Sagot :
Açıkta kalmak (olmak): 1. İş ve görev bulamamak. 2. Yersiz yurtsuz kalmak. 3. kimilerinin elde ettikleri bir yarardan mahrum olmak.”Çoluk çocuk açıkta kaldılar fabrika kapanınca.”
Açıktan kazanmak: Ortaya hiçbir emek ve sermaye koymadan gelir elde etmek, para kazanmak.”Günümüz insanı açıktan kazanmayı bir kural hâline getirdi.”
Açık vermek: 1. Geliri, giderini karşılamamak.”Maaşımız yetmeyecek bu ay, galiba açık vereceğiz.”2. Ortaya çıkmaması gereken şeyi farkında olmadan belli etmek.”Dikkat et de düşmanlarına açık verme.”
Aba altından değnek göstermek: Sert görünmemekle birlikte karşısındakini üstü kapalı bir şekilde korkutmak.
**Acem kılıcı gibi olmak : Karşıt olan iki tarafa da onların yanındaymış gibi görünmek.
**Açık kapı bırakmak : Sorunlar görüşülürken kestirip atmadan ileride anlaşma olabilecek sözler söylemek,uygun davranışlarda bulunmak.
**Ağzında bakla ıslanmamak : Sır saklayamamak.
**Bal dök yala: Her taraf temiz, her taraf dikkat çekecek kadar temiz.
**Baldırı Çıplak : İşi gücü olmayan, serseri sataşmak için bahane arayan.
Thank you for visiting our website wich cover about Türkçe. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.