istiklal marşı 10 kıtanın anlamını yazabilir misiniz?

NOT:Başka şeyler yazanlar bildirilicektir.​


Sagot :

Cevap:

⇒ KORKMA, SÖNMEZ BU ŞAFAKLARDA YÜZEN AL SANCAK;

    Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.

    O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;

    O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Şair bu satırlarla ulusuna seslenmektedir. Korkmaması gerektiğini ve dalgalanan bayrağımızın üstündeki ayın ve yıldızın daima parlayacağını ve ülkemizin üstünde son ocak sönene kadar bayrağımızın dalgalanacağını anlatmak istemiştir. Milletimize cesaret vermiştir.

  • ⇒ ÇATMA, KURBAN OLAYIM, ÇEHRENE EY NAZLI HİLAL!
  •     Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu şiddet, bu celal?
  •     Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal;
  •     Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal.
  • Bu kıtada şair bayrağa seslenmektedir. Kaşlarını çatmamasını, yüzünü asmamasını söylüyor. Eğer yüzünü asarsa şehitlerimizin onun uğrana dökülen kanlarının helal olmayacağını anlatıyor. Hiddetli durmamasını ve bir kerecik olsa da gülmesini istiyor.
  • ⇒ BEN EZELDEN BERİDİR HÜR YAŞADIM, HÜR YAŞARIM;
  •     Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
  •     Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
  •     Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
  • Bizim özgürlüğümüze kimsenin engel olamayacağını, hiç bir kuvvetin buna cesaret edemeyeceğini anlatmaktadır. Buna teşebbüs edilirse kendini aşarak önüne çıkacak her türlü engeli yeneceği güçte olduğunu vurgulamaktadır.
  • ⇒ GARBIN AFAKINI SARMIŞSA ÇELİK ZIRHLI DUVAR,
  •     Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
  •     Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
  •     Medeniyet! dediğin tek dişi kalmış canavar?
  • Bu satırlarda "çelik zırhlı duvar" kelimeleriyle Batı'daki teknolojinin gelişmişliğinden bahsetmektedir. Ve o teknolojiye karşıt olarak bizim milletimizin manevi gücünün daha kuvvetli olduğunu vurgulamıştır. Ve Batı'yı da burada tek dişli canavara benzetmiştir.

ARKADAŞ! YURDUMU ALÇAKLARI UĞRATMA, SAKIN.

    Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.

    Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın…

    Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bu kıtada Türk milletine sesleniş vardır. Herkesin kendini siper edip özgürlüğümüz için savaşması gerektiğini güzel günlerin ancak öyle bize geleceğini söylemiştir.

⇒ BASTIĞIN YERLERİ "TOPRAK" DİYEREK GEÇME, TANI:

    Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

    Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:

    Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Topraklarımızın ve bu vatanın çok büyük zorluklarla kazanıldığını ve ne pahasına olursa olsun vatanımızı satmamamız gerektiği vurgulanmıştır. Sadece toprak olarak görülmemelidir çünkü şehitlerimizin kanlarıyla sulanmıştır. Her bir adımda bizim için canını veren şehitlerimiz aklımıza gelmelidir.

⇒ KİM BU CENNET VATANIN UĞRUNA OLMAZ Kİ FEDA? 

Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!

    Canı, cananı, bütün varımı alsında Huda,

    Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Topraklarımıza herkesin bile isteye canını vereceği söylenmektedir. Topraklar sıkılsa her yerinden şehitlerin çıkacağı vurgulanmıştır çünkü her parçada şehitlerimizin kanı vardır. Şair burada Allah'ın her şeyimizi almasını ama bizi yurdumuzdan mahrum etmemesini söylüyor.

⇒ RUHUMUN SENDEN, İLAHİ, ŞUDUR ANCAK EMEMLİ: 

    Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.

    Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli-

    Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

Şair bu satırlarda Allah'a seslenmektedir. Yurdumuza hiç bir düşmanın gelmemesini, okunan ezanların hiç susmamasını istemektedir. Ve bağımsızlığımızın hep devam etmesini söylemektedir.