Ömer Seyfettin in öykücülüğü hakkında kompozisyon yazabilecek varr mı

Sagot :

Cevap:

Kafkas göçmenlerinden olan Yüzbaşı Ömer

Şevki Bey’in oğlu olan Ömer Seyfettin

öğrenim hayatına Gönen’de başlamıştır ancak

babasının görev değişiklikleri sebebiyle

sürekli olarak yer değiştirdikleri için annesi

ile beraber İstanbul’a gönderilmiştir. 1903

senesinde İstanbul’da yer alan Mekteb-i

Harbiye’den mezun olduktan sonra teğmen rütbes

i ile orduya katılmıştır. 1911 senesinde ordudan ayrılmasına

rağmen Balkan Savaşı çıkınca orduya geri

alınmıştır. Sırp ve Yunan

cephelerinde savaştıktan sonra

Yanya Kalesi’nin savunması esnasında

Yunanlılara esir düşmüştür.

Bir sene süren tutsaklığının ardından

İstanbul’a geri dönmüştü

r. Kısa bir dönem de olsa “Türk Sözü

” dergisinde başyazarlık görevini üstlenmiştir.

1914 senesinde Kabataş Lisesi’nde

edebiyat öğretmenliği görevine atandıktan

sonra ölene dek bu görevini sürdürmüştür

Yazım hayatına ilk olarak Edirne’de

öğrencilik hayatı yıllarında başlamıştır

ve ilk şiiri olan Hiss-i Müncemid Ömer

imzası ile 1900 senesinde Mecuma-i

Edebiye dergisinde yayımlanmıştır. Selanik’te

yayımlanmakta olan “Genç Kalemler” dergisinde yayımlamış olduğu yazıları ile ünlenmiştir ve derginin ikinci dizisinin ilk sayısındaki 1911 senesinin Nisan ayında yayınlanan “Yeni Lisan” başlığındaki yazısı “Milli Edebiyat” akımının başlangıç bildirgesi olarak sayılmaktadır.

Edebi Kişiliği

Eserlerinde yalın, halkın konuştuğu ve anlaştığı dilin kullanılmasını gerektiğini savunmuştur. Türkçe’nin kendi kurallarına uygun yazılarak Arapça ve Farsça sözcüklerden arındırılmasını istemiştir. Yazmış olduğu öykü türündeki eserlerini yaşadığı kişisel deneyimlerine, geçen tarihsel olaylara ve halk geleneklerine dayandırmıştır. Eserlerinde günlük konuşma dilini kullandığından ötürü, öyküleri canlı ve etkileyici olmuştur. Eserlerinde oldukça değişik konular işlemiştir ve bu konulardan bahsederken yergi, polemik, komik durumlar ve toplumsal yorumlar gibi düşüncelere de yer vermiştir. İnceleme türünde sunmuş olduğu eserlerinde “Tarhan” ve “Ayın Sin” rumuzlarını kullanmıştır.