tiyatro metni yazar mısınız?​

Sagot :

Cevap:

(Oturma odası, baba gazete okumakta, anne temizlik yapmakta, Umut ise ders çalışmaktadır.)

Umut: Anneciğim, bugün günlerden ne?

Anne: Çarşamba, ne olmuş?

Umut: Yok bir şey… Babacığım, bugün ayın kaçı?

Baba: Kızım, tamam alacağım o elbiseyi.

Umut: Elbiseyi sormadım baba.

Baba: Kızım, neden üsteliyorsun? Söz verdik işte, bırak da gazetemizi okuyalım.

Anne: Hilmi, faturayı yatırdın mı?

Baba: Ne faturası?

Anne: Ne faturası olacak, elektrik faturası! Yine unuttun değil mi?

Baba: Yahu hanım, sanki boş vaktim varmış gibi… Tövbe tövbe!

Anne: Sorumsuzsun Hilmi sorumsuzsun!

Baba: Hanım, canımı sıkma akşam akşam, zaten tepem attı iş yerinde.

Anne: Canı sıkkınmış, ben elektrik faturası diyorum, sen can sıkıntısından bahsediyorsun.

Baba: Yeter be kadın! Bir gram huzur bırakmadın!

Anne: Yaa! Huzurunuzu ben kaçırdım demek.

Baba: Zehra! Sabrım taşıyor bak!

Anne: Taşarsa taşsın be! Bıktım senin bu hallerinden! Eve geç gelirsin, ailene ilgisizsin, çocuğun elbise ister almazsın, sorumsuzluğun diz boyu!

Baba: Eee, yeter be! Asıl ben bıktım senden! Bir akşam eve geldiğimde güler yüz göstermezsin, seninle evlendiğim güne lanet olsun, bıktım senden bıktım!

Umut: Baba!??!

Baba: Sus kızım, seni hiç çekemem şimdi.

Anne: Demek bıktın, peki o halde ayrılalım biz. Niye devam ettiriyoruz ki bu evliliği?

Baba: Nerde o günler! Boğuyorsun artık beni, nefes alamaz oldum sayende!

Anne: Bak seen! Demek öyle, daha fazla boğmayayım ben sizi. Canıma minnet, beni istemeyen adamı ben hiç istemem. Seni tanıdığım güne lanet olsun, ben babamın evine gidiyorum.

Baba: Nereye gidersen git, cehenneme kadar yolun var. Biz, kızımla yaşarız huzur içinde.

Anne: Umut’u sana bırakacağımı kim söyledi, o da benimle gelecek.

Baba: Yapma yaa! Başka derdin var mıydı? Kızım hiçbir yere gidemez, izin vermiyorum.

Anne: Zaten izin isteyen yok senden, kızım benimle gelecek.

Baba: Seni vururum Zehra, beni bu yaştan sonra katil etme!

Anne: Hele bir dene, bak ne oluyor!

Baba: Zehra, kapa çeneni! Çok fena olacak!

Anne: Ne olacak be ne olacak? Sen kimi tehdit ediyorsun?

Baba: Zehra, sana sus dedim be Allah’ın cezası. Sus!

Anne: Sen kimi susturuyorsun be! Ne hakla… (Umut, araya girer.)

Umut: Yeteeer! Bıktım ikinizden de! Her gün kavga etmenizden bıktım, arkadaşlarımın mutlu aile öykülerini dinlemekten bıktım, yaşamaktan bıktım!.. Sizin bir yere gitmenize gerek yok; ben gidiyorum.

(Umut, oturduğu yerden hareketlenir, masanın altındaki pakete uzanır.)

Ha, unutmadan; bu paketi de sahibine verirseniz sevinirim. Onları görürseniz deyin ki:

“Bu paketi, Umut bıraktı; evlilik yıldönümünüzü kutluyor.”

(Umut sahneden ayrılır, anne-baba da peşinden gider.)

Anne: Umut???

Baba: Umut, kızım!!!

-SON-