Ahmet Ümit’in Kayıp Tanrılar Ülkesi kitabını okuyanlar varsa karakterlerin özellikleri ve kısaca kitabın özetini yazabilir misiniz

Sagot :

Açıklama:

BERGAMA'DAN BERLİN'E UZANAN BİR HİKAYE

BERGAMA'DAN BERLİN'E UZANAN BİR HİKAYEKayıp Tanrılar Ülkesi kitabında Antik bir şehrin bir ailenin hayatını nasıl etkilediği anlatılıyor. 1960'lı yıllarda Bergama'dan Almanya'ya işçi olarak göç eden Ölmez ailesinin cinayete kurban giden aile üyesi Cemal Ölmez'in evinde vahşice öldürülmesi ile başlıyor.

Kayıp Tanrılar Ülkesi kitabında Antik bir şehrin bir ailenin hayatını nasıl etkilediği anlatılıyor. 1960’lı yıllarda Bergama’dan Almanya’ya işçi olarak göç eden Ölmez ailesinin cinayete kurban giden aile üyesi Cemal Ölmez’in evinde vahşice öldürülmesi ile başlıyor. Berlin’de doğmuş büyümüş Yıldız Karasu ise iki kültür arasında sıkışıp kalmış bir göçmen kızıdır. Aynı zamanda da vahşice öldürülmüş olan Cemal Ölmez cinayetini sorgulayan Başkomiserdir. Berlin Cinayet Masası’nın en başarılı isimlerinden biri olan Yıldız Karasu, ailesinin bütün karşı çıkmalarına rağmen polis olmuştur. Yıldız Karasu Yardımcısı Tobias Becker ile birlikte Cemal Ölmez cinayetinin izlerini sürerken bir anda ailenin diğer fertlerinin de belirli aralıklarla öldürülmesiyle çok çetrefilli bir seri cinayet vakasının içinde buluyor kendini.

Kayıp Tanrılar Ülkesi kitabında Antik bir şehrin bir ailenin hayatını nasıl etkilediği anlatılıyor. 1960’lı yıllarda Bergama’dan Almanya’ya işçi olarak göç eden Ölmez ailesinin cinayete kurban giden aile üyesi Cemal Ölmez’in evinde vahşice öldürülmesi ile başlıyor. Berlin’de doğmuş büyümüş Yıldız Karasu ise iki kültür arasında sıkışıp kalmış bir göçmen kızıdır. Aynı zamanda da vahşice öldürülmüş olan Cemal Ölmez cinayetini sorgulayan Başkomiserdir. Berlin Cinayet Masası’nın en başarılı isimlerinden biri olan Yıldız Karasu, ailesinin bütün karşı çıkmalarına rağmen polis olmuştur. Yıldız Karasu Yardımcısı Tobias Becker ile birlikte Cemal Ölmez cinayetinin izlerini sürerken bir anda ailenin diğer fertlerinin de belirli aralıklarla öldürülmesiyle çok çetrefilli bir seri cinayet vakasının içinde buluyor kendini.Polisiyeyi arkeoloji ve mitolojiyle harmanlayan Ahmet Ümit, bir polisiye romanını edebi bir üslupla anlatıyor. Zeus Altarı ve Pergamon Tapınağı’nın gölgesinde mitlere günümüzde yeniden hayat verirken, suçun çağlar ve kültürler boyu değişmeyen doğasını bir tokat gibi yüzümüze çarpıyor. İki bin yıllık bir hikaye ile 1960’larda yaşanan bir cinayeti kusursuz bir şekilde birleştiren Ahmet Ümit, benlik saygısını da kitapta ele alıyor. Romanın arkeoloji ve mitolojiden oluşan ana ekseni ise Berlin’deki Pergamon Müzesi’nde bulunan antik dünyanın sekizinci harikası Zeus Altardır. Kayıp Tanrılar Ülkesi romanını mitolojik bir roman yapan kahramanlardan biri de Zeus’dur