florence nightingale hizmeti o olmasaydı ne olurdu kısa kısa



Sagot :

Florence Nightingale hemşirelik mesleğinin kurucusu olarak kabul edilir. İlk hemşirelik okulunu Londra’da faaliyete geçirmiş ve orada binlerce hemşire yetiştirmiştir. Daha sonrada dünyanın çeşitli yerlerinde ve ülkemizde ilk hemşirelik okulları açılmaya başlamıştır.

Florence Nightingale 12 Mayısda doğduğu için dünyada 12 Mayıs günü hemşirelik haftasının başlangıcı olarak kabul edilir. Kırım savaşından sonra İstanbul üsküdardaki Selimiye kışlasına kaçmış ve burada büyük ün kazanmıştır.

Eğer Florence Nightingale olmasaydı belki de hemşirelik diye bir meslek olmayacak ve sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde büyük bir eskiklik doğacaktı.

Eğer Florence Nightingale olmasaydı, hemşirelerin değeri anlaşılmayacak ve 12 Mayıs günü hemşirelik haftası diye bir gün olmayacaktı.

Florence’ın gelmesiyle hemşirelik kavramı oluştu, sağlık adına yeni bir ekip ortaya çıktı, ve hemşirenin görevi tanımlandı. Nasıl ki doktorlar da hipokrat varsa ve onun yayımlarıyla doktorluk buralara geldiyse, florence tarafından da hemşirelik buralara gelmiştir

Hasta bakıcı, hemşireliğin kurucusu bir ingiliz kadındır. Zengin bir ailenin kızı olmasına rağmen hasta bakıcılığına heves etmiş, 1854 Kırım Savaşı sırasında gösterdiği yararlılıklarla dünya çapında bir kahraman olmuştur.

Florence Nightingale, Floransa’da doğdu. Babası zengin, kültürlü bir adamdı. Yılın yarısını Londra’da geçirirler, diğer yarısında da büyük Avrupa şehirlerini dolaşırlardı. Florence, daha çok küçük yaşta hasta bakmaya merak sarmıştı. Bebeklerini hasta sayar, onlara şefkatle bakardı. Genç kız olduktan sonra da bu hevesinden vazgeçmedi. Arkadaşları gibi danstan, eğlenceden hoşlanmıyordu. Hasta bakıcı olmayı aklına koymuştu. Hasta bakıcılık ise o sıralarda hakir görülen bir işti. Florence işe önce kendi ailesinden, oturdukları şehrin yakınlarındaki kasabalarda fakir hastalardan başladı. 1851′de Almanya’da bir hemşire okuluna gitti. 1853′de İngiltere’ye döndükten sonra hastanelerde çalışmaya başladı.

O sıralarda Kırım Savaşı’na katılan İngiliz askerlerin çok büyük sıkıntılar çektikleri, yaralıların ihmal yüzünden feci halde öldükleri haberi Londra’ya gelmeye başlamıştı. Nightingale bunu duyunca Kırım’a gitmeye karar verdi. İngiliz hükümeti de onu savaş alanına gidecek hemşirelerin başkanı yaptı. Florence Nightingale ile hemşire arkadaşları 4 Kasım 1854′de İstanbul’a geldiler. Üsküdar’da Selimiye Kışlası’ndaki hastanede görev aldılar. O gün hastaneye 500 e yakın yaralı İngiliz askeri getirilmişti. Bunlar 10 gün önceki Balaklava Savaşı’nda yaralanmışlarsa da, hiçbirinin yarası temizlenmemişti. Florence Nightingale yardımcılarıyla birlikte hemen işe koyuldu. Yaralı askerlerin yarasını sardı. Ayrıca o zamana kadar ihmal edilmiş hastaneyi de düzene soktu.

Florence Nightingale, daha sonra Balaklava’ya gitti, oradaki hastanede çalışmaya başladı. Bu arada, ağır bir hastalığa yakalandı, on beş gün kadar ölümle pençeleşti. İyileştikten sonra, İngiltere’ye dönüp dinlenmesi tavsiye edildiyse de o bunu dinlemedi. Kırım Savaşı bitinceye kadar savaş alanlarından ayrılmadı. Ancak 1856 yazında İngiltere’ye döndü.

Bu kahraman kadını karşılamak için Londra’da büyük hazırlıklar yapılmıştı. O, kimseye görünmeden, sessiz, sedasız evine gitti. Daha sonra kendisi için toplanan parayı Saint Thomas Hastanesi’nde çalışan hemşireler için bir yurt açılması işinde harcadı.

Florence Nightingale Hemşire Okulu:

Florence Nightingale, bir yandan gösterdiği fedakarlıklarla, bir yandan da hasta bakıcılığa getirdiği bilimsel çalışmalarla bugünkü hemşireliğin kurucusu olmuştur. Ondan sonra, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde, Nightingale usullerine göre hasta bakıcı okulları açıldı. Bugün de dünyanın her yerinde, Florence Nightingale adını taşıyan sağlık kurumları, hemşire okulları vardır.

Bu arada İstanbul’da da bu büyük hasta bakıcı kadının adını taşıyan bir hemşire okulu açılmıştır. 1958′de Kızılay’ın önayak olmasıyla kurulan Florence Nightingale Yüksek Hemşire Okulu sonradan Sağlık Bakanlığına bağlanmıştır.