Sagot :
Açıklama:
Selamlar!
Düşünüyorum Öyleyse Varım Sözü Ne Anlama Gelmektedir?
Özet: Rene Descartes'in aşama aşama ulaştığı meşhur sözüdür. Descartes; herşeyden şüphe edebiliriz hatta şüphe ettiğimizden bile şüphe ederken hep aynı şeyi yaparız; düşünürüz. Hiçbir zaman düşünmekten kesilmiyoruz böylece şüphe etmemiz düşünmemizin kanıtı oluyor der. Descartes tüm bunlardan yeni bir yere ulaşarak: "herşeyin yanlış olduğunu düşünmek istediğim sırada bunu düşünen benim zorunlu olarak bulunan birşey olmam gerektiğini farkettim" diyor ve düşünüyorsam varımdır daha doğrusu düşünmek için varolmam gerekiyor diyerek bu önemli noktaya nasıl ulaştığını anlatıyor.
Özet: Rene Descartes'in aşama aşama ulaştığı meşhur sözüdür. Descartes; herşeyden şüphe edebiliriz hatta şüphe ettiğimizden bile şüphe ederken hep aynı şeyi yaparız; düşünürüz. Hiçbir zaman düşünmekten kesilmiyoruz böylece şüphe etmemiz düşünmemizin kanıtı oluyor der. Descartes tüm bunlardan yeni bir yere ulaşarak: "herşeyin yanlış olduğunu düşünmek istediğim sırada bunu düşünen benim zorunlu olarak bulunan birşey olmam gerektiğini farkettim" diyor ve düşünüyorsam varımdır daha doğrusu düşünmek için varolmam gerekiyor diyerek bu önemli noktaya nasıl ulaştığını anlatıyor.Detay: "Düşünüyorum, öyleyse varım". Bu aslında şu sorunun cevabıydı: "Mutlak kesinlikle bilebileceğim kesin bir şey var mı?"
Özet: Rene Descartes'in aşama aşama ulaştığı meşhur sözüdür. Descartes; herşeyden şüphe edebiliriz hatta şüphe ettiğimizden bile şüphe ederken hep aynı şeyi yaparız; düşünürüz. Hiçbir zaman düşünmekten kesilmiyoruz böylece şüphe etmemiz düşünmemizin kanıtı oluyor der. Descartes tüm bunlardan yeni bir yere ulaşarak: "herşeyin yanlış olduğunu düşünmek istediğim sırada bunu düşünen benim zorunlu olarak bulunan birşey olmam gerektiğini farkettim" diyor ve düşünüyorsam varımdır daha doğrusu düşünmek için varolmam gerekiyor diyerek bu önemli noktaya nasıl ulaştığını anlatıyor.Detay: "Düşünüyorum, öyleyse varım". Bu aslında şu sorunun cevabıydı: "Mutlak kesinlikle bilebileceğim kesin bir şey var mı?"Hiç şüphesiz her zaman düşündüğünü anlayarak ve bunu Varlık ile bağdaştırarak, kendini düşünceyle tamamlamıştı. Nihai gerçek yerine aslında egonun kökenini bulmuştu ama bunu bilmiyordu.
Özet: Rene Descartes'in aşama aşama ulaştığı meşhur sözüdür. Descartes; herşeyden şüphe edebiliriz hatta şüphe ettiğimizden bile şüphe ederken hep aynı şeyi yaparız; düşünürüz. Hiçbir zaman düşünmekten kesilmiyoruz böylece şüphe etmemiz düşünmemizin kanıtı oluyor der. Descartes tüm bunlardan yeni bir yere ulaşarak: "herşeyin yanlış olduğunu düşünmek istediğim sırada bunu düşünen benim zorunlu olarak bulunan birşey olmam gerektiğini farkettim" diyor ve düşünüyorsam varımdır daha doğrusu düşünmek için varolmam gerekiyor diyerek bu önemli noktaya nasıl ulaştığını anlatıyor.Detay: "Düşünüyorum, öyleyse varım". Bu aslında şu sorunun cevabıydı: "Mutlak kesinlikle bilebileceğim kesin bir şey var mı?"Hiç şüphesiz her zaman düşündüğünü anlayarak ve bunu Varlık ile bağdaştırarak, kendini düşünceyle tamamlamıştı. Nihai gerçek yerine aslında egonun kökenini bulmuştu ama bunu bilmiyordu.Yaklaşık üç asır sonra, bir düşünür Decartes'ın bu sözünde neredeyse diğer herkesin gözünden kaçan bir noktayı yakaladı. Bu kişinin adı Jean Paul Sartre idi.
Özet: Rene Descartes'in aşama aşama ulaştığı meşhur sözüdür. Descartes; herşeyden şüphe edebiliriz hatta şüphe ettiğimizden bile şüphe ederken hep aynı şeyi yaparız; düşünürüz. Hiçbir zaman düşünmekten kesilmiyoruz böylece şüphe etmemiz düşünmemizin kanıtı oluyor der. Descartes tüm bunlardan yeni bir yere ulaşarak: "herşeyin yanlış olduğunu düşünmek istediğim sırada bunu düşünen benim zorunlu olarak bulunan birşey olmam gerektiğini farkettim" diyor ve düşünüyorsam varımdır daha doğrusu düşünmek için varolmam gerekiyor diyerek bu önemli noktaya nasıl ulaştığını anlatıyor.Detay: "Düşünüyorum, öyleyse varım". Bu aslında şu sorunun cevabıydı: "Mutlak kesinlikle bilebileceğim kesin bir şey var mı?"Hiç şüphesiz her zaman düşündüğünü anlayarak ve bunu Varlık ile bağdaştırarak, kendini düşünceyle tamamlamıştı. Nihai gerçek yerine aslında egonun kökenini bulmuştu ama bunu bilmiyordu.Yaklaşık üç asır sonra, bir düşünür Decartes'ın bu sözünde neredeyse diğer herkesin gözünden kaçan bir noktayı yakaladı. Bu kişinin adı Jean Paul Sartre idi.Descartes'ın "Düşünüyorum öyleyse varım" sözünü derinden inceleyen Sartre, sonunda kendi sözleriyle şunu anladı: "Ben' diyen bilinçle düşünen bilinç aynı değil".
Özet: Rene Descartes'in aşama aşama ulaştığı meşhur sözüdür. Descartes; herşeyden şüphe edebiliriz hatta şüphe ettiğimizden bile şüphe ederken hep aynı şeyi yaparız; düşünürüz. Hiçbir zaman düşünmekten kesilmiyoruz böylece şüphe etmemiz düşünmemizin kanıtı oluyor der. Descartes tüm bunlardan yeni bir yere ulaşarak: "herşeyin yanlış olduğunu düşünmek istediğim sırada bunu düşünen benim zorunlu olarak bulunan birşey olmam gerektiğini farkettim" diyor ve düşünüyorsam varımdır daha doğrusu düşünmek için varolmam gerekiyor diyerek bu önemli noktaya nasıl ulaştığını anlatıyor.Detay: "Düşünüyorum, öyleyse varım". Bu aslında şu sorunun cevabıydı: "Mutlak kesinlikle bilebileceğim kesin bir şey var mı?"Hiç şüphesiz her zaman düşündüğünü anlayarak ve bunu Varlık ile bağdaştırarak, kendini düşünceyle tamamlamıştı. Nihai gerçek yerine aslında egonun kökenini bulmuştu ama bunu bilmiyordu.Yaklaşık üç asır sonra, bir düşünür Decartes'ın bu sözünde neredeyse diğer herkesin gözünden kaçan bir noktayı yakaladı. Bu kişinin adı Jean Paul Sartre idi.Descartes'ın "Düşünüyorum öyleyse varım" sözünü derinden inceleyen Sartre, sonunda kendi sözleriyle şunu anladı: "Ben' diyen bilinçle düşünen bilinç aynı değil".BUNUNLA NE DEMEK İSTEMİŞTİ?
Özet: Rene Descartes'in aşama aşama ulaştığı meşhur sözüdür. Descartes; herşeyden şüphe edebiliriz hatta şüphe ettiğimizden bile şüphe ederken hep aynı şeyi yaparız; düşünürüz. Hiçbir zaman düşünmekten kesilmiyoruz böylece şüphe etmemiz düşünmemizin kanıtı oluyor der. Descartes tüm bunlardan yeni bir yere ulaşarak: "herşeyin yanlış olduğunu düşünmek istediğim sırada bunu düşünen benim zorunlu olarak bulunan birşey olmam gerektiğini farkettim" diyor ve düşünüyorsam varımdır daha doğrusu düşünmek için varolmam gerekiyor diyerek bu önemli noktaya nasıl ulaştığını anlatıyor.Detay: "Düşünüyorum, öyleyse varım". Bu aslında şu sorunun cevabıydı: "Mutlak kesinlikle bilebileceğim kesin bir şey var mı?"Hiç şüphesiz her zaman düşündüğünü anlayarak ve bunu Varlık ile bağdaştırarak, kendini düşünceyle tamamlamıştı. Nihai gerçek yerine aslında egonun kökenini bulmuştu ama bunu bilmiyordu.Yaklaşık üç asır sonra, bir düşünür Decartes'ın bu sözünde neredeyse diğer herkesin gözünden kaçan bir noktayı yakaladı. Bu kişinin adı Jean Paul Sartre idi.Descartes'ın "Düşünüyorum öyleyse varım" sözünü derinden inceleyen Sartre, sonunda kendi sözleriyle şunu anladı: "Ben' diyen bilinçle düşünen bilinç aynı değil".BUNUNLA NE DEMEK İSTEMİŞTİ?Eğer düşündüğünüzün farkındaysanız, o farkındalık düşünme sürecinin bir parçası olamaz; dolayısıyla bilincin farklı bir boyutu olması gerekir. Ve 'ben' diyen de o farkındalıktır.İçinizde düşenceden başka bir şey olmasaydı, düşündüğünüzü dahi bilemezdiniz.Rüya gördüğünün farkında olmayan biri gibi olurdunuz. Rüya gören kişinin rüyadaki imgelerle kendini tanımlaması gibi, siz de kendinizi düşüncelerle tanımlardınız. Birçok kişi hala bu şekilde yaşamakta, uyurgezer gibi ortalıkta dolaşmakta, uyuduğunu dahi bilmemekte, sürekli olarak aynı kabus gerçekliği yeniden yaratan zihin yapısının tutsağı olmaktadır. Rüya gördüğünüzü bildiğinizde rüya içinde uyanıksınız demektir. Yani başka bir bilinç boyutu devreye girmiştir.
Özet: Rene Descartes'in aşama aşama ulaştığı meşhur sözüdür. Descartes; herşeyden şüphe edebiliriz hatta şüphe ettiğimizden bile şüphe ederken hep aynı şeyi yaparız; düşünürüz. Hiçbir zaman düşünmekten kesilmiyoruz böylece şüphe etmemiz düşünmemizin kanıtı oluyor der. Descartes tüm bunlardan yeni bir yere ulaşarak: "herşeyin yanlış olduğunu düşünmek istediğim sırada bunu düşünen benim zorunlu olarak bulunan birşey olmam gerektiğini farkettim" diyor ve düşünüyorsam varımdır daha doğrusu düşünmek için varolmam gerekiyor diyerek bu önemli noktaya nasıl ulaştığını anlatıyor.Detay: "Düşünüyorum, öyleyse varım". Bu aslında şu sorunun cevabıydı: "Mutlak kesinlikle bilebileceğim kesin bir şey var mı?"Hiç şüphesiz her zaman düşündüğünü anlayarak ve bunu Varlık ile bağdaştırarak, kendini düşünceyle tamamlamıştı. Nihai gerçek yerine aslında egonun kökenini bulmuştu ama bunu bilmiyordu.Yaklaşık üç asır sonra, bir düşünür Decartes'ın bu sözünde neredeyse diğer herkesin gözünden kaçan bir noktayı yakaladı. Bu kişinin adı Jean Paul Sartre idi.Descartes'ın "Düşünüyorum öyleyse varım" sözünü derinden inceleyen Sartre, sonunda kendi sözleriyle şunu anladı: "Ben' diyen bilinçle düşünen bilinç aynı değil".BUNUNLA NE DEMEK İSTEMİŞTİ?Eğer düşündüğünüzün farkındaysanız, o farkındalık düşünme sürecinin bir parçası olamaz; dolayısıyla bilincin farklı bir boyutu olması gerekir. Ve 'ben' diyen de o farkındalıktır.İçinizde düşenceden başka bir şey olmasaydı, düşündüğünüzü dahi bilemezdiniz.Rüya gördüğünün farkında olmayan biri gibi olurdunuz. Rüya gören kişinin rüyadaki imgelerle kendini tanımlaması gibi, siz de kendinizi düşüncelerle tanımlardınız. Birçok kişi hala bu şekilde yaşamakta, uyurgezer gibi ortalıkta dolaşmakta, uyuduğunu dahi bilmemekte, sürekli olarak aynı kabus gerçekliği yeniden yaratan zihin yapısının tutsağı olmaktadır. Rüya gördüğünüzü bildiğinizde rüya içinde uyanıksınız demektir. Yani başka bir bilinç boyutu devreye girmiştir.Sartre'ın içgörüsü muhteşimdir ama keşfettiği şeyin önemini kavrayabilmek için o da kendisini düşünceyle tanımlamaktadır: Yeni bir bilinç boyutunun ortaya çıkışı.
Thank you for visiting our website wich cover about Felsefe. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.