Sagot :
Cevap:
ÖZET
Bağdat’ta Sinbad adlı bir adam vardı. Lakabı ise Hamal Sinbad’tı. Kendisi çok yoksuldu ve yüklerini başının üzerinde taşıyor bu şekilde helal para kazanmaya çalışıyordu. Daha sonraları bir gün Sinbad yükleri bu sefer ağır olarak da olsa başının üzerine alıp yola çıktı. Hava fazlasıyla sıcak olmasına rağmen titriyordu. Bir tüccarının önünden geçerken yan tarafında büyük bir taş görerek yüklerini kenara koydu ve taşın üzerine oturmak üzere çömeldi. Sonra bir anda bir koku sezdi ve çok güzel bir yemek kokusu olduğunu fark etti. Hemen kalkıp kapıya yanaşarak içerde ne olup bittiğine bakındı. Dehşet bir ortam görünüyordu. Kuşlar ötüşüyor sanki cennete gelmiş gibi hissediyordu. Daha sonra ellerini açarak Allah’a dua etti ve tam o sıra yükünü alıp yola koyuluyordu ki Sarayın bir veziri seslendi ve ısrarca içeri çağrıldığını buyurdu. Israrına karşı gelemeyen Sinbad içeri girdi. Bir anda ne görsün? Ziyafetler, şölenler vs. neler neler… O an ki sevinciyle ev şahinin yanına vardı ve genç adam saygılı bir şekilde oda da ki bütün insanları selamladı. Sonra evin şahinin önünde diz çökerek yeri öptü saygıyla ayağa kalkarak başını öne eğdi. Evin sahibi bu durumdan çok hoşnut duymuştu.
İlk öncelikle yanına doğruldu ve evin sahibi Ne iş yaparsın? Adın nedir? Diyerekten kendisini tanıtmasını istedi. Genç adamda kendisini tanıtarak dinlemeye koyuldu. Evin sahibinin adı da Sinbad’tı. Fakat lakabı Denizci Sinbad’tı. İsimlerinin aynı olduğunu bilmek hoşlarına gitmişti tabi…Sinbad Denizci Sinbad’tın hayatını merak ederek sordu. Denizci Sinbad’ta anlatmaya koyularak yanı başında başladı gecen olaylarını anlatmaya… Sinbad’ada dinlemek kalmıştı. Denizci Sinbad’ta aynı Sinbad gibi yoksuldu. Daha sonraları dedesi büyük miraslar bırakmış ama kendisi boş yere harcadığını fark etmiş ve hemen büyük mirasın değerlendirilmesi gerektiğini düşünerek harekete geçmiş. Baya mücadeleler vererek oturduğu güzel mi güzel yere sahip olmuş ve o kadar acılar çektiğine rağmen her ne olursa olsun değdiğini anlamıştı. Sinbad hikâyesini dinlemeye dalmıştı ki yemekler sofralara düzenlenmiş masaya doğru çağrıldıklarını fark ettiler. Kendi yasamı olduğu olayı yarıda bırakarak masaya doğru ilerlediler. Bir müddet içinde karınlarını doyurduktan sonra evin sahibi olan Denizci Sinbad yorgun olduğunu ileterek yarına devam edebileceğini iletti. Bunu işiten Sinbad saygıyla “Tamam” diyerek yola koyulmak istedi ancak Denizci Sinbad buna müsaade etmedi ve bugünlük kalmasını istediğini rica etti. Sinbad kırmayarak teklifini kabul etmek zorunda kaldı. Buna sevinen ev sahibi Denizci Sinbad selamlaşarak odalarına doğru yol aldılar. Aradan saatler geçerek sabah olmuştu. Sinbad rahat ve rahat olduğu kadarda huzurluydu. Sofraya çağrıldığı an odasından çıkıp neşeyle masaya doğru yol aldı. Daha sonra Denizci Sinbad yanına buyurdu ve hikâyesinin devamını merak edip etmeyeceğini sordu Sinbad’a. Sinbad’ta kafasını onaylarak merak ettiğini ve can kulağıyla dinleyebileceğini söyledi. Hikâyesini anlatmaya koyuldu anlattı anlattı ve anlattı… en sonunda buralara kadar geldiğini belirtirken o anda soru sordu genç adama... Nasıl kardeşim benim yaşadıklarımı sence bir başkası yaşamış mıdır? Âmâ şu andaki zevkli hayatım çektiğim sıkıntıların mükâfatıdır. Diyerek sözü genç adama bıraktı.
Hamal Sinbad yaklaştı, adamın elini öptü ve...
-Ey efendim.Siz bu bolluğu ve güzellikleri hak etmişsiniz. Eskisi gibi eğlence dolu bir yaşam sürmeye devam edin diyerek gülümsedi. Denizci Sinbad bu Sinbad adlı genç adama destek çıkarak armağanlar verdi. Onu yakın dostlarından biri saymaya başladı ve yaşadıkları sürece birbirlerinden vazgeçmeyerek hiç ayrılmadılar.
unsurlar
KARAKTERLER -sinbat cin ve sinbatın amcası sandığı kötü adam
Açıklama:
KOLAY GELSİN İYİ DERSLER
Thank you for visiting our website wich cover about Türkçe. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.