Zararut-ı Diniyye ne demektir ? Maddeler halinde yazarak her birini açıklayınız .

Sagot :

Cevap:

Din açısından bir şeye inanmanın zorunlu olması için onun hem sübûtunun hem delâletinin kesin, yani Kur'ân-ı Kerîm veya mütevâtir sünnetle sabit olması gerekir. Bu niteliği taşıyan her türlü bilginin kabul edilmesi gerekir. Amelî ve ahlâkî hükümlerin sübût ve delâlet açısından zarûrât-ı dîniyye kapsamına alınması onların bilfiil eda edilmesi değil benimsenmesi anlamına gelir. Bu hükümlere iman ettiği halde edasında kusurları bulunan kişi yine müslüman sayılır.

Açıklama:

1. Tevhid, nübüvvet ve meâd gibi inanılması zorunlu olan esaslar.

2. Namaz, zekât, oruç, hac gibi farziyeti kesin olan ibadetler.

3. Zina, içki, kumar gibi haramlığı sabit olan hususlar (Mektûbât, III, 22).

Cevap:
Zarûrât sözlükte “zarar vermek; mecbur etmek, gerekli kılmak” anlamındaki żarr kökünden türeyen ve “çaresizlik; ihtiyaç, gereklilik” anlamına gelen zarûretin çoğul şeklidir

Din açısından bir şeye inanmanın zorunlu olması için onun hem sübûtunun hem delâletinin kesin, yani Kur'ân-ı Kerîm veya mütevâtir sünnetle sabit olması gerekir. Bu niteliği taşıyan her türlü bilginin kabul edilmesi gerekir. Amelî ve ahlâkî hükümlerin sübût ve delâlet açısından zarûrât-ı dîniyye kapsamına alınması onların bilfiil eda edilmesi değil benimsenmesi anlamına gelir. Bu hükümlere iman ettiği halde edasında kusurları bulunan kişi yine müslüman sayılır.

AÇIKLAMA

Tevhid, nübüvvet ve meâd gibi inanılması zorunlu olan esaslar.

Namaz, zekât, oruç, hac gibi farziyeti kesin olan ibadetler.

Zina, içki, kumar gibi haramlığı sabit olan hususlar (Mektûbât, III, 22). Burada söz konusu edilen şey amelî ve ahlâkî hükümleri ifa etmek olmayıp onların İslâm dininin birer hükmü olduğuna inanmaktır.