Bir sanat ya da düşünce eserini tanıtırken zayıf ve güçlü yönlerini belirtme, bir yazarın gerçek değerini yansıtma amacıyla yazılan yazılara eleştiri denir.
Bu bilgiye göre aşağıdakilerden hangisi eleştiri yazı türüne örnek olabilir?
A) Şu insanları anlamakta artık zorlanıyorum. Eleştiriyi hayatlarının tam orta noktasına koymuşlar. Sokakta yürürken belediyeyi, bankada sıra beklerken işlem yapan kişiyi, dolmuşta şoförü ve en önemlisi çocuğunun öğretmenini eleştirmek en büyük uğraşları. "Hocam bizim çocuğun geçen yıl Türkçe dersi çok iyiydi, bu yıl nedense biraz zorlanıyor; kızımı o çocuğun yanına oturtmuşsunuz, çocuğun morali bozulmuş hocam." gibi örneklerle her gün karşılaşıyoruz. Acaba hayat eleştirmenliği diye bir bölüm mü açılsa üniversitelerde?
B) Çocukluk, dünyaya, yaşama ilişkin ilk izlenimlerimizi belleğin boş, beyaz sayfasına kaydettiğimiz dönemdir. Sesleri, işaretleri, sözcükleri, nesneleri ve doğayı tanırız. Çevremizle iletişim çabasına girer; sevgiler, sıcaklıklar, sevecenlik, hoyratlık, kayıplar ve düş kırıklıkları biriktiririz. Kimliğimiz, ruhumuz bunlarla biçimlenir. Öğrendiğimiz her şey yenidir, benliğimizde silinmeyecek izler bırakır. Bu izler insan oluşumuzun döşeme taşlarıdır.
C) Öncelikle önceki kitapta dilden şikayet ettiğim için bu kitabın dilinden biraz bahsetmek istiyorum. Eğer siz de Ahmet Ümit’in her kitabında Sis ve Gece kitabındaki gibi bir dil bekliyorsanız çok yanılırsınız. Sonraları okuduğuma göre Sis ve Gece bir edebi polisiyeymiş. Oysa daha sonra yazdıkları sadece polisiye. Bu nedenle kitabımızın dili günlük konuşma dilimiz. Yalın ve net, oldukça da samimi. Sanki sokaktan herhangi biriyle konuşuyormuş gibi. Bunu sevdim, bana kendimi hiç yabancı hissettirmedi.
D) Bir davetti, konuşma daveti... Ben ki kolay kolay sinirlenmem, çileden çıkarmıştı beni. Ama baştan anlatmalıyım. Ankara’nın önemli üniversitelerinden birinde okuyan bir delikanlı aradı. Okulu adına arıyor, bir konuşma yapmamı rica ediyordu. Ama nasıl bir rica! Okulunda edebiyat ve Türkçe günleri yapılıyordu. Ben de katılabilir miydim acaba? Böyle söylese can kurban... Önce benim de tanıdığım Ankaralı bir yazarın adını verdi. O katılacakmış "Yanına da sizi düşünüyoruz" dedi. Aynen bu sözcüklerle. "Yanına da sizi düşünüyoruz". Tam o anda aklıma nereden geldiyse "Ben de akşama kuru fasulye pişireceğim. Yanına da pilav düşünüyorum". Öylece kaldı. Kuru fasulye, pilav… Aklı karıştı.