Artık köy halkı değneklere dayanarak, öksüre öksüre ve iki adımda durup dinlene dinlene dolaşa biliyordu.Tümünün ciğerlerini kurşun tozu kapladı. Atların üstüne elini dokundurmadan hoplayan eski süvari çavuşu şimdi yerinden kalkmak için koltuk değneğinin ve birkaç adamının yardımını bekliyor. • Yol hakikaten güzeldi. Ankara’da ara sıra tesadüf edilen gurupsuz akşamlardandı. Böyle akşamlarda güneş, hiçbir mizansen yapmadan, çok olgun bir meyve gibi birden bire ufkun arkasına düşüverir, o anda ufuk kan sarısı ile karışık şişe dibi yeşili bir renk alır. Sonra yavaş yavaş o da kaybolur, şeffaf bir gece ile başbaşa kalırsınız. • Şoför kımıldadı, yanındaki kapıyı açdı. Uykunun her uzvuna nasıl ağır taşlar hâlinde çöktüğü bütün hareketlerinde görülüyordu. Ayakları mevcut olmayan taşlara takılarak hendeğin kenarına kadar sendeledi. Orada biraz durdu. Karşısındaki suya kadar gitmek kendisine her hâlde pek mühim ve güç bir yolculuk gibi görünüyordu. • Bu onun minimini bir mektep talebesi olduğu günlerden kalma bir âdetiydi. Akşamları evin kapısından girince çanta- sını top gibi havaya atıp tutar, şarkıya başlardı. Aradan onbeş seneye yakın zaman geçmişti. Sitare, büyük mektep talebesi, daha sonra ana mektebi muallimesi olmuştu.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçalarda yapılan yazım yanlışlarından biri değildir? A) Ünsüz benzeşmesi kuralına uyulmaması B) Düzeltme işaretinin gereksiz kullanılması C) Kurallı birleşik eylemin yanlış yazılması D) Sayıların yazımı kuralına uyulmaması E) İkilemenin yanlış yazılması
Thank you for visiting our website wich cover about Türkçe. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.