Sagot :
Cevap:
BU KITAPMI EMİN DEĞILIM
Açıklama:
Beyza Alkoç’un “Sınır” isimli kitabının devamı olan bu kitapta; 18 yaşındaki Deniz Akay’ın hayatının bir gün, zengin ve güçlü iş adamı Murat Karahanlı’nın kendisini kaldığı yetimhanede ziyaret edişini ve ardından hayatının seyrinin ne denli değiştiği anlatılmaktadır. Murat Karahanlı, hayta olarak nitelendirdiği, ele avuca sığmayan oğlu Cihan Karahanlı için kendisini yola getirip dizginleyebilecek türde bir eş aramaktadır ve şoförünün önerisi üzerine bu genç kızı görmek için yetimhaneye gelir. Ne yazık ki kız kanser hastasıdır ve fazla ömrünün kalmadığının da farkındadır. Murat Karahanlı bunun bilincinde olarak o yetimhaneye gelir ve oğlu Cihan Karahanlı ile evlenmesi şartıyla kendisinin her türlü eğitim ve sağlık masraflarını karşılayacağını, hayallerini gerçekleştirmesinde yardımcı olacağını söyler. Deniz, teklifin üzerinde bir süre düşündükten sonra kabul eder ve ertesi gün kendisini gelip o yetimhaneden çıkarmalarını bekler. Tüm hayatı boyunca geri gelme umudu verip asla dönmeyen insanların vaatleri ile dolup taşan Deniz, bundan sonra da hayatına girecek insanlara karşı bir beklentisi olmaz. Özellikle annesi tarafından terk edilişinin vermiş olduğu acı hala ilk günkü gibi tazedir. Deniz’in içindeki tek endişe, kendisiyle birlikte yetimhanede kalan tek arkadaşı Aylin’i orada tek başına bırakmaktır. Aylin henüz 5 yaşındadır ve Deniz’in gidip asla geri dönmeyeceğinden ya da kendisini ziyaret etmeyeceğinden çok endişe duyuyordur. Öte yandan Deniz, Aylin’e birkaç hafta içerisinde kendisini yanına alacağına dair söz vermiştir ve Aylin’in içindeki endişe de böylece son bulmuştur.
Ertesi gün Murat Bey, Deniz’i yetimhaneden aldırmak için bir araba gönderir ve birlikte büyük bir villanın önünde inerler. Eve girdiğinde Deniz, kendisini beklemekte olan büyük bir kalabalık ile karşılaşır. Murat Bey kendisini eşi Filiz, kızları Zenan, oğlu ve gelini Bora ve Nehir ile teker teker tanıştırır. O salonda kendisine en yakın hissettiği kişiler, Bora’nın eşi Nehir ve Cihan’ın kız kardeşi Zenan olur. Deniz, Cihan ile henüz tanışmamıştır ve kendini hiç olmadığı kadar gergin hissediyordur. Bu gerginliğin farkına varan Nehir, Deniz’in endişelerini bastırmak ve gerginliğini azaltmak için onunla bir konuşma yapar. Daha sonra salona inip Cihan ile konuşmaya çalışır fakat Cihan, kendisine hiç olmadığı kadar soğuk bir şekilde karşılık verir. Cihan’ın bu tutumu yüzünden tam anlamıyla dumura uğrar. Birlikte nikah masasına giderler ve Deniz üzerindeki gerginliği hala atabilmiş değildir. Cihan’ın Deniz ile evlenmeyi kabul etmesinin tek sebebi, babasının kendisine sağladığı imkanları elinden almamasıdır. Nikah kıyılır, evlenirler. Daha sonrasında Cihan, Deniz’e hazırlanmasını ve kendisini bir motor yarışına götüreceğini söyler. İlk defa motora binen Deniz, hayatında hiç olmadığı kadar heyecanlı ve korkmuş hissediyordur. Tek sorun, Deniz’in bilincini yitirecek kadar başının dönmesiydi.
Ertesi gün Cihan, Deniz ile birlikte bir otele gelirler. Deniz’i denize götürmek ister ve birlikte Cihan’ın teknesine binip açılırlar. Sorun şu ki Deniz, denize girmekten korkuyordur ama Cihan’ın yaptığı boğulma numarası yüzünden denize atlamak zorunda kalır. Denizin kendisini yutacak gibi hissettirmesi üzerine Cihan, Deniz’in güvenliğini sağlamak, onu iyi hissettirmek için denizden çıkarır. Deniz kendini Cihan’ın kolları arasında hiç olmadığı kadar güvende hissediyordur ve kendisini asla bırakmayacağından, boğulmasına izin vermeyeceğinden emindir.
Cihan, Deniz’in hastalığını öğrenir ve kendisini hastaneye getirir. Deniz’i en çok kahreden şey, kemoterapi sürecinde saçlarının döküleceğini öğrenmek olur. Doktora verilen para karşılığında, doktoru da alıp tedaviye burada devam etmek için Ankara’ya gelirler. Cihan’ın neden bu kadar kendisiyle ilgilendiğine bir türlü anlam veremeyen Deniz, en sonunda bunu kendisine sormaya karar verir. Cihan’ın eskiden evli olduğunu ve karısını bir hastalık yüzünden kaybettiğini öğrenir.
İlerleyen günlerde Deniz o kadar çok hastalanır ki kendisini ameliyata almak zorunda kalırlar. Ameliyat başarısız geçer ve Deniz’in bilinci kapanır.
Aradan 2 ay geçtikten sonra Deniz uyanır ve gözlerini açar açmaz aklına gelen ilk şey Cihan olur. Kendisinin öldüğünden emin olan Cihan, babasının aksini söylemesi ile şoka uğrar. Deniz ve Cihan bir araya gelirler. Daha sonra Murat Bey, Deniz’e şirkette bir iş ayarlar. Deniz ve Cihan bir plan yaparlar. Bunun üzerine Deniz , Cihan’ın babasının yanında Cihan’dan boşanmak istediğini söyler. Günlerdir Cihan ile konuşmayan Deniz, çalıştığı şirkette Hakan isimli biriyle tanışır ve bu tanışmanın Cihan’ı sinirlendirdiği apaçık ortadadır.
Daha sonraki haftalarda Bora ve Nehir çifti, bebeklerini kaybederler ve Nehir asla anne olamayacağının acısıyla kahrolur. Daha sonra akıllarına gelen bir fikir ile Aylin’i evlatlık almaya karar verirler. Deniz dershaneye gitmeye başladıktan birkaç hafta sonra Cihan da aynı dershaneye kayıt olur. Deniz’den uzak duramayacağını fark eden Cihan, eskiden söz verdiği üzere Deniz’e aşık olduğunu itiraf eder.
Deniz’in anne ve babasıyla ilgili araştırma yapan Cihan, hiç beklemediği sonuçlarla karşılaşır. Deniz’in annesinin kanserden öldüğünü, babasının da kendini içkiye verip daha sonra ortadan kaybolduğunu ve ölü olarak bilindiğini öğrenir.
Haftalarca Deniz’in babasını ararlar ve Kocaeli’ndeki kimsesizlerin olduğu bakımevinde bulurlar. Deniz babasına kavuştuğu için çok sevinçlidir ve babasını da alıp Ankara’ya giderler.
‘
’Deniz artık mutlu. Deniz aşık, Deniz sevdikleriyle birlikte. Deniz umutlu. Deniz’siz Cihan olmaz demişler ya hani, Cihan artık Deniz’li... Peki ya siz? Sizin de mutlu olma vaktiniz gelmedi mi?”
Thank you for visiting our website wich cover about Türkçe. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.