Deyimler bana 4 tane lazım​

Sagot :

1.Havlasalası almamak

2.Şeytanın yattığı yeri bilmek

3.Üzüm üzüm üzülmek

4.Vurdumduymaz kör ayvaz

Cevap:

Ağız aramak /yoklamak: Öğrenilmek istenilen şeyi söyletecek yolda dil kullanmak.

Ağız kalabalığına getirmek: Birini gereksiz sözler söyleyip çok konuşmak yolu ile şaşırtmak, dikkatini dağıtıp aldatmak.

Ağzı kulaklarına varmak: Çok sevinmek, sevindiği her hâlinden belli olmak.

Ağzında bakla ıslanmamak: Sır saklamayı becerememek, sırrı hemen açığa vurmak.

Ağzından çıkanı kulağı işitmemek: Sözlerini tartmadan, düşünmeden, öfke içinde, nere varacağını hesaplamadan konuşmak.

Ağzını açıp gözünü yummak: Kızgınlık ile sonunu düşünmeden ağzına gelen kötü sözleri söylemek, karşısındakine hakaret etmek.

Ağzını bıçak açmamak: Kırgınlıktan, üzüntüden ya da herhangi bir sebepten ötürü söz söyleyecek durumda olmamak.

Ağzının suyu akmak: Çok beğenip isteyecek duruma gelmek, imrenmek.

Ağzı var dili yok: 1) Oldukça sessiz, sakin, kendi hâlinde. 2) Konuşmayıp susan, derdini anlatmayan.

Ahrette on parmağı yakasında olmak: Haksızlığa uğrayışını bu dünyada önleyip hakkını alamayanın, öte dünyada (ahirette) kendisine sorumlu olan kimseden davacı olması.

Akıl kârı olmamak: Akıllı, dengeli ve ölçülü bir kişinin yapacağı iş olmamak.

Akla karayı seçmek: Bir işi başarmak uğrunda çok yorulmak, sonuca kadar çok zahmet çekmek.

Aklına gelen başına gelmek: 1) Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak. 2) Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.

Akşamdan kavur, sabaha savur: Kazandığını günü gününe harcayan, har vurup harman savuran, savruk kimselerin durumunu anlatmak için kullanılır.

Al aşağı etmek: Birini bulunduğu yerden, mevkiden indirmek.

Alçak gönüllü olmak: Gurur ve kibre kapılmayıp kendini olduğundan daha aşağı düzeyde sayma, başkalarından yüksek görmeme durumu.

Allem etmek, kallem etmek: İstediğini elde etmek için her türlü kurnazlığa başvurmak.

Altından girip üstünden çıkmak: Bir serveti, bir parayı, bir kaynağı gereksiz yere, düşüncesizce, sorumsuzca harcayıp kısa zamanda bitirmek.

Ana baba günü: 1) Mahşer günü. 2) Sıkıntılı kalabalık; telâşlı, tehlikeli, kimsenin kimseyi tanımadığı kalabalık.

Anasından doğduğuna pişman etmek: Çok eziyet ederek canından bezdirmek, bir kimseyi çok üzmek.

Anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek: Bir işi yaparken çok sıkıntı çekmek, eziyete katlanmak.

Aralarından kara kedi geçmek (veya aralarına kara kedi girmek): İyi anlaşan iki kişinin veya dostun ilişkileri bozulmak, aralarına soğukluk girmek, birbirlerine gücenmek.

Arkası /sırtı yere gelmemek: 1) Sarsılmamak, sağlam ve sağlıklı durumunu sürdürmek. 2) Hiç yenilgi yüzü görmemek.

Armudun sapı var, üzümün çöpü var demek: Hiçbir şeyi beğenmemek, her şeyin bir kusurunu bulmak.

Astarı yüzünden pahalı olmak: Bir işin ayrıntısına ödenen paranın aslına ödenen paradan fazla olması, gerçek değerinden fazlaya mal olması.

Ateş bacayı sarmak: Bir iş ya da olay önüne geçilemez, tehlikeli bir durum almak.

Ateşle oynamak: Çok tehlikeli, zarar verecek bir işin üstüne üstüne gitmek ya da böyle bir işe girişmek.

Açıklama:=başarılar= (en iyi seçersen sevinirim)