YILKI ATI • 19 . Mustafa gerilerine baktı. Köydeki toz azalıyor, rüzgârla birlikte batıya doğru kayıp gidiyordu. Güneş, uzak, çok uzak dağlara yaslanmış, büyümüş, büyümüş, bir dünya ol- muştu. Bir acıma hissi doldu Mustafa'nın yüreğine. Babası gö- zünde mercimek kadar küçüldü. Geçmiş yılları anıladı. Şimdi altında bitkin yürüyen atın emekleri gözünün önü- ne gelir gibi oldu. Birden aşağı atladı. Ati olduğu yerde bıraktı: basit fill lerini​