Cevap:
Önce yeşil, sonra sarı, olgunlaşınca da siyah… Çıtlık ağacının meyveleri böyle olgunlaşıyor. Dışındaki zar gibi ince ama tatlı kabuğunu yiyoruz.
Çıtlık, evlerden oldukça uzak bir bahçede. Bu yıl alt dalları budandığı için üst dallarına çıkmak zorundayız. Budak yerleri çıtlığın gövdesinde kılıç gibi duruyor. Her dalı yanlamasına kesmişler. Uç bölümleri hafifçe tutunurken bile neredeyse elimizi kesecek.
Hasan ağabey bağırıyor:
— Süleyman, bastığın dala dikkat et!
İncecik bir dalın üstünde ceplerini doldurmaya devam ediyor. Umursamıyor. Süleyman ağabeyim her zaman böyledir; inatçı, umursamaz. Hasan ağabey mahalleden arkadaşı. Ağabeyimi çok seviyor, benim gibi. Ağabeyim, Hasan ağabeyin ikinci defa ikaz edişine karşılık veriyor…