At ölür meydan kalır yiğit ölür şan kalır ile ilgili kompozisyon başlıkla beraber

Sagot :

Cevap:

Tüm canlılar gibi, insanlar da ölümlüdür. Ölümün önüne geçmek elimizde değildir. Ama istersek, öldükten sonra da, kendimizden söz ettirebilir, adımızı yaşatabiliriz.

Ünlü koşu atları vardır. At yarışlarında, izleyicilere parmak ısırtacak kadar koşarlar; sahiplerine bakıcılarına saygınlık kazandırırlar. Gün gelir, bu atlar ölüp giderler. Ama koşuları kolay kolay unutulmaz. Koşu meydanına gelenler, o atlardan konuşurlar: “Ne güzel at idi, ne güzel koşardı.” derler.

Topluma hizmet etmiş, başarılarıyla kendilerini çevrelerine sevdirmiş olan ünlü insanlar da böyledir. Günü geldiklerinde onlar da ölüp giderler ama, adları dilden dile yaşar.

Advertisement

Çevrenizdeki cadde, sokak, park, kitaplık, tiyatro, çeşme, anıt gibi yerlerin adlarına dikkat ediniz. Bunların çoğu birer insan adı taşır: Atatürk Caddesi, Ahmet Mithat Efendi Sokağı, Hakkı Tarık Us Kitaplığı, Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu, Seha Meray Çocuk Parkı, Hakkı Bey Çeşmesi… gibi. Kimdir bunlar? Araştırdığınız zaman, bunların birer ünlü kişi olduğunu görürsünüz. Ünleri ise, çevrelerine, topluma yaptıkları yararlı işlerden gelmektedir.

Ünleri, içinde yaşadıkları toplumların, dışına taşmış olanlar da vardır: Edison, Galile, Pastör, Arşimet, Kristof Kolomp… gibi. Yaptıkları işlerden, gösterdikleri başarılardan dolayı, bütün dünya bunların adını saygıyla anıyor; büyükler, küçüklere örnek gösteriyor.

Demek ki, ölüm adımızı silemiyor dünyadan. Bedensel varlığımız yitip gidiyor ama, önemli işler yapmışsak, adımızı yaşatabiliyoruz.