üç Anadolu efsanesi'nin özetini noktalama işaretlerine dikkat ederek büyük küçük harfler ile yazar mısınız ​

Sagot :

Cevap:

iyi dersler

Açıklama:

Bilinen üç halk hikâyesinin Yaşar Kemal’in usta kalemi ile buluştuğu Üç Anadolu Efsanesi; Köroğlu, Karacaoğlan ve Alageyik olmak üzere üç bölümden oluşur. Bunları sırasıyla şöyle özetleyebiliriz.

Köroğlu, at yetiştiriciliği yapan bir aileden çıkan Ruşen Ali ve babası Koca Yusuf’un Bolu Beyi ile yaşadığı olayları konu edinir. Koca Yusuf’un babası namlı bir at yetiştiricisidir. Ancak kuraklık başlayınca tüm atları gider sadece Kırat kalır yanında. Babası üç defa Koca Yusuf’a Kırat’ı açlıktan ölmeyeceği bir yere götürmesini söyler. İki sefer geriye dönen atın üçüncü sefer kulağına bir şey söyler ve Koca Yusuf onu denize götürür. Kırat denize gider ve dönmez. Babası oğluna bu mesleği devam ettirmesini öğütleyip gözlerini yumar. Koca Yusuf Bolu’ya gelir. Arkadaşı olan Bolu Beyi’nin seyisbaşı olur. Atları deniz kenarında otlatırken denizden gelen bir beyaz at üç at ile çiftleşir. Bunlardan üç yavru olur. Koca Yusuf gözünden sakınır bu üç tayı. Osmanlı ile arası bozuk olan Bolu Beyi arayı düzeltmek için Koca Yusuf’tan üç eşsiz at seçmesini ister. O üç atı padişaha hediye edecektir. Koca Yusuf istemese de bu üç tayı getirir. Taylar çok cılız olduğu için Bolu Beyi gözüne mil çektirir. Ancak zamanla bu taylardan birisini Bey’den alır Koca Yusuf. Onu öyle yetiştirir ki rüzgardan hızlı eşsiz bir at olur. Diğer iki tay da eşsiz iki at olur. Bolu Beyi hatasını anlar ama geçtir artık. Koca Yusuf rüyasında denizden üç renkli köpük görür. Rüyasındaki kişi bu üç köpüğün onu iyi edeceğini söyler. Ruşen Ali köpükleri getirmeye gider. Susuzluktan üçünü de içer. Ona sonsuz bir cesaret verir bu köpükler. Babası, Bolu Beyi’nden intikamını almasını öğütleyip ölünce nişanlısı olan Bolu Beyi’nin kız kardeşini kaçırır ve Çamlıbel dağında eşkıyalık yapar. Zenginden haraç alıp fakire dağıtır.

Karacaoğlan, âşık Karaca ve bey kızı Elif’in aşkını konu edinir. Yaylaya çıkan bir aşiret ile birlikte evinden dönmemecesine çıkan Karaca da yola koyulur. Yolda türkü söyler Karaca. Türküyü o kadar güzel söyler ki Deli Hüseyin onu yanından ayırmaz. Bir süre sonra kan kardeşi olurlar. Kervan giderken aşiret beyinin kızının devesi çöker ve kalkmaz. Ne yapılsa kâr etmez. Deve inadı derler ya inat etti mi bir deve ölene kadar yerinden ayrılmazmış. Deli Hüseyin devenin başında bekler. Onu merak eden Karaca döner ve Deli Hüseyin’in isteği üzerine bir türkü söyler. Türküyü duyan deve yerinden kalkar. Deli Hüseyin beye haber verir. Başta inanmasa da Karaca ve deveyi görünce inanır. Günden güne namı yayılan Karaca ile bey kızı Elif arasında bir aşk başlar. Bir gün iki âşık kaçar. Deli Hüseyin onları bulup getirir. Bir şey olmamış gibi davranılsa da bey hariç tüm obanın olanlardan haberi vardır. Hüseyin tekrar kaçmak için plan yapar. Demirci Mıstık Ağa ve başka bir arkadaşına kaçacaklarını anlatır. Arkadaşı beyime ihanet etmem deyip olayı duyurur. Bey adamlarının onları bulmasını emreder. Dağ taş aramadık yer kalmaz ancak bulunmazlar. Çünkü obada saklanmışlardır. Tüm oba beye karşı onları desteklemektedir. Deli Hüseyin Demirci Mıstık Ağa’dan aldığı mektupla Küçükalioğlu Bey’e gider. Yanında Elif ve Karaca da vardır. Bey onları büyük bir törenle karşılar. Onlara düğün yapılır. Karacaoğlan’ın şöhreti daha da artmıştır. Sesini duyan büyülenir. Bey de adeta onun emrine girmiş sürekli ondan türküler dinlemektedir. Bey’in hovardalığı ile meşhur Halil adlı öksüz, yetim bir yeğeni vardır. Her güzel kıza sahip olmaya çalışır Halil. Elif’i görünce ona da vurulur. Sürekli Elif’i rahatsız etmeye başlar. Öyle ki Elif günden güne erimeye başlar. Tüm oba bunu bilir. Sadece Karaca, kan kardeşi Deli Hüseyin ve Bey ile karısı durumdan habersizdirler. Bir gün Elif Halil’e gider ve peşini bırakması için yalvarır. Halil bir gece ona dokunmadan yanında yatma şartı ile kabul eder. Karacaoğlan o kadar meşhur olmuştur ki nerde bir düğün olsa onu çağırırlar türkü söylemeye. O gece de bir düğüne gitmiştir ama içinde bir huzursuzluk vardır. Çaresiz Halil’in şartını kabul eden Elif ile Halil çadırdadırlar. Huzursuzluktan sazının teli yırtılan Karaca, bir günlük mesafeyi rüzgar hızıyla kısa bir sürede aşıp çadırına gelir. Ne görsün Elif ile Halil yanyana. Alır sazını rüzgar gibi terk-i diyar eyler. Ne yapılsa bir daha Karaca’nın izine rastlanmaz. Deli Hüseyin onu bulmak için çıktığı yolda ölmüştür. Elif gelenden geçenden Karaca’sını sormaktadır ama nafile. Ömrünün son demlerinde bir çerçiye Karacaoğlan’ı sorar. Çerçi gidip Karacaoğlan’ı bulur ve ona Elif’in ölmek üzere olduğunu söyler. Birlikte yola çıkarlar ama geldiklerinde Elif ölmüştür. Karaca mezarının başında bir türkü söyler ve sazını oradaki dut ağacına asar. Bu saz burada kıyamete kadar kalacak der Karacaoğlan. Ne zaman rüzgar esse sazdan şu nağme duyulur. “Kimi cennet ister kimi cehennem. Cennetten beride daha neler var.”

Alageyik, geyik avı tutkunu Halil’in yaşadıklarını anlatır. Babası geyik avında ölen Halil ölümcül bir tutku ile Toroslarda geyik avına çıkar. Halil’in nişanlısı vardır: Zeynep. Halil’in düşmanı olan Karaca Ali, Zeynep’e aşık olmuştur. Ancak Halil ile nişanlı olduğu için onu alması güçtür. Halil’in on beş günlüğüne ava çıktığı bir dönemde Zeynep’i ister. Halil’in köyü ile Karaca Ali’nin köyü arasında ezeli bir düşmanlık olduğu için kimseye bir şey olmasın diye Zeynep’in abileri kızı verirler. Sultan Ana diye cesareti ile bilinen bir kadın Halil’i dağda aratır ve getirtir. Durum ortaya çıkınca Karaca Ali’nin yüzüğü evine atılır ve nişan bozulur. Karaca Ali, Halil’in av tutkusunu bildiği için ona sürekli tuzak kurar. Bir gün Zeynep de peşinden gider ona bir şey olmasın diye. Çıkan çatışmada Zeynep kolundan vurulur. Yarası ağır olduğu için Koca Cerrah namıyla ün salmış cerrahı getirirler. On beş gün uğraşıp Zeynep’i iyi eder. Ama Halil’den bir geyik ister karşılığında. Karaca Ali’nin adamları köyün civarında sürekli geyik sesi taklidi yapıp Halil’i tuzağa çekmeye çalışırlar. Zeynep ile Halil’in düğün gecesinde yine bu ses duyulur. Halil dayanamayıp gider. Birden ona ateş ederler. Kolundan vurulur ancak kurtulup Karaca Ali ve bir adamını öldürür. O esnada karşısına bir geyik çıkar. Ateş eder ve geyiği de vurur. Ancak geyiği kesmeye çalışırken geyik onu iter ve uçurumdan düşer. Sabah köylüler onu aramaya giderler. Karaca Ali ve adamını sonra da geyiği ölmüş bulurlar. Kayadan Halil’in sesi gelir. Urgan getirirler ancak Halil’i kurtaramazlar. Zeynep de ardından atlar ve canına kıyar. O gün bu gündür o kayadan bir türkü sesi gelir. Kayanın dibinde her yıl iki çiçek çıkar. Tam boyları uzayacakken bir geyik gelip onları yer ve kavuşmalarına engel olur.

Thank you for visiting our website wich cover about Türkçe. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.


Rans Other Questions