Eyvah kitap'da her öğrencinin kısa kısa özetini yapabilecek olan var mı? boş cevap veren silinecek soruya düzgün cevap veren en iyi seçilecektir​

Sagot :

Eyvah Kitap, on ile on beş yaş aralığındaki çocukların kitaplarla ilgili düşünceleriyle ilgili gerçeklere dayanan kurgulardan oluşuyor. Böylece okurların karşısına, içlerinde Mine Soysal'ın kendi hikayesinin de bulunduğu yaklaşık iki üç sayfalık otuz dört kısa hikaye çıkıyor. Farklı cinsiyetlerde ve farklı yaş gruplarındaki binlerce çocukla yapılan "Okuma Sohbetleri"nin bir meyvesi olan kitap, çocuklara kendilerinin kitaplarla ilgili yaşadıkları sıkıntıları yaşayan başka çocukların da olabileceğini gösteriyor. Aynı zamanda gerek öğretmen gerekse ebeveyn olan yetişkinlere de çocuklar üzerinde kitaplarla ilgili kurdukları baskıyı fark ettiriyor. Kitapta çocukların da yetişkinlerin de kitaplarla ve okumayla ilgili birbirinden çok farklı bakış açıları yer alıyor.

Çoğu çocuk kitap okuma ödevlerinden ve okunan kitaplarla ilgili sınav yapılmasından şikayetçi oluyor. Bu konuda epey haklı oldukları görülüyor, çünkü okul yıllarında çocuklara zorla okutulan kitaplar okuma alışkanlığı kazandırmak yerine çocukları kitaplardan ve okumaktan soğutuyor. Bu da her çocuğa aynı kitapların okutulmasından kaynaklanıyor. Bu durum da birbirinden çok farklı olan çocuklarda farklı etki ve tepkilere yol açıyor. Kimisi sorumluluğu olduğu için zorla okusa da kimisi kesinlikle bu kitapları okuyamıyor.

Kimi çocuklar ise kitapların değerler eğitimine haddinden fazla yoğunlaştığını ve bunun kendilerini kötü hissettirdiğini söylüyor. Zaten değerler eğitiminin de, çocuklar bunun amaçlandığının farkına varmadan gerçekleşmesi gerekiyor.

Bazı çocuklar ise çoğunluğun aksine kitap okumayı seviyor ama bunu öğrenen yaşıtları onlarla dalga geçtiği için kitap okuduklarını gizliyorlar. Ayrıca kitap okumayı sevenler olarak da okuyacakları kitaba kendileri karar vermek istiyorlar. Bu da belli sınırlar çerçevesinde, çocukların en büyük hakları olmasına rağmen yetişkinler tarafından çoğu zaman engelleniyor.

Bir de okullarda yapılan okuma saatleri ile ilgili sorunlar bulunuyor. Çocuklar bu saati kendilerinden çalınmış gibi görüyorlar. Çünkü okumayı seven bir çocuk bile bunu hem kendi seçtiği anda hem de kendi seçtiği kitabı okuyarak yapmak istiyor. Bu nedenle okuma saati her ne kadar iyi bir niyetle ve teşvik amacıyla yapılsa da kitap okumayı seven çocuklar üzerinde bile olumsuz etki oluşturabiliyor.

Kitapta dile getirilen sorunlardan belki de en önemlisi ise yetişkinlerin çocuklara sürekli kitap okumalarını söylemelerine rağmen kendilerinin neredeyse hiç kitap okumamaları oluyor. Bu da çocuklar üzerinde gerçekten büyük ve olumsuz bir etki oluşturuyor.

Ama bir de bunun tam tersi ortaya çıktığında durum daha karmaşık bir hal alabiliyor. Yani anne babası ve diğer aile üyeleri çok fazla kitap okudukları halde kitap okumaktan hiç hoşlanmayan çocuklar olabiliyor. Bu da o çocuklar üzerinde yetersizlik gibi hislere sebep olabiliyor.

Ayrıca çocuklara kitap okutmak için para gibi ödüller sunmak da çözüm olarak görülebiliyor. Bu durum genel olarak çocukların hoşuna gitse de, bu durumun hem çocuklar hem de yetişkinler açısından olumlu ve olumsuz tüm yönleriyle değerlendirilmesi gerekiyor.

Kitabı okuyan okurlar bu kitap sayesinde, kitaplarla ve okumakla ilgili ne kadar çok farklı bakış açısı olduğunu fark ediyor. Hem kitap okumayı seven hem de kitap okumayı sevmeyen kişilerin bazı ortak noktaları olsa da bu konu hakkında birbirinden ne kadar da farklı düşünebildiklerine şahit oluyor. İlk baskısı 2006 yılında yapılan kitap o zamandan bu zamana defalarca basılıyor. Fakat aradan geçen zaman ve bu zamanda gelişen teknoloji göz önünde tutulduğunda böyle bir kitabın güncel halinin de ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. Çünkü son zamanlarda kitaplara gösterilen ilginin artması, bunun yanında e-kitapların da yaygınlaşması pek çok farklı düşünceyi de beraberinde getiriyor.