Cevap:
Gecenin Melodisi
Açıklama:
Soğuk hançer gibi bedeni parçalayıp kemiğe dayanmıştı. Emir'in korkuyla verdiği her nefes isyan naraları ile göğe yükseliyordu. Süratle titreyen sol elini sağ eliyle kontrol etmeye çalıştı ve birkaç saat önce gördüklerini sakince düşünmeye koyuldu. Bir süredir şüphelendiği ve ne amaçla hareket ettiğini bilmediği iki arkadaşını takip etmişti. Dolambaçlı kuytu yollardan korkusuzca nasıl yürüyebiliyorlardı? Etraftaki ağaçlar korkuluk gibi karanlığa dikilmiş onu izliyordu sanki. Nereye gidiyorlardı, neden gidiyorlardı, gecenin bu saatinde ne yapacaklardı? Kafasındaki bu soru gürültüsünü bastırıp takibi temkinli, emin adımlar ile sürdürmeye devam etti. Az önce bir patika yola girmişti. Yılan gibi kıvrılan bu yol, ormanın ciğerlerine inen bir damar gibiydi. Uğultular, karanlığa karanlık katan ve yağmurun haberini doğaya salan gökgürültüsü her şey geri dönmesi için birer nedendi. Fakat Emir işin aslını öğrenmekte kararlıydı. Patika yol ormanın orta noktasında geniş bir alanda sona erdi. Emir çalıların arkasına saklanıp etrafı izlemeye koyuldu. Sanki çevredeki ağaçlar özel bir çaba ile daire şeklindeki alandan temizlenmişti. Bu şekil gerçekten pürüzsüzdü, peki ya ortada yeni gelin gibi süslenmiş ağaca ne demeli? Neyin nesiydi bu ağaç? Üstelik Simurg ve Musa ağacın çevresinde ne bekliyordu? Derken, ormanın içinden farklı simalar belirlenmeye ve ağacın etrafında toplanmaya başladı. On beş, yermi kişi el ele tutuşmaya ve aynı anda ağız birliği ile aynı şarkıyı söylemeye başlamışlardı. Birkaç dakika sonra ormandan üç kişi daha çıkıverdi. Biri bağlanmış ve zorla ağaca doğru görülüyordu. Neden, ne oluyor? Diye içinden geçirdi Emir. Bacaklarından ağaca bağladılar, başüstü sallanıyordu, çırpınıyor dehşetler içinde etrafına bakınıyordu. Şarkılar tekrar başladı, ağacın etrafında beş ayrı yerde ateşler yakıldı, elinde garip bir bıçak olan ve başına boynuzlu bir şapka takan kişi şarkılara göre ritim tutup, bıçağı sağa sola sallıyordu. Şarkıların bitmesi ve bıçağın bedene inmesi bir oldu. Emir, korkudan bağırmamak için eliyle ağzını kapatmıştı. Aman tanrım, o da neydi? Bıçağı kullanan bir anda siyah bir böcekimsi yaratığa dönüştü. Ağacın etrafında uçmaya başladı. Biraz sonra ağaca konup ortadan yok olmuştu. Emir, dehşetler içinde bu ayini izlemişti. Herkes geldiği yöne doğru dönüp hareket edince Emir'de koşarak uzaklaşmıştı. Bu anlamsızlığını anlamında dehşetin kendisini yaşayan Emir, bir daha eve dönmedi...
