Yazıklarım alıntı değildir, bu kitap elimde var okumuştum. Tavsiye ederim.
Olay kahramanlarımızı belirtmek istedim. Aşağıda bulunmaktadır.
→ Bertan (Ana karakter)
Cem Bey (Baba)
→ Buket Hanım (Öğretmen)
→Gülperi Hanim (Anne)
Kütük Rüstem (Remzi'nin babası)
→ Öykü (Öğrenci)
→ Haluk (Babasının arkadaşı)
- Remzi ( Rüstem'in oğlu)
→ Şişman remzi (Öğrenci)
Bertan sinifin en başarısız öğrencisi olup 5.sınıf öğrencisidir. Kendisi bu durumdan şikayetçi değil fakat babası rahatsız oluyor. (Cem Bey) Yaşanan olaylar arasından biri şöyledir;
Bir gün babası sınav kağıdını incelerken baş ağrısından dolayı ayağa kalkıp yürümek ister. Tabloda bir resim görür. Bu resim acemi görünse de hoş görünmektedir. Resimde yatakta yatan bir kız ve başında duran bir bayan vardı. Ayrıca tek olanlar bu değildi. Bayanın üzerinde bir konuşma balonu bulunmaktaydı. Şu yazılıydı. "Artık daha erken kalkmalısın." baş harfleriyle A,B,C,D,E,K babası bir şey anlamasa da bunlar vitaminler bu sınavda bunlardan sorulmaktadır. Bunu gören herkes bulmuş fakat Bertan her zamanki gibi bilememişti. konu zeki ya da tembel olması değil, isteksiz olmasıydı. Olay bu şekilde gitmektedir.
Bertan bilgisayarları ve yazılımları çok severdi. Bilgisayarı varken ders çalışmak istemiyordu. Bir gün aniden babasıyla bedenleri değişiyor. Bu duruma ikisi de şaşırsalar da ellerinden bir şey gelmez. Bu farklı bedenlerde hayatlarını sürdürüyorlar. Bertan babasının bedeninde babasının iş yerine gidiyor, babası ise Bertan'ın okuluna gidiyor. Babası da mühendis olduğu için dolayısıyla başarılı ve Berta'nın bedenindeyken fazla başarı gösteriyor. İki taraflarda da olaylar karışsa da normal bir şekilde eve gelip uyuyorlar. Ve ertesi gün bedenleri düzeliyor.Ve hayatlarına devam
Cevap:
5. sınıfa giden Bertan’ın başı dersleriyle ve buna bağlı olarak da babasıyla biraz dertteydi. Sınıfın en başarısız öğrencisi olmak onun canını çok fazla sıkmasa da, mühendis olan babası Cem Bey’i ziyadesiyle rahatsız ediyordu. Bertan için varsa yoksa bilgisayar ve yazdığı programları vardı. Dersler için boşa harcayacak zamanı yoktu. Ama Cem Bey hiç de Bertan gibi düşünmüyordu. Olağanüstü önlemler almak niyetindeydi. Niyetini gerçekleştiremedi; çünkü on iki yaşındaki Bertan ile otuz beş yaşındaki Cem Bey’in bedenleri bir anda yer değiştirdi. Yoksa bu bir rüya mıydı? Buna sebep olan şey ne olabilirdi? Ne yapacaklarını şaşıran baba oğul, farklı bedenlerde hayatlarına kaldıkları yerden devam etmeye karar verdiler. Bertan’ın vücudunda gezinen Cem Bey’in varlığı, Gelöğren İlköğretim Okulu’nu birkaç günde altüst etti. Oğlunun geçmişteki şöhretini tam tersine çevirmek için tüm gayretiyle çabalayan Cem Bey’in gösterdiği ani başarı, herkesi şaşkına çevirmeye yetip artmıştı.
Böylesine tembel ve başarısız bir öğrenci, sadece bir hafta sonu içerisinde bu kadar bilgiyle nasıl donanabilirdi ki? Bu işte garip bir şeyler olduğu aşikârdı. Peki ama ne? En çok şaşıranlardan biri de beşinci sınıfların bir diğer en başarısız öğrencisi Kalın Kafalı Remzi’ydi. Yaşananları, babası Kütük Rüstem ve yardımcısı Şişman Şemsi’ye anlattığında onlar da çok şaşırdılar. Dahası kafalarında bir ışık çaktı. Beyne giden bilgi akış kanalları tıkanmış olduğu için bir türlü öğrenemediği düşünülen Remzi için de artık bir umut vardı. Belki de onu kurtarmak için bir bilgi kayıt çipi gerekliydi. Kütük Rüstem, ne pahasına olursa olsun oğlu Remzi’yi de Bertan gibi başarılı bir öğrenci yapacaktı. Bunun için Cem Bey’e ve mucizevî eğitim yöntemlerine ihtiyacı vardı. Zorlu bir mücadele olacaktı.
