Hazarfen Ahmet Çelebi'nin kısaca hayatını özetler misiniz​

Sagot :

merhaba!

Hezarfen Ahmet Çelebi Osmanlı Devleti zamanında ilk kez uçuş girişiminde bulunan kişidir. Bu hadise 17. yüzyılda yaşanmıştır. İmal ettiği kanatları takarak Galata Kulesi’nden atlayıp Kız Kulesi’ne başarılı bir uçuş gerçekleştirmiştir. Uçan ilk insan olarak tarihe geçmiştir. Dönemin en meraklı mucitlerinden olan Hezarfen, gökyüzü ve uçmak konuları üzerine çok fazla fikir yürütmüştür. İnsanoğlunun bir gün uçacağına tüm yüreğiyle inanmaktadır ve bu alanın üzerine giderek çalışmalar yapmıştır. Kuş kanatlarından imal ettiği bir kanat ile uçmayı başarmıştır.

Gelgelelim bu yaptığı çalışmalar dönemin yöneticilerinin hoşuna gitmemiştir. Evliya Çelebi’nin verdiği bilgilere göre kendisi Cezayir’e sürülmüştür.


Hezarfen unvanı, yaptığı çalışmalardan dolayı kendisine verilmiştir ve bin bilimli anlamına gelmektedir. Kendisinin sürgünde öldüğü yönünde tahminler vardır.

HEZARFEN AHMET ÇELEBİ BİYOGRAFİSİ – KISA YAŞAM ÖYKÜSÜ VE BAŞARILARI

Hezârfen Ahmet Çelebi, 1609 yılında doğmuş 1640 yılında Cezayir’de ölmüştür. Hezarfen Ahmet Çelebi, kendi geliştirdiği takma kanatlarla uçmayı başaran ilk insandir, 17. yüzyılda Osmanlı’da yaşamış Türk bilginidir.

1623-1640 yılları arasında saltanat süren Sultan IV. Muratzamanında, uçma tasarısını gerçekleştirdiği ve geniş bilgisinden ötürü halk arasında, “Bin Fenli” anlamına gelen Hezarfen olarak anıldığı bilinmektedir.

Hezârfen Ahmet Çelebi, kuşların uçuşunu inceleyerek tarihi uçuşundan önce hazırladığı kanatlarının dayanıklılık derecesini ölçmek için, Okmeydanı’nda deneyler yapmıştır. Ayrıca, Leonardo Da Vinci’nin uçma konusundaki çalışmalarından ve kendinden çok önce bu konuda deneyler yapan İsmail Cevheri’den ilham aldığı sanılmaktadır.

Evliya Çelebi‘nin Seyahatname’sindeki ifadelerinden edindiğimiz bilgilere göre; 1632 yılında lodoslu bir havada Galata Kulesi’nden kuş kanatlarına benzer bir araç takıp kendini boşluğa bırakarak ve uçarak İstanbul Boğazı’nı geçip 3558 m. ötede Üsküdar’da Doğancılar meydanına indiği söylenmektedir.



Bu olay; Sarayburnu’ndaki Sinan Paşa köşkünden bu durumu seyreden ve deneyin başarıyle sonuçlandığını gören dönemin padişahı 4. Murat tarafından da beğenildi, , hatta Evliya Çelebi‘ye göre Hezârfen Ahmet Çelebi “bir kese de altınla” sevindirmiş, ancak bu derece bilgili ve becerikli birisinin tehlikeli olabileceğini düşünüp, “Bu adem pek havf edilecek bir ademdir, her ne murad ederse elinden gelir, böyle kimselerin bakaası caiz değil” diyerek onu Cezayir’e sürgün etmiştir.

umarım faydalı olmuştur •-•