halk edebiyatı şiirleri yazarlarıyla birlikte pls​

Sagot :

1. Aşık Veysel Şatıroğlu

Güzelliğin On Par’etmez

Güzelliğin on par’etmez

Şu bendeki aşk olmasa

Eğlenecek yer bulaman

Gönlümdeki köşk olmasa

Tâbirin sığmaz kaleme

Derdin dermandır yâreme

İsmin yayılmaz âleme

Âşıklarda meşk olmasa

Kim okurdu kim yazardı

Bu düğümü kim çözerdi

Koyun kurt ile gezerdi

Fikir başka başk’olmasa

Güzel yüzün görülmezdi

Bu şak bende dirilmezdi

Güle kıymet verilmezdi

Âşık ve maşuk olmasa

Senden aldım bu feryâdı

Bu imiş dünyanın tadı

Anılmazdı Veysel adı

O sana âşık olmasa

2. Yunus Emre

Kalanlara Selam Olsun

Bu dünyadan gider olduk

Kalanlara selam olsun

Bizim için hayır dua

Kılanlara selam olsun

Ecel büke belimizi

Söyletmeye dilimizi

Hasta iken halimizi

Soranlara selam olsun

Tenim ortaya açıla

Yakasız gömlek biçile

Bizi bir asân vechile

Yuyanlara selam olsun

Azrail alır canımız

Kurur damarda kanımız

Yuyacağın kefenimiz

Saranlara selam olsun

Selâ verile kastımıza

Gider olduk dostumuza

Namaz için üstümüze

Duranlara selam olsun

Dünyaya gelenler gider

Hergiz gelmez yola gider

Bizim halimizden haber

Soranlara selam olsun

Miskin Yunus söyler sözün

Yaş doldurmuş iki gözün

Bizi bilmeyen ne bilsin

Bilenlere selam olsun

3. Köroğlu

Benden Selam Olsun Bolu Beyine

Benden selam olsun Bolu beyine

Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır

Ok gıcırtısından gürzün sesinden

Dağlar seda verip seslenmelidir

Düşman geldi tabur tabur dizildi

Alnımıza kara yazı yazıldı

Tüfek icad oldu mertlik bozuldu

Eğri kılıç kında paslanmalıdır

Köroğlu düşer mi yine şanından

Ayırır çoğunu er meydanından

Kır-At köpüğünden düşman kanından

Çevrem dolup şalvar ıslanmalıdır

4. Kul Himmet



Seyyah oldum şu âlemi gezerim

Bir dost bulamadım gün akşam oldu

Kendi efkârımca okur yazarım

Bir dost bulamadım gün akşam oldu

İki elim gitmez oldu yüzümden

Ah etikçe yaşlar gelir gözümden

Kusurumu gördüm kendi özümden

Bir dost bulamadım gün akşam oldu

Bozuk şu dünyanın temeli bozuk

Tükendi daneler kalmadı yazık

Bir dost bulamadım gün akşam oldu

Kul Himmet üstadım ummana dalam

Gidenler gelmedi bir haber alam

Abdal oldum şal giyindim bir zaman

Bir dost bulamadım gün akşam oldu

5. Seyyid Nesimi



Merhaba Hoş Geldin

Merhabâ hoş geldin ey rûh-i revânım merhabâ

Ey şeker-leb yâr-ı şirîn lâ-mekânım merhabâ

Çün lebin câm-ı Cem oldu nefha-i Rühu’l-Kudüs

Ey cemilim ey cemâlim bahr u kânım merhabâ

Gönlüme hîç senden özge nesne lâyık görmedim

Sûretim aklım ukûlüm cism ü cânım merhabâ

Ey melek sûretli dil-ber cân fedâdır yoluna

Çün dedin lahmike lahmi kana kanım merhabâ

Geldi yârım nâs ile sordu Nesîmî neçesin

Merhabâ hoş geldin ey rûh-i revânım merhabâ

6. Kul Nesimi



Ben yitirdim ben ararım

Yâr benimdir kime ne

Gâh giderim öz bağıma

Gül dererim kime ne

Gâh giderim medreseye

Ders okurum Hak için

Gâh giderim meyhaneye

Dem çekerim kime ne

Sofular haram demişler

Bu aşkın şarabına

Ben doldurur ben içerim

Günah benim kime ne

Ben melâmet hırkasını

Kendim giydim eğnime

Ar ü namus şişesini

Taşa çaldım kime ne

Sofular secde ederler

Mescidin mihrabına

Yâr eşiği secdegâhım

Yüz sürerim kime ne

Gâh çıkarım gökyüzüne

Hükmederim kaf’tan kaf’a

Gâh inerim yeryüzüne

Yâr severim kime ne

Kelp rakip böyle diyormuş

Güzel sevmek pek günah

Ben severim sevdiğimi

Günah benim kime ne

Nesimî’ye sordular li

Yârin ile hoş musun

Hoş olayım olmayayım

O yâr benim kime ne

7. Kazak Abdal



Eşeği Saldım Çayıra

Eşeği saldım çayıra

Otlaya karnın doyura

Gördüğü düşü hayıra

Yoranın da anasını

Münkir münâfıkın soyu

Yıktı harap etti köyü

Mezarına bir tas suyu

Dökenin de anasını

Müfsidin bir de gammazın

Malı vardır da yemezin

İkisin meyyit namazım

Kılanın da anasını

Derince kazın kuyusun

İnim inim inilesin

Kefen dikmeye iğnesin

Verenin de anasını

Dağdan tahta getirenin

Mezarına götürenin

Talkınını bitirenin

İmâmın da anasını

Kazak Abdal söz söyledi

Cümle halkı dahleyledi

Sorarlarsa kim söyledi

Soranında anasını

8. Karacoğlan



Elif

İncecikten bir kar yağar,

Tozar Elif, Elif deyi…

Deli gönül abdal olmuş,

Gezer Elif, Elif deyi…

Elif’in uğru nakışlı,

Yavrı balaban bakışlı,

Yayla çiçeği kokuşlu,

Kokar Elif, Elif deyi…

Elif kaşlarını çatar,

Gamzesi sineme batar.

Ak elleri kalem tutar,

Yazar Elif, Elif deyi…

Evlerinin önü çardak,

Elif’in elinde bardak,

Sanki yeşil başlı ördek

Yüzer Elif, Elif deyi…

Karac’oğlan eğmelerin,

Gönül sevmez değmelerin,

İliklemiş düğmelerin,

Çözer Elif, Elif deyi…

9. Pir Sultan Abdal



Dönen Dönsün Ben Dönmezem Yolumdan

Koyun beni hak aşkına yanayım

Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Yolumdan dönüp mahrum mu kalayım

Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Benim pirim gayet ulu kişidir

Yediler ulusu, kırklar eşidir

On iki imamın server başıdır

Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Kadılar müftüler fetva yazarsa

İşte kemend, işte boynum asarsa

İşte hançer, işte kellem keserse

Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Ulu mahşer günü olur divan kurulur

Suçlu, suçsuz gelir orada dirilir

Piri olmayanlar anda bilinir

Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

Pir Sultan’ım arşa çıkar ünümüz

O da bizim ulumuzdur pirimiz

Hakka teslim olsun garip canımız

Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan

en iyi seçermisin takip edermisin