Sagot :
The tea is too hot to drink. Çay içilemeyecek kadar sıcak.
The weather is too cold to go out. Hava dışarı çıkılamayacak kadar soğuk.
The dog was running too fast to catch. Köpek yakalanamayacak kadar hızlı koşuyordu.
The sun is shining too brightly to look at. Güneş bakılamayacak kadar parlak bir vaziyette ışık saçıyor.
He is too merciful to punish anyone. Hiç kimseyi cezalandırmayacak kadar merhametli.
He isn’t old enough to marry. Evlenecek yaşta değil.
This car is big enough for a large family. Bu araba büyük bir aileye yetecek kadar büyük.
My dog can run fast enough to catch your horse. Benim köpeğim senin atını yakalayacak kadar hızlı koşabilir.
My brother doesn’t have enough money to buy a modern car. Kardeşimin modern bir araba alacak kadar parası yok.
Are there enough apples for all of us at home? Evde hepimize yetecek kadar elma var mı?
If you don’t study hard enough, you can’t pass your class. Eğer yeteri kadar çok çalışmazsan sınıfını geçemezsin.
Thank you for visiting our website wich cover about İngilizce. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.