arkadaslar PEYGAMBERİMIZIN COCUKLARLA BIR ANISINI YAZARMISINIZ cok uzun olmasın cok kısada olmasın ​

Sagot :

Açıklama:

dönemde Peygamberimiz ile güzel vakitler geçiren öyle çok çocuk varmış ki, anlatmakla bitmez. Bu çocukların hepsi de büyüdükleri zaman değerli birer Müslüman olmuşlar.

Mesela Peygamberimiz'in amcası Abbas'ın oğlu Abdullah, sık sık Gül Yüzlü Efendimiz'le biraraya gelirmiş. O'ndan pek çok şey öğrenirmiş. Abdullah Peygamberimiz' e gönülden bağlıymış. O'na mümkün olduğunca hizmet edermiş. Sevgili Peygamberimiz de onu çok severmiş ve bir gün şöyle bir duada bulunmuş:

"Allah'ım ona Kitab'ı ( Kur' an-ı Kerim'i) öğret ve onu dinde bilgin kıl" . Bu duanın bereketiyle ve Abdullah'ın gayretleriyle kısa zamanda o, bilgin bir kişi oluvermiş. Kur'an-ı Kerim konusunda engin bir bilgiye sahip olmuş ve bu yüzden ona "Kur'an Tercümanı" denilmiş. Büyüyüp delikanlı olduğu zaman yaşlıların meclislerine o da alınırmış, görüşlerine değer verilirmiş.

Peygamberimiz sadece akraba veya tanıdıklarının çocuklarına değil, tüm çocuklara karşı sevgi ve şefkat doluymuş. Bu sevgiyi belli etmek için de zaman zaman onları bindiği devenin veya atın üzerine alırmış. Çocuklar da bundan çok memnun olurmuş. Biricik Peygamberimiz bir keresinde Abdullah ve onun arkadaşı Kusam'ı atına almış ve onlara dua etmiş.

Sevgili Peygamberimiz yanındakilere sürekli olarak çeşitli öğütlerde bulunurmuş. Bu öğütlerden biri de şuymuş: "Çocuklarınıza iyilikte bulunun, onlara hediye verin ve onları güzel bir şekilde terbiye edin. Kendisi bu sözü söylemekle kalmaz, bizzat uygularmış. Çocuklara karşı son derece cömertmiş. Kimi zaman kendi üzerindekini bile hediye edermiş. Bir gün Peygamberimiz'e Habeşistan Kralı Necaşi'den hediye olarak çok değerli bir altın yüzük gelmiş. Sevgili Peygamberimiz de bu yüzüğü Ümame adındaki kız torununa hediye etmiş. Ümame bu hediyeye çok sevinmiş ve bu yüzüğü değerli ve güzel bir hediye olarak saklamış.

Bir keresinde de Bahreyn Kralı'nın gönderdiği değerli hediyelerden bir avuç alıp Rübeyyi isimli bir kız çocuğuna hediye etmiş.

Kendisi birşey yerken yanına çocuklar gelse hemen onlara ikramlarda bulunurmuş.

Sahabiler yani Peygamberimiz'in arkadaşları, çocuklarını O'nun yanına getirirler ve çocukları için dua etmesini isterlermiş. Peygamberimiz de bu esnada çocukların isimlerini sorarmış. İsmi güzel olmayan çocukların isimlerini değiştirirmiş. Onlara güzel ve anlamlı isimler koyarmış. Sonra da o çocuklara dualarda bulunurmuş. Onlarla şakalaşır, onları severmiş.

Cevap:

Torunları Hz. Hasan ve Hüseyin bir develerinin olmasını istiyorlardı.

Bu dileklerine ulaşmanın yolunu, dedelerinden istemekte buldular. Hz. Peygamber maddi olarak o an çocuklara deve alacak durumda değildi. Torunlarını üzmeden onlara istedikleri deveyi unutturacak bir çözüm buldu. Küçük torunlarının önüne çökerek onlara seslendi:

-^ alpha Haydi binin. Bundan daha iyi deve mi olur?”

Çocuklar büyük bir sevinçle dedelerinin sırtına bindiler. Artık deveyi unutmuşlardı