Paris'in bir köprüsü üzerinde bir satıcı, bağırıyor, dil döküyor, sattığı nesnenin eşsiz
güzelliklerini anlatıyor. Başına toplananlar merakla bekliyorlar: nedir acaba o adamın
sattığı? En sonunda söylüyor: “Size güneş, her gün gözlerinizin önünde duran, ama sizin
bakmadığınız, güzelliğini göremediğiniz güneşi satıyorum. Bakın; bakın! Sizin bütün
rüyalarınızdan güzel değil mi?" Dinleyenlerin çoğu omuzlarını silkip gidiyor, ancak bir iki
kişi: "Sahi! Ne de güzelmiş!" diyorlar.
Şairlerin, hikâyecilerin de o adama benzemeleri gerekir.... (Düşe Çağrı'dan/N.Ataç)
SORU:Yukarıdaki alıntıdan yola çıkarak, yazarın şairlerde ve hikâyecilerde aradığı özelliği belirtiniz.