Sagot :
Cevap:
Öncesinde geçmiş yıllarda da öğrendiğimiz şiir konusunun gelişimini kısaca hatırlayalım:
Şiir; vezin, kafiye, redif, ses tekrarı, nazım birimi, nazım biçimi gibi özelliklerin; edebi
sanat, imge gibi unsurların tema ve konu çevresinde birleşmesiyle oluşan; duygu, düşünce ve hayali etkili biçimde anlatmayı sağlayan bir türdür.
Şiir; söyleyiş ve biçim yönünden tarih içinde farklı dönemlerde farklı özelliklere sahip olmuştur. 11. yüzyıla kadar devam eden İslamiyet öncesi Türk şiiri, millî zevkin özelliklerini taşıyan bir şiirdir. Türklerin henüz edebî ürünlerini yazıya geçirmedikleri dönemlerde dilden dile aktardıkları destan, sagu, koşuklar dönemin başlıca ürünleridir. Millî zevki yansıtan bu ürünlerde yabancı kelimeler oldukça azdır, edebî bir üslup vardır. Yiğitlik, sevgi, hüzün gibi temalar şiirlerde yer almıştır.
Türklerin İslamiyet’i benimsemeleriyle birlikte şiirimizin 11. yüzyılda yeni bir kimlik kazanıp 19. yüzyılın ortalarına kadar devam eden dönemine “İslami Dönem Türk Şiiri” denir. İslamiyet, yaşamın her alanına yeni anlayışlar getirirken edebiyatımıza da pek çok yenilik getirmiştir. İslam kültürünün etkisiyle oluşan bu dönemle birlikte edebiyatımız üç koldan gelişmiştir. İslam öncesi sözlü geleneğin devamı olan halk edebiyatı (âşık tarzı halk edebiyatı ve anonim halk edebiyatı), İslam kültürünün etkisiyle gelişen divan edebiyatı ve bu iki edebiyat arasındaki tasavvuf edebiyatıdır.
Thank you for visiting our website wich cover about Türk Edebiyatı. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.