Cevap:
Peygamber Efendimiz, Medine şehrini olası Mekke şiddetinin artması doğrultusunda hazırlamıştı. Akabe adı verilen yerde Medine kentinden gelen Araplarla gizlice buluşma gerçekleştirdi. Her sene aynı zamanda aynı yerde üç kere buluştuğu insanlarla bir sözleşme de yaptı. Medine’den gelen bu insanlar da hem Müslüman oldular hem de sözleşmeye biat ederek imza attılar.
Medine halkının İslam dinini öğrenmesi ve Müslümanlar için bir yaşam kenti olması için Peygamber Efendimiz, Musab Bin Umeyr’i Medine kantine öğretmen olarak yolladı. Bu genç öğretmen de vazifesini başarı ile gerçekleştirdi. Medine kentine hicret eden Mekkeli Muhacirler ile Medineli Ensar arasında Peygamber Efendimiz, kardeşlik bağı ihsas etti. Ve bu iki kentin insanlarını kardeşler olarak ilan etti.
Peygamber Efendimizin Medine kentinde, İslam Toplumu oluşturmak maksatlı attığı ilk ve en önemli adım, Muhacir ile Ensar arasında oluşturulan kardeşlik bağıdır. Arap asabiyet ve kabilecilik taassubunun İslam ile nasıl yerle bir olduğunun da bu açık bir göstergesidir. Zira bundan önce kanlı bıçaklı kan davalı olan Evs ve Hazreç kabileleri de İslam Toplumu oluşturma adımı olarak barışmışlardı. Medine kentinin bu iki büyük kabilesi, İslam kardeşliği ile aralarındaki kan davasını tarihe gömdüler.
Peygamber Efendimiz, Medine kentinde yaşayan hem diğer ırk hem de diğer din mensupları ile de anlaşma yolunu tuttu. Kentin huzur ve güvenini tesis etti. Hem kabilelerin barışması hem Mescidi Nebevinin inşası hem de suffe okulunun açılması, İslam toplumu oluşumunda etkili olan şeylerdir.
■Özür dilerim uzun oldu■
