prefer konusu ile ilgili olumlu olumsuz ve soru cümlesi 10 tane lütfen televısıon ünitesi ile ilgili olsun boş yazanları banla yorum​

Sagot :

Cevap:

İngilizce OLUMSuZ CÜMLELER

don’t prefer coffee to tea. (Kahveyi çaya tercih etmem.)

My parents don’t prefer spicy foods to desserts. (Ailem baharatlı yiyecekleri tatlıya tercih etmez.)

My sister doesn’t prefer drinking water to eating food. (Kız kardeşim su içmeyi yemek yemeye tercih etmez.)

I don’t prefer to sunbathe rather than sunbathe. (güneşlenmeyi yüzmeye tercih etmem.)

I would not prefer to keep silent right now. (Şu an sessiz kalmayı tercih etmem)

I’d not prefer to read rather than watch this soap opera. (Okumayı, pembe dizi izlemeye tercih etmem)

I’d not prefer my father to work anymore. (Babamın daha fazla çalışmasını tercih etmem)

I would not rather drink lemonade right now. (Şuan limonata içmeyi tercih etmem)

I would not rather climb the stairs rather than use the lift. (Asansörü kullanmaktansa merdiven çıkmayı tercih etmem.)

I wouldn’t rather you applied for that job in Ankara. (Ankara’daki o işi kabul etmeni tercih

İNGİLİZCE OLUMLU CÜMLELER

John prefers golf to football (John golf’ü futbola tercih eder.)

I prefer leading a quiet life to going through the crowds in a city. (Sessiz bir hayat sürmeyi, şehir hayatındaki kalabalıkla baş etmeye tercih ederim)

I prefer to eat a bowl of salad for dinner rather than have a large meal. (Bir kase salata yemeyi, büyük porsiyon bir yemeğe tercih ederim)

I’d prefer to read rather than watch this soap opera. (Okumayı, bu pembe dizi izlemeye tercih ederim)

I would prefer my daughter to study engineering at university. (Kızımın üniversitede mühendislik okumasını tercih ederdim)

My cousins would rather watch documentaries than films. (Kuzenlerim belgesel izlemeyi film izlemeye tercih ederdi)

I’d rather climb the stairs than use the lift. (Merdivenleri çıkmayı, asansör kullanmaya tercih ederim)

I’d rather have made a cake myself than bought one. (Satın almak yerine keki kendim yapmayı tercih ederdim)

I’d rather you applied for a job in İzmir. (İzmir’de bir işe başvurmanı isterdim)

I’d rather you hadn’t dropped out of school. I am sure you regret it a lot now. (Okulu bırakmamanı isterdim. Eminim şu an pişmansın.)

Açıklama:

iyi günler