arkadaşlar lütfen depremle ilgili kompozisyon yazarmisiniz​

Sagot :

Cevap:

Deprem; yer sarsıntısı demektir. Deprem tehlikeli bir doğa olayıdır. Deprem anında bazı evler yıkılabilir. Depremden önce gerekli önlemlerimizi alabilmemiz için yapmamız gerekenleri hatırlayalım. Depremden önce; evimize deprem sigortası yaptırmalıyız. Bu sayede eğer deprem sonrasında evimiz zarar görmüş ise evimizin zarar gören bölümünü yeniden yaptırabilirler. Depremden önce; tüm aile bireyleri için bir deprem çantası hazırlamalıyız. Deprem çantasının içinde; giysiler, el feneri, düdük, açılmamış bisküvi, konserve vb. paketlenmiş yiyecekler, yara bandı, sargı bezi, makas, sıcak tutacak giysiler, battaniye, eğer kullandığımız ilaçlar varsa aynı ilaçtan yeteri kadar ve birkaç adet açılmamış su, kendimizi ve ailemizi tanıtan bir kart, kalem ve kâğıt ve biraz para bulunmalıdır. Depreme hazırlıklı olmalıyız. Unutmayın; önceden hazırlıklı olmak hayat kurtarır. Eğer tek katlı bir binada yaşıyorsak evimizin tabanını sağlam yaptırmalı ve evlerimizi depreme uygun yapılan evlerimizden yaptırmalı ve satın almalıyız.

Depremden en az etkilenmek için deprem anında uygulamamız gereken kuralları hatırlayalım. Deprem anında yapılması gerekenler: eğer binanın içindeysek; duvara sabitlenmiş ve sağlam bir eşyanın yanına çömelerek çök, kapan, tutun pozisyonu almalıyız. Bu pozisyonu almak için; bir elimizle, yanına çömeldiğimiz eşyanın herhangi bir yerine tutunmalı ve diğer elimizle ise başımızı korumalıyız. Deprem anında sakin olmalıyız. Panik yapıp evin içinde koşturmamalıyız. Deprem anında; dışarı çıkmamalı, merdivenleri ve asansörü kullanmamalıyız. Deprem; eğer çok şiddetli ise yerimizden hiç kıpırdamamalıyız. Çünkü bizim ani bir hareketimiz evin yıkılmasına sebep olabilir. Deprem anında; binanın içinde isek camlardan ve yıkılabilecek eşyalardan uzak durmalıyız. Depremlerin ne zaman olacağını kimse bilmez. Depremin bir diğer adı da yer sarsıntısıdır. Deprem anında çök, kapan, tutun pozisyonu almalı ve bu sayede kendimize bir hayat üçgeni oluşturmalıyız. Hayat üçgeni sayesinde eğer üstümüze bir enkaz düşerse enkaz bizlere değil de, yanına çömeldiğimiz eşyanın üstüne düşecek ve bir kenarı eşyanın ve bir kenarı da yerin üstünde olacağı için o küçük arada bir boşluk oluşacak ve o boşluk sayesinde bizler belki; ölümden kurtulacağız.

Her büyük depremlerden sonra; küçük artçı depremlerde olur. Bu sebepten dolayı, depremlerden sonra; eğer binadan çıkacaksak dikkatli bir şekilde çıkmalıyız. Deprem anında eğer dışarıdaysak ağaçlardan ve binalardan uzak olan, boş bir araziye gitmeli ve orada bir süre beklemeliyiz. Depremden sonra; depremi hisseden yakınlarımızla telefon görüşmesi yapmalı ve durumlarının nasıl olduğunu öğrenmeliyiz. Depremden sonra yapılması gerekenler; sakin olmalı ve binadan dikkatli bir şekilde çıkmalıyız. Eğer enkaz altında kaldıysak sakin olmalı ve panik yapmamalıyız. Enerjimizi korumalı ve yapabildiğimiz kadar yüksek bir ses tonuyla sesler çıkarmalıyız. Eğer ses çıkaracak bir durumda değilsek görevlilerin bizleri enkaz altından kurtarmasını beklemeliyiz. Elimizden geldiğince uyumamaya çalışmalıyız. Eğer ağır bir şekilde yaralanmışsak; kanayan yarı bir bezle sarmalıyız eğer saracak durumda değilsek yapabildiğimiz kadar sakin olmaya çalışmalıyız. Enerjimizi korumalı ve panik yapmamalıyız. Suyumuzu ve yiyeceklerimizi idareli kullanmalıyız.

Açıklama:

Deprem, halen dünya genelinde baş göstermekte, kötü sonuçlara yol açmaktadır. Nitekim ülkemizde de bu afetin olumsuz tesirleri fazlası ile görülmüş, büyük acılar yaşanmıştır. Yakın tarihte gerçekleşen Gölcük depremi ve yakın tarihlere denk gelen diğer depremler, ülkemizde on binlerce insanın ölümüne sebep olmuş, ülkemiz büyük bir acı duymuş ve yasını tutmuştur. Ve maalesef etkileri günümüze kadar gelmiştir. Türkiye bir deprem ülkesidir. Her an, depreme hazırlıklı olması gereken ülkelerden biridir. Bu nedenle depremin olumsuz etkilerini en aza indirmek için çeşitli çalışmalar yapması gerekir. Afetlerin çoğu önceden tespit edilemez. Sel, çığ gibi afetler, önceden kestirilebilirken, deprem için kesin tahminlerde bulunmak çok zordur. Bu yüzdendir ki deprem aniden yakalar. Kimini gece uyurken yatağında, kimisini yolda, kimisini iş yerinde, kimisini de okulda… Bu nedenledir ki depremden tamamen korunmak pek mümkün değildir. Ancak çeşitli tedbirlerle, depremin zararlarını en aza indirmek gayet mümkündür. Özellikle yapılaşma konusunda, yapılacak olan nitekim ülkemizde genel anlamda yapılmakta olan çeşitli çalışmalar bulunmaktadır. Sağlam binalar, yapılar oluşturduğumuzda, can ve mal kayıplarını minimuma indirmemiz mümkündür. Bilindiği gibi deprem konusunda en şanssız ülkelerden biri Japonya’dır. Ancak Japınlar evlerini öyle bir teknoloji ile yaparlar ki, bizim ülkemizde binlerce insanın ölebileceği şiddetteki bir deprem, onlara göre küçük bir sarsıntı gibi gelmektedir. Çünkü her şeylerini depreme hazırlıklı ve dayanıklı şekilde yapmışlardır.

Bu tür tedbirleri almak elimizde iken, vurdumduymaz bazı insanların, birkaç kuruş menfaatine insan canını hiçe sayması akıl alınmayacak bir şeydir. Depremin acılarını sadece yaşayanlar değil, hepimiz hissediyoruz. Bunun kanıtı ise son yıllarda gerçekleşen Van depreminde, tüm Türkiye’nin birlik ve beraberlik içinde bir şeyler yapmaya çalıştığı, o bölgeye yardımların yağdığıdır. Deprem gerçekten çok acı bir afettir. Birer birey olarak üzerimize düşeni yaptığımızda, bu afetin kötü sonuçlarını en aza indirmeye muktedir olabiliriz. Allah kimseye deprem acısı yaşatmasın…