Sagot :
Düzenli fiiller: Geçmiş zamanda gerçekleşen olay ve durumları anlatmak amacıyla sonuna -d, -ed veya -ied ekleri getirilerek verb 2 ve verb 3 yapılan fiillere düzenli fiiller yani regular verbs denir.
Ask: Sormak
Asked: Diye sordu
I’ve already asked this question to the teacher.
(Bu soruyu öğretmene daha önce sormuştum.)
Appear: Görünmek
Appeared: Ortaya çıktı, göründü
I was really scared when she suddenly appeared behind the door.
(Birdenbire kapının arkasında belirdiğinde gerçekten çok korktum.)
Call: Aramak
Called: Aradı
Sinem called me last night but I couldn’t call her again.
(Sinem dün gece beni aradı ama onu yeniden arayamadım.)
Bake: Fırında pişirmek
Baked: Fırında pişmiş
Mom baked bread for breakfast.
(Annem kahvaltı için ekmek pişirdi.)
Close: Kapatmak
Closed: Kapattı, kapatılmış
Sezen closed all the windows because of the rain.
(Sezen yağmur nedeniyle tüm camları kapattı.)
Decide: Karar vermek
Decided: Karar verilmiş, karar verdi
I decided to become a doctor 5 years ago.
(5 yıl önce doktor olmaya karar verdim.)
Carry: Taşımak
Carried: Taşıdı
I carried 10 boxes at once.
(Aynı anda 10 kutuyu birden taşıdım.)
Fry: Kızartmak
Fried: Kızarttı, kızarmış
My mother fried potatoes for breakfast yesterday morning.
(Annem dün sabah kahvaltı için patates kızarttı.)
Düzensiz fiiller:
He wrote a lot of books on England.
O, İngiltere hakkında çok sayıda kitap yazdı.
The two prime minister met face to face for the first time.
İki başbakan ilk defa yüz yüze görüştü.
I came to my summer house yesterday.
Dün yazlık evime geldim.
We left on September 15.
15 Eylül’de ayrıldık.
I forgot to lock the door.
Kapıyı kilitlemeyi unuttum.
The children ate hamburgers for lunch.
Çocuklar öğle yemeği için hamburgerler yedi.
I told you that I wasn’t interested.
İlgilenmediğimi sana söyledim.
I thought she was sick.
Onun hasta olduğunu düşündüm.
Kolay gelsin. En iyi seçersen sevinirim.
Ask: Sormak
Asked: Diye sordu
I’ve already asked this question to the teacher.
(Bu soruyu öğretmene daha önce sormuştum.)
Appear: Görünmek
Appeared: Ortaya çıktı, göründü
I was really scared when she suddenly appeared behind the door.
(Birdenbire kapının arkasında belirdiğinde gerçekten çok korktum.)
Call: Aramak
Called: Aradı
Sinem called me last night but I couldn’t call her again.
(Sinem dün gece beni aradı ama onu yeniden arayamadım.)
Bake: Fırında pişirmek
Baked: Fırında pişmiş
Mom baked bread for breakfast.
(Annem kahvaltı için ekmek pişirdi.)
Close: Kapatmak
Closed: Kapattı, kapatılmış
Sezen closed all the windows because of the rain.
(Sezen yağmur nedeniyle tüm camları kapattı.)
Decide: Karar vermek
Decided: Karar verilmiş, karar verdi
I decided to become a doctor 5 years ago.
(5 yıl önce doktor olmaya karar verdim.)
Carry: Taşımak
Carried: Taşıdı
I carried 10 boxes at once.
(Aynı anda 10 kutuyu birden taşıdım.)
Fry: Kızartmak
Fried: Kızarttı, kızarmış
My mother fried potatoes for breakfast yesterday morning.
(Annem dün sabah kahvaltı için patates kızarttı.)
Düzensiz fiiller:
He wrote a lot of books on England.
O, İngiltere hakkında çok sayıda kitap yazdı.
The two prime minister met face to face for the first time.
İki başbakan ilk defa yüz yüze görüştü.
I came to my summer house yesterday.
Dün yazlık evime geldim.
We left on September 15.
15 Eylül’de ayrıldık.
I forgot to lock the door.
Kapıyı kilitlemeyi unuttum.
The children ate hamburgers for lunch.
Çocuklar öğle yemeği için hamburgerler yedi.
I told you that I wasn’t interested.
İlgilenmediğimi sana söyledim.
I thought she was sick.
Onun hasta olduğunu düşündüm.
Kolay gelsin. En iyi seçersen sevinirim.
Thank you for visiting our website wich cover about İngilizce. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.