Cevap:
“Çevredeki polis otolarının yanıp sönen tepe lambalarına aldırmadan üzerindeki büyük tabelada “Binatli Malikanesi “ yazan bahçe kapısından içeriye yöneldi. Olay yeri inceleme polislerine görevli kartını gösterir göstermez merdivenleri aşıp maktulün boylu boyunca yerde yattığı çalışma odasına girdi. Polisler dikkatle olay yeri incelemesini sürdürüyordu. Odanın kasvetli havasıyla burun buruna geldi ilkin, ama bu da hızını kesmedi, cesedin başına doğru yürüdü. Durup derince soluklandı. İçindeki duygu karmaşasına eşlik eden telaşlı kalbini sükûnete davet etti. Fakat ölüm tuhaf şeydi. Şimdi bir ölünün başından hayata bakınca, öyle anlamlı görünüyordu ki zaman… Demek çıldırmış gibi yaşayan insanların acelesi bundandı…”
