Gene pazartesiydi, sabah saatin 07.00'siydi. Ezgi'nin alarmı çaldı ve yatağından kalktı. Penceresinin perdesini açtı. Güneş'e gülümseyerek: --Günaydın Güneş yine pırıl pırıl parlıyorsun ne seni bu kadar mutlu etti? Diye sordu kendi kendine biraz bekledi sorusuna cevap alamayınca suratını astı. Lavaboya gidip elini ve yüzünü yıkadı tekrar odasına çıkıp kitabını okudu. O sırada mutfaktan annesi seslendi: --Ezgi, Melek! Haydi uyanın yemek hazır. Dedi. Ezgi annesini duyarak hemen ayaklandı ve sofraya oturdu. Arkasından Melek geldi. Melek daha ilkokuluna yeni başlamıştı, erken uyanmayıda hiç sevmiyordu o yüzden çoğu kez okula 2. Ders yetişebiliyordu. Öğretmeni ne kadar onu uyarsada dinlemiyor geç uyanıp derslerinden hep geri kalıyordu. Annesi Meleği görünce: -Sen sabahları kendi başına uyanırmıydın? Bravo sana. Dedi. Ezgi kardeşine fark ettirmeden gizlice kahkahalara gömüldü. Ama ne çare Melek onu gördü ve bağırdı -Abla ya, sendemi! Söz dinliyoruz, ama siz gülüyorsunuz, söz dinlemiyoruz o zamanda uyarıyosunuz hangisini yapmalıyım? Meleğin kafası karışınca annesi hemen araya girdi; -Bilin bakalım, bugün yemekte ne var! Melek kendisine geldi ablasıyla bakıştılar gülümseyerek. Ve hep bi ağızdan; -YAŞASIN!! Sucuklu yumurta. Dediler. Yemeklerini bitirdikten sonra anneleri onlara ödül olarak çukulata verdi. Melek ile Ezgi çukulataları o kadar seviyorlardıki, çukulatayı aldıkları gibi bitirdiler. Lavaboya gidip ellerini yüzlerini yıkadılar ve odalarına gidip okul için hazırlandılar. Ve kapı çaldı. Ezgi ve Melek her zaman ki gibi babaları geldi sandılar ama ne yazıkki sadece postacıydı ama babalarından gelmişti hemen Annesi açıp Ezgi ve kardeşine okudu. Şöyle yazıyordu; -Sevgili ailem. Bu ay gene gelemeyeceğim. İşlerim çok yoğunlaştı. Ama çok para kazanıyorum. Bir dahaki ayın 5'i tüm şirketi durduracaklarmış. Bundan taa 4 ay sonra açılacakmış. Çünkü eldeki malzeme sayısı bitti. O günden sonra Amerikaya sonrada İngiltereye, malzeme için gideceklermiş. Bende o günlerde İzmir'den Maraş'a , yani sizin yanınıza geleceğim. Sizi çok özledim. Yazan : Babanız Tarih : ağustos'un 14'ü 2021 Anneleri ve kızları bu haberi duyunca havalara uçtular ama okul saati yaklaşmıştı doğru düzgün sevinemeden çantalarını aldılar. Annelerinin yanağından öperek el ele okula doğru yola çıktılar. Ama hala hoplayıp zıplıyorlardı. Şimdiden babaları gelince hangi oyunları oynayacaklarını düşünüyorlardı. Çünkü babalarının geldiği hafta okulda 3 ay tatile denk geliyordu. Bunu düşününce sevinçleri 2'ye katladı. Okula varmışlardı abla kardeş vedalaşarak sınıflarına gittiler. Ezgi okula geç kalmıştı. Ama öğretmeni Kemal Bey kızmadı çünkü o çok iyi biriydi arada espiri yapıp tüm sınıfı kahkahalara gömerdi. Tüm sınıf onu çok severdi ama okulun yarısıda onun gibi biriydi Melek'te kendi öğretmeni Hasan Bey'i çok seviyordu o da o kadar nazik ve yardımsever bir insandı. Ezgi geç kaldığı için özür diledi ve yerine oturdu. Ders bittiğinde Ezgi'nin en yakın arkadaşı olan Sevgi'ye içindeki tüm heyecanı boşalttı. Sevgi de sanki kendi babasıymış gibi çok sevindi. Sevgi'nin babası çok kaba bir insandı ama ailesini çok severdi. Bir ara Sevgi'nin Ağabeyi çok ağlamıştı çünkü okulda 5 adam gelmiş ağabeyini vurmuşlardı. Babası çok kızıp o adamları bulduğu gibi yere serdi o yüzden 2 yıl hapis cezası yedi. Çıkmasına 2 hafta kalmıştı. Sevgi de bunları Ezgi'ye anlattı. Görünüşe bakılırsa 2'sinin babasıda aynı anda gelecekti buna daha çok sevindiler. Çünkü 2'sinin babasıda küçükken aynı okulda okumuş aynı mahallede yaşamış, en iyi iki arkadaştılar. Ezgi ile Sevgi hayellere daldılar ders zilinin bile çaldığını duymamışlardı. Öğretmenleri gelince herkez ayağa kalktı o zaman ayıldılar ve onlarda kalktı öğretmenleri onları gördü ama birşey demedi. 2. Derste bitince herkez dışarı çıktı ama Kemal Bey ,Sevgi ve Ezgi kaldı. Öğretmenleri onları yanına çağırarak ne olduğunu sordu Ezgi ile Sevgi karmankarışık anlattılar herşeyi öğretmenleri de sevindi ama sınıfta ders anlatırken bunları düşünmemelerini istedi yoksa derslerinden geri kalacaklarını söyledi. O yüzden bunları okul çıkışı düşünmelerini istedi Ezgi ile Sevgi ise; -Tamam öğretmenim birdaha bu olmayacak. Diye söz verdiler sonra dışarı çıktılar. Okul bitmişti Melek ablasının yanına koştu arkadaşları ile vedalaşarak. Sonra Ezgi de arkadaşları ile vedalaştı ve eve doğru yürüdüler. Yürürken heyecanlarını birbiriyle paylaştılar. Eve vardıklarında kapıyı çaldılar. Annesi kapıyı açtı. Hemen üstlerini değiştirdiler. Akşam yemeğini yedikten sonra Melek ile Ezgi odalarına gittiler ve ödevlerini bitirip uyudular. Gene Ezgi'nin alarmı çaldı. Uyandı ve yemeğe koştu arkasından gene Melek geldi artık sabah erkenden uyanmayı seviyordu. Yemek bitti giyindiler okula gittiler. Okulda bitmişti. sonra hızlıca eve gittiler kapıyı çaldılar
ben yazıyorum nasıl oluyor? Daha devam etcem ama şimdi bukadarlık yazabildim
Thank you for visiting our website wich cover about Sosyoloji. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.