Sagot :
Selam olsun
Suç ve Ceza
Cevap ===》Rus yazar Dostoyevski romanda, (Suç ve Ceza) bir insanın, başka bir insana karşı işlediği suçtan dolayı çektiği korkunç vicdan azabı anlatılmaktadır. On dokuzuncu yüzyılda, Rusya’nın büyük kentlerinden birindeki yoksul insanlar yansıtmıştır.
Ruhsal sorunları olan, üniversite öğrencisi Raskolnikof kendini çok akıllı bulur. Sosyetede bir yer etmek İçin de ne olursa olsun para bulmalıdır. Sonunda tefeci bir kadını öldürerek parasını alır. Fakat, böyle bir yöntemle para elde ettiğinden vicdan azabı çekmeye başlar. Kendinden nefret eder, toplumdan bütünüyle uzaklaşır. İşlediği suçun topluma zararı olmadığını, tersine toplumun bir tefeciden kurtulduğunu düşünse de, bu pişmanlık duyguları hafifletmez. Arkadaşlık ettiği polislerden olayın kapanmak üzere olduğunu öğrenince rahatlayacağına, büsbütün vicdan azabına tutulur ve suçunu itiraf eder. Belki de göreceği ceza acılarını hafifletecek, onu rahatlatacaktır.
Acımak
Zehra kasabanın en tanınan kişisidir.Çok iyi bir öğretmen olup sevilen birisidir.Fakat geçmişte yaşadılarından dolayı acıma duygusundan yoksundur.Bir gün Maarif Bey gelip bir mektup verir.İstanbul’dan cağrıldığını ve babasının çok hasta olduğunu söyler.Ama o bunu kabul etmez .Çünkü küçükken annesinin ,ablasının ve kendisinin başına gelen bütün olaylar hep onun yüzündendir.Belli bir süre sonra baskıya dayanamaz.İstanbul’a gitmek üzere trene biner.Trende hep babasının annesine ,ablasına bağırmasını,sarhoş sarhoş eve gelmesini düşündükçe ona nefreti artar.Üstelik komşuları olan Necip Bey ve ablasının o kadar iyiliğine karşın onlarlada kavga etmiştir.İstanbul’a gelipte verilen adrese gittiğinde yaşlı bir adam ve kadın onu beklerl.Onlar babasının öldüğünü söylerler.Ondan kalan birkaç eşya ve sandık verirler.Akşam uykusu gelmeyince kutuyu açar.Birkaç eşya ve bir günlük bulur.Günlüğü okumaya başlar.Günlük babasının ilk memur olduğu yıldan başlar.Birkaç yerden sonra tayini Diyarbakır’a çıkar.Burda annesiyle tanışır.Herkes onun kötü biri olduğunu söylemesine rağmen onla evlenir va kaynanasıyla İstanbul’a gelir.Burda karısının ve kaynanasının kötülüklerini yavaş yavaş öğrenir.Kavga etmeye başlarlar.Üstelik dolapları karıştırınca aşk mektupları bulur.Bu mektuplar komşusu Necip Bey’den gelmiştir.Bu olaya cok üzülür ve eve gelmemeye başlar.Necip Beyle kavga eder ;işten atılır.Sadece iki kızı için yaşamaktadır artık.Fakat annesi onu kızlarına karşı kötülemektedir.Ablası annesinin tutarsızlığından dolayı ölür.Diğer kızının da aynı duruma düşmemesi için evden kaçırır.Bir yurda yerleştirir.Belli bir süre sonrada karısı ve kaynanası ölür.Günlük burada biter.Bu olaydan sonra Zehra çok pişman olur.Artık bütün gerçekleri öğrenmiştir.Ayrıca acımayıda öğrenmiştir.
Kırmızı ve siyah
Verrieres (Veryer) şehrinin belediye başkanı. Bay de Renal (dö Renal), kaba saba, gösterişe düşkün yaratılışta bir insandır. Karısı Bayan de Renal ise, kocasına göre daha anlayışlı, evine bağlı, güzel bir kadındır. Şehrin uzağında biçki (hızar) makineleriyle işlerini yürüten okumamış, ama her şeyi sezebilen Sorel Baba ile, onun, Julien adındaki ince, zayıf yaratılışlı küçük oğlu, Renal’lerin ilgilerini çekmiştir. Zira Julien, papazdan din dersleri alan, zeki, gururlu bir çocuktur. Romandaki ana olay böyle başlar. Çocuklara verilen dersler süresince julien’le Bayan de Renal arasında karşılıklı bir sevgi baş gösterir. Bir süre sonra Yoksullar Yurdu Müdür M. Valenod’un yazdığı bir mektup her şeyi ortaya koyar. Bunun üzerine Bay de Renal, Julien’i Basançon seminerlerine gönderir. Julien, seminerdeki arkadaşı Abbe Pirard’in aracılığıyla Paris’te Marki de La More’ün sekreteri olur. Marki’nin kendini beğenmiş Mathilde (Matild) adlı güzel bir kızı vardır. Julien’le Mathilde birbirlerini severler. Marki bunu duyunca çok kızar. Fakat kızının baskısı altında, Julien’i zengin ve şanlı bir kişi yapmaya çalışır. Ama Julien; Mathilde’i unutmaya başlar. Bir gün Marki, Bayan de Renel’dan bir mektup alır. Bu mektupta Julien’le ilgili her şey yazılıdır. Kızını onunla evlendirmekten vaz geçer. Julien, Verriere’e giderek Bayan Renal’i tabancayla vurur, ama öldüremez; tutuklanır. Bütün çabalara rağmen suçunu gizlemez; sonunda giyotine gönderilir. Mathilde, Julien’i kendi elleriyle gömer. Bayan Renal da üç gün sonra ölür.
Don kişot
Roman’da dönemi biten bir toplum düzenini yeniden yaşatmanın olanaksızlığını anlatılmaktadır. Romanın mizah, ve yergili bir anlatımı vardır. Roman kahramanlarından Don Kişot hayalci, Sencho Panza İse gerçekçi bir tipi anlatmaktadır. Cervantes‘in, Don Kişot romanını yazma amacı, o dönemde çok yaygın olan şövalye romanlarını yermektir. Don Kişot, soylu bir insandır. Okuduğu şövalye romanlarının etkisiyle aklını kaçırır. O romanlardaki gibi gezici şövalye olmaya karar verir. Amacı kötülükleri bitirmek ve suçluları cezalandırmaktır. Dulsina adını verdiği kaba, cahil köylü kızını asilzade biri olarak kabul edip kendine sevgili seçer. Cahil köylü Sancho Panza’y1 uşak edinir. Sıska atı Rossinante’e binerek maceralara atılır. İnsanlara kötülük ettiğine inandığı yeldeğirmenlerine saldırır.
Akşam güneşi
Necati küçük yaşta annesini ve babasını kaybedene kadar ailesiyle birlikte Büyükada’da yaşar. Amcası onu İstanbul’a yanına alır ve büyütür. Amcasının iki kızı vardır. Necati orta okulu bitirdikten sonra askeri okula girer. Buradan mezun olduktan sonra amcasının yardımıyla Fransa’ya askeri akademiye girer. Fransa’da gönlünü epeyce eğlendirir. Buradan mezun olduktan sonra İstanbul’a döner. İstanbul’dan Şam’a tayini çıkar. Şam’da sıkıcı iki yıl geçirdikten sonra Bulgaristan’a tayini çıkar. Bu göreve gitmeden önce bir aylığına izin alır. Amcasının yanına gider. Burada amcasının büyük kızı, kocası ile sorunları yüzünden kendisini vurur ve felç olur. Kızıyla birlikte babasının yanına taşınırlar. Bu tatil sırasında Necati gönlünü komşu kızı Zehra’ya kaptırır ve kendisini beklemesini söyler.
Necati Bulgaristan’a giderken bir Türk çetesi treni durdurur. Necati’nin subay olduğunu anlarlar ve çeteye dahil ederler. Bu Türk çetesi Rum çeteleri ile çatışmalara girerler. Bir çatışmada Necati ağır yaralanır ve yolunu kaybeder. Dört gün gibi bir süre terk edimiş değirmende kalır. Birisi onu bu yerde bulur ve bir hastahaneye götürür. Değirmende kalırken çok kan kaybeder ve yarası mikrop kapar. Doktorlar, Necati’ye bundan sonraki yaşamında heyecan yaşamamasını, eğer çok heyecanlanırsa öleceğini söyler. İyileştikten sonra hastahaneden ayrılır ve İstanbul’a amcasının yanına döner. İstanbul’a gidince durumu Zehra’ya açıklar ve ondan ayrılır. Necati’nin amcası görev sırasında ölmüştür ve yeni haberi olur. Nilgün, Necati ile ilgilenir ve ona bakar. Bir süre sonra Nilgün, Necati ile evlenir. Hastalığından dolayı düzenli bir hayat sürmek için babasından miras kalan Büyükada’daki çiftliğe yerleşir. Bir süre sonra Leyla çifliğe ziyarete gelir. Leyla büyümüş ve genç bir kız olmuştur. Necati ve Leyla çiftlikte gezerler, ata binerler, beraber dolaşırlar. Bu sırada birbirlerine bağlanırlar. Ve bir gün baloda Leyla ile dans ederken aşırı heyecanlanır ve ölür.
Kolay gelsin başarılar dilerim.
Allah zihin açıklığı versin inşallah.
●●●
Thank you for visiting our website wich cover about Türkçe. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.