Sagot :
Cevap:
Açıklama:
Erdi ile Erdal evde top oynamayı çok seviyorlardı. Anneleri sürekli onları uyarsa da, ya anneleri evde yokken ya da mutfakta yemek yaparken top oynamaya devam ediyorlardı.
Annelerinin kızmasının tabi ki sebebi belliydi. Salonda kırılacak çok eşya vardı. Bardaklar, vazolar ve en önemlisi de televizyon tabi.
Bir gün gene top oynarken Erdi'nin vurduğu top bardaklardan birini devirdi ve bardak kırılıverdi. Çocuklar şoka girmişti. Şimdi ne yapacaklardı annesi bunu öğrendiğinde ikisini de çok fena azarlayacaktı.
Erdal söylememe taraftarıydı. Zaten o kadar bardağın arasından nasıl anlasın diye içinden geçiriyordu. Ama Erdi bunu kabul etmedi.
Anneleri geldiğinde durumu izah etti. Ve çok üzgün olduklarını söyledi. Annesi ikisine de kızdı ancak dürüst olmalarından dolayı oğullarına teşekkür etti.
"Ne kadar zor ve kötü durumda olursanız olun, asla yalan söylemeyin. Size çok kızgınım ama, sizinle de gurur duyuyorum." dedi. En azından bu da Erdi ve Erdal'ı mutlu etmişti.
çevirisi ne kadar doğru bilemem dkfmblsdvöo
çeviriden kopyala yapıştır yaptım umarım cümle yapısında yanlışlık yoktur en iyi seçersen sevinirim
Erdi and Erdal loved to play ball at home. Although their mother constantly warned them, they continued to play ball either when their mother was not at home or when they were cooking in the kitchen.
Of course, the reason why their mother was angry was obvious. There were a lot of things to break in the hall. Glasses, vases, and most importantly, a TV, of course.
One day, while he was playing ball again, the ball hit by Erdi knocked over one of the glasses and the glass broke. The kids were in shock. What were they going to do now, when his mother found out about it, she was going to scold them both very badly.
Erdal was in favor of not telling. He was already going through all these glasses to see how he could decipher it. But Erdi did not accept this.
When their mother arrived, she explained the situation. And he said they were very sorry. The mother was angry with both of them, but thanked her sons for being honest.
"No matter how hard and in bad shape you are, never lie. I'm so mad at you, but I'm proud of you, too." said. At least that was the end of it, and it made Erdal happy.
Thank you for visiting our website wich cover about İngilizce. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.