uzun hikaye kitabının özetini yazarmısınız tüm karakterlerin ne işlevi olduğunu da lütfen yazın ​

Sagot :

Mustafa Kutlu "Uzun Hikaye"

Hikayenin Kahramanları:

   Ali

   Münire

   Mustafa

   Çerçi Abdullah

   Savcı'nın Kızı Ayla

   Mustafa'nın arkadaşı Celal

Mekan:

   Eyüp

   Tren istasyonu

   Tren

   Kasaba

Konu:

   Hikayenin yazarı Mustafa kendisinin ve babası Ali'nin başından geçenleri anlatıyor.

Ana Fikir:

   Sevgi her şeyin başıdır.

Kitabın Özeti:

   Hikaye öncelikle Mustafa'nın kendisini tanıtmasıyla başlar ve daha sonra annesiyle babasının aşkından, yaşadıklarından bahseder.    

   Pelvan Sülüman yetim torunu Ali’yle birlikte Bulgaristan’dan İstanbul’a göç eder. Hemşerilerinin yardımıyla Eyüp Sultan’da bir eve yerleşirler.  Pelvan Sülüman’ın ölümüyle Ali, dedesiyle yaşadığı eve dönmek istemediğinden her şeyi satıp evden ayrılır. Ali ortaokulu bitirir; katiplik, kitapçılık, muhasebe ve avukat yardımcılığı gibi pek çok işte çalışır.

  Ali, aynı mahalleden tanıştığı Münire adlı bir kıza aşık olur. Münire sinema işletmeciliği yapan, belalı bir ailenin kızıdır. Ali ile Münire'nin evlenmelerine izin vermeyeceklerini bildiklerinden durumu Münire’nin ailesine hiç açmazlar. Münire'nin abileri onu sinema sahibinin oğluyla evlendirmeye çalışırlar ancak Münire karşı çıkınca da onu tekme tokat döverler. Bu olay üzerine Münire, Ali’yle kaçmaya karar verir. Bunun üzerine Ali hem Münire’yi kaçırır hem de işlettikleri sinemayı ateşe verir. Bunun üzerine iki aşık hayatlarını kaçarak yaşarlar. Münire’nin ailesi peşlerine düşer. Çift, aileye yakalanmamak için yıllarca şehir şehir dolaşır.

     Hayatlarını kaçarak şehirden şehire yaşadıkları için düzenli bir yaşamları olmaz. Ali'de düzgün bir iş bulamaz. Bir kasabada ortaokul kâtipliği yaparken ilgisiz, kaba okul müdürüne rağmen okul bahçesini hademelerle birlikte düzenler. Meyve ağaçları diker, havuz yapar, çardak kurar. Güzelleşen bahçeyi gören müdür, kasabanın ileri gelenlerini her gün bahçeye davet ederek kendi yapmışçasına övünür ama Ali’yi ve hademeleri bahçeden yararlandırmaz. Duruma sinirlenen Ali karşısına dikilince de onu “Sosyalist” diye damgalayarak işten atar. Ali de kasabadan ayrılmadan bahçeyi darmadağın eder; tüm mahsulü toplar, dağıtır.

   Durum böyle olunca  o kasabadan da ayrılmak zorunda kalırlar. Bu sırada oğulları Mustafa 5-6 yaşlarındadır ve Münire ikinci çocuğuna hamiledir. Bir tren vagonunda hayatlarını sürdürmeye çalışırlar. Münire hastalanır, tedavisi için Ali onu kasabaya götürür ama her şey için geç kalınmıştırç Münire ölür. Tüm sıkıntılara rağmen geçen güzel günler Münire’nin doğumda ölmesiyle sona erer. Ali ve Mustafa vagon evi arkalarında bırakarak yüreklerinde acıyla oradan ayrılırlar.

     Gittikleri kasabada aradan yıllar geçmiş Mustafa 16 yaşına gelmiştir. Yaşadıkları kasabada Ali arzuhalcilik yaparken, Mustafa da bir yandan liseyi okumakta bir yandan da çalışmaktadır. Mustafa, ev sahibi Çerçi Abdullah’ın kas erimesi hastalığı olan oğlu Celal’le de yakın arkadaştır. İkisi de savcının kızı Ayla’ya aşıktırlar.

    Mustafa fikirlerinden dolayı bu gittiği kasabada da bazı kişilerle çatışır. Onu polise şikayet ederler. Polis bir gün Ali'nin evini basmaya gelir. Mustafa babasının yazılarını ondan saklayarak okuduğu için polis geldiğinde de yazılar Ali'nin koyduğu yerde değil Mustafa'nın sakladığı yerdedir. Böylece polis onları bulamaz. Ancak kasabadaki kişilerin bir kere dillerine düşmüş olduğu için konu savcıya çok daha abartılarak anlatılır. Savcıya hem bu olay hem de Mustafa'nın Ayla'yla konuşması da gidince artık kasabayı terk etmek zorunda kalırlar.

    Ali ve Mustafa gittikleri Hanyeri Kasabasında bir kitapevini devralırlar. Liseyi bitirmiş, üniversiteyi de kazanamamış olan Mustafa “Küçük Kitapçı”da çalışırken biçki dikiş öğretmeni Sevim Hanımın öğrencisi Feride’yi görür ve ona aşık olur. Ali yazdıklarından rahatsız olanlar tarafından şikayet edilince hakkında dava açılır, daha ilk duruşmada tutuklanır.

    Mustafa artık yalnız kalır. Feride'yle görüştükleri dedikodusu etrafa yayılır. Feride'yi ailesi Mustafa'ya vermek istemez. Mustafa da babası gibi onu kaçırmak ister ama Feride bunu istemez. Bu durumda yıkılan Mustafa, babasına her şeyi anlatır ve kasabadan ayrılmak için izin ister. Babasının desteğiyle ve hediye ettiği daktilosuyla İstanbul’a doğru trenle yola çıkar. Aniden gelen bir dürtüyle bilmediği bir istasyonda iner ve gittiği otelde daktiloyla hayatını yazmaya koyulur.

Uzun Hikaye'nin yazarı Mustafa Kutlu'nun hayatını öğrenmek için;

eodev.com/gorev/13313744

♥başarılar☻