ekolojik ayak izi nedir? Nasıl hesaplanır? Ekolojik ayak izimizi azaltmak için neler yapabiliriz?

Bu konu hakkında bir kompozisyon ​


Sagot :

Cevap:

Ekolojik Ayak İzi Nedir?

Ekolojik ayak izi, genel anlamıyla belirli bir nüfusun üretim ve tüketim faaliyetleri sonucu doğa üzerinde bıraktığı yükü hesaplamak ve ekosisteme ne kadar geri kazandırması gerektiğini belirleyebilmek için geliştirilmiş bir yöntemdir.

1990’lı yılların başında sürdürülebilirlik savunucusu Mathis Wackernagel ve ekolojist William Rees tarafından tanımlanan ekolojik ayak izi, ekolojik sürdürülebilirliği ölçen bir doğal kaynak hesaplama aracıdır.

Bu hesaplamalar, güncel teknoloji ve kaynaklar aracılığıyla bir bireyin, topluluğun ya da spesifik bir insan faaliyetinin tükettiği doğal kaynakları yeniden üretebilmek ve ortaya çıkan atığı etkisiz hale getirmek, mümkünse yok etmek için gereken biyo-kapasiteyi ölçer. Biyo-kapasite küresel hektar (kha) birimiyle gösterilir.

Biyolojik Kapasite Nedir?

Biyolojik kapasite veya biyo-kapasite, biyolojik olarak verimli toprak ve su alanı olarak ifade edilebilir. Bir coğrafi bölgenin yenilebilir doğal kaynakları üretme kapasitesinin göstergesidir.

Bu coğrafi bölge içindeki tarım arazisi, orman yüzölçümü, otlak ve balıkçılık sahalarının büyüklüğü ve tüm bu sayılan bölgelerin üretkenliği, doğal kaynak üretme kapasitesinin göstergeleridir.

Ekolojik kapasite gibi biyolojik kapasitenin birimi de küresel hektardır.

Ekolojik Ayak İzi ve Biyolojik Kapasite

İnsan faaliyetlerinin doğa üzerinde bıraktığı zararı minimuma indirecek, mümkünse yok edecek olan karşı etki, doğal kaynakları yeniden üreme kapasitesidir. Bunun için de ekolojik ayak izini (kullanılan kaynak), biyolojik kapasite (kullanılabilir kaynak) ile karşılaştırmak gerekir. Böylece doğa üzerindeki zarara dair bilinç yaratabilir ve önlem alabiliriz.

Güncel çalışmalara baktığımızda kullanılan doğal kaynakların, kullanılabilir kaynaklardan çok daha fazla olduğunu görürüz. Doğal kaynakları yenileyebilir seviyeye getirmek için ise doğa üzerindeki insan katkısını en az 1,5 katına çıkarmamız gerekiyor.

Küresel Ayak İzi Ağı (Global Footprint Network) tarafından yapılan hesaplamalar da, bugünkü sürdürülebilir olmayan üretim ve tüketim alışkanlıklarımızı devam ettirdiğimiz sürece 2050 yılında üç dünya eşdeğerinde doğal kaynağa ihtiyacımız olacağını söylüyor. Üstelik bu tüketim alışkanlıkları gün geçtikte artabilir. Bu nedenle daha fazla zaman kaybetmeden global çözüm arayışlarına girmek ve uygulamaya almamız gerekir.

Ekolojik Ayak İzi Bileşenleri

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (World Wide Fund for Nature ya da kısaca WWF) ekolojik ayak izini aşağıdaki bileşenlere ayırır:

Karbon ayak izi

Tarım arazisi ayak izi

Orman ayak izi

Yapılandırılmış alan ayak izi

Balıkçılık sahası ayak izi ve

Otlak ayak izi

Bu bileşenlere baktığımızda, karbon ayak izi etkisinin diğer tüm bileşenlerin etkilerinden fazla olduğunu görürüz. Tüm zararın %60’ını oluşturan karbon ayak izi, aynı zamanda en hızlı büyüyen unsur olarak da karşımıza çıkar.

Açıklama:

Kolay gelsin.