4. Benim hicbir övkiimde önceden belirlenmiş bir iskelet olmadı. Roman üzerinde istediğim zaman çalışabilmeme
karsin, öykünün "eşref saati"ni beklemem gerekirdi hep. Masanın başına oturup "Biraz öykü çalışayım." diyemedim
hiç. Buna kalkışuğunda ise altını imzalamayacağım çok kötü şeyler yazdığımı gördüm.
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Roman, öykü gibi yazma süreci içinde oluşmuyor.
B) Roman, yazarı duygu dünyasını hiçbir zaman öykü kadar yansıtamaz.
C) Öykünün iletisi, romanınki gibi baştan belli değildir.
D) Öyküyle romanın yazılma sürecindeki asıl fark bu-bence.
E) Öyküde olay ve kişi sayısı sinirlidir, romana göre daha azdır.
ültürel honuk Inklar vasamış bir ülke. Bu