Insan vücudunun uzun süreli uzay seyahatlerine vereceği tepkileri ölçmek isteyen NASA, bundan yaklaşık iki yıl
önce ilginç bir deneye imza attı. NASA. Scott Kelly ve Mark Kelly isimli tek yumurta ikizi astronotlardan birisini
(Scott Kelly) tam 1 yıllık bir görev için Uluslararası Uzay Istasyonu'na gönderdi ve sonrasında vücudundaki
değişiklikleri inceleyerek ikiz kardeşiyle karşılaştırdı.
Bir yillik görevinin ardından Mart 2016'da Yeryüzüne geri dönen Scott Kelly'nin genetik yapısı, iki yıl boyunca
bilim insanları tarafından yoğun bir şekilde incelendi ve geçtiğimiz haftalarda deneyin ilk sonuçları yayımlandı
Bu sonuçların yayımlanmasıyla beraber birçok haber ajansından Scott Kelly'nin DNA yapısının %7 oranında
değiştiğini ve astronotun artık genetik olarak aynı insan olmadığını iddia eden haberler yayımlandı. Peki durum
gerçekten de böyle mi?
Aslında astronotlarin DNA yapılarının farklı olmadığı, %7 oranında değişimin nedeni Scott Kelly'nin genleri değil,
gen ifadesi ya da bir diğer adıyla gen ekspresyonu idi. DNA'nın belli bir parçasının ne kadar aktif olduğunu
gösteren gen ekspresyonu, DNA dizisi olan genlerin fonksiyonel protein yapılarına dönüşmesi sürecini ifade
eder. Bu süreçte, vücut fonksiyonlarımızın yerine getirilmesinde kullanılan proteinlerin farklı şekillerde üretilmesi
de gen ifade seviyemizin değiştiği anlamına geliyor.
Bu araştırmaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Tek yumurta ikizlerinin vücut hücreleri aynı kalıtsal yapıya sahiptir.
B
Bu olay çevresel etkenlerle genlerin işleyişindeki değişimlere örnek olarak verilebilir.
C Gen ekspresyonu ifadesi, genlerin yapısal değişikliğini değil, işlevsel değişikliğini ifade etmektedir.
D
Uzun süreli uzay yolculuğu ile Scott Kelly'nin kalıtsal yapısı değişmiş ve olumlu etkiler sağlamıştır.