gitarı İngilizce olarak tanıtır mısınız uzun cümleler olursa iyi olur ​

Sagot :

       Gitar:Guitar demektir

İlk başta İngilizce nedir onu öğreneceğiz:

Hint-Avrupa dil ailesinden, İngiltere'de, biraz farklı biçimiyle A.B.D., Kanada, Avustralya ve İngiliz uygarlığını benimsemiş olan ülkelerde kullanılan dil.  

Gitar tanıtımı:

A lot of instruments have been invented and used in the process of mankind's acquaintance with art and, in particular, the placement of music in its life. As these instruments can usually be used in a specialized way in certain music genres, there are also instruments that are compatible with more than one music genre and can be used in these music genres. The guitar is a common instrument that is used in almost every musical genre.

Müslümanlık Nedir ona bakalım:

Hz. Muhammed'in yaydığı din, İslam dini, İslamlık, İslamiyet

Müslüman olma durumu.

Müslüman topluluğu.

Kısaca buna değindim.

Hristiyanlık nedir :

Hristiyanlık veya İsevilik de denilebilir. Hz. İsa peygambere gelen dindir. Hz. İsa'nın babası yoktur. Allah onu Cebrail aracılığıyla HZ. Meryem'e hediye etmiştir. Hz. Meryem'e kimse inanmamaktadır onun babasının kim olduğunu merak etmektedirler. Bu yüzden Hz. Meryem oğlunu tek başına doğurmak zorunda kalmıştır.

>> Hz. İsa'ya ölüleri diriltme, körlerin gözünü açma gibi mucizeler verilmiştir. Ancak insanlar ona inanmamıştır. İnanan kişi sayısı çok azdır. Hz. İsa'yı putperest olan Roma yönetimine şikayet etmişlerdir. Bunun üzerine Hz. İsa çarmıha gerilmiştir. İslam dinine göre Hz. İsa ölmemiştir hatta çarmıha bile gerilmemiştir. Bunu şu ayetten anlamaktayız.

"Oysa onu ne öldürdüler, ne de astılar. Fakat öldürdükleri kimse, onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, ondan yana tam bir kuşku içindedirler. O hususta bir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Onu kesinlikle öldürmediler.” (Nisa suresi 157. Ayet)

》 Ama hristiyanlık dinine göre Hz. İsa çarmıha gerilip şehit edilmiştir. Hatta hac işaretleri de bu yüzden çarmıh şeklindedir.

>> Hz. Adem'in işlediği günahtan dolayı Hristiyanlar yenidoğan bebeklerin günahkar olduğunu düşünürler bu yüzden günah çıkartma veya vaftiz olurlar.

>> Hristiyanlık dinine göre 3'lü teslis inancı vardır.

○ Baba, Oğul, Kutsal Ruh

¤ Hz. Isa'nın babası olmadığı için tanrının oğlu olarak görürler. Kutsal ruh ise Cebrail (as.)'dir.

> Noel ise Hz. İsa'nın doğumunu kutlamak için olan bir bayramlarıdır.

¤ Hristiyanlık aslında İsrailoğullarına inen bir dindir. Fakat evrensel din olarak dinlerini yayarlar. Şuan dünyada en çok Hristiyanlık dinine mensup insanlar bulunmaktadır.

• 4 önemli kitapları vardır.

¤ Matta, Markos, Luka, Yuhanna

◇ Dini mekanları ise kilisedir.

ZAMİRLER NEDİR:

İsim olmadığı halde isimlerin yerine, cümlede önceden adı geçen kavramların yerine ya da cümlelerin yerine kullanılan sözcüklere zamir veya adıl denir. Zamirler tek başlarına kullandıklarında herhangi bir ismi karşılamazlar. Adılların anlam kazanması için bir ismin anlamını karşılamaları gerekmektedir.

   Örnek

Ahmet’in yarın İzmir’de olması gerekiyor.

Onun yarın burada olması gerekiyor.

İlk örnekte isimlerle kurulan cümlenin alttaki örneğinde ise “Ahmet ve İzmir” yerine zamirin kullanıldığını görebiliriz.

Zamirler yani adıllar yardımıyla dilde büyük bir tasarruf yapılmış olunur. Çünkü insan ya da varlıkların isimlerini cümlelerde tekrarlamak hem cümleyi uzatır hem de daha karışık hale getirebilir. Bu nedenle varlıklar “Ben, sen, bu, şu, o” şeklinde kısa yoldan adıllar sayesinde cümle içinde kullanılabilmektedir.

Örneğin “Sen, bana bunun ne kadar yanlış olduğunu söylemiştin.” cümlesindeki “sen ve bana” sözcükleri insan isimlerinin yerine kullanıldığından şahıs zamiridir. Ayrıca “bunun” sözcüğü örneğin “ders dinlemeyip telefonla oynamanın” şeklinde bir cümlenin yerine kullanılmıştır. Bu nedenle “bunun” sözcüğü de cümlenin yerine geçen bir adıldır. Görüldüğü gibi daha uzun bir cümle kurmak yerine adıl yardımıyla daha kısa cümleler kurulabilmektedir.

Zamirlerle ilgili bilmemiz gereken özellikler şunlardır:

1. Adıllar ismin yerini tutar ve isim yerine kullanılır.

2. İsim çekim eklerini alabilirler.

3. Tekil ya da çoğul halde olabilirler.

Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için yukarıdaki özellikleri unutmamalıyız.

Zamir Çeşitleri (Zamirler ve Zamir Örnekleri)

   Şahıs (Kişi) Zamirleri

   İşaret Zamiri

   Belgisiz Zamir

   Soru Zamiri

   Dönüşlülük Zamiri

   İlgi Zamiri

1. Kişi Zamirleri (Şahıs Adılı)

Şahıs yani insan adlarının yerine kullanılan zamir çeşididir. Kişi adıllarının özellikleri şu şekildedir.

   İsmin hal eklerini alabilirler: ben-i, sen-de, o-nda

   Ben ve sen şahıs zamirleri, ismin yönelme hal ekini (-e) aldığında “bana ve sana” şeklinde kullanılır.

   Şahıs zamirleri tamlayan görevinde bulunarak isim tamlaması kurabilir.

   Benim arabam.

   Onların sevgisi.

İnsan isimlerinin yerine kullanılan şahıs zamirleri şunlardır:

Ben → I. tekil kişi

Sen → II. tekil kişi

O → III. tekil kişi

Biz → I. çoğul kişi

Siz → II. çoğul kişi

Onlar → III. çoğul kişi

   Örnekler

   Benim bilgisayarım bir süredir hata veriyor.

   (Deniz’in bilgisayarı bir süredir hata veriyor.)

   Sizler yarınların umudusunuz.

   (Ülkemizde yaşayan gençler, yarınların umudusunuz.)

   Onları geçen yaz Bodrum’da gördüm.

   (Selin ve Mert’i geçen yaz Bodrum’da gördüm.)

   Seni aramaya çıktığımızda Ayşe de yanımızdaydı.

   (Mehmet’i aramaya çıktığımızda Ayşe de yanımızdaydı.)

   Siz, sınıfa geçerek sınavın başlamasını bekleyin.

   (Ayşe, Mert, Hakan, Betül ve Sıla sınıfa geçerek sınavın başlamasını bekleyin.)

Yukarıda kırmızı ile gösterilmiş sözcükler, cümle içinde insan isimlerinin yerine kullanılmıştır.

2. İşaret Zamiri

İsimlerin yerini işaret kavramı ve işaret yoluyla karşılayan sözcüklere “işaret zamiri” denir. “bu, şu, o, bunlar, şunlar, diğeri, öteki, beriki” gibi sözcükler Türkçemizde işaret yoluyla isimlerin yerine geçmektedir.

İşaret zamiri olan “bu, şu, o” sözcükleri, Türkçede kullanım ve anlam olarak şu şöyle bir özelliğe sahiptir: Yakında bulunan bir varlığa “bu”, biraz daha uzakta olan varlığa “şu”, uzakta bulunan bir varlığa da “o” kelimeleriyle işaret edilir.

   Örnekler

   Buralarda kiralık ev bulmak oldukça zor.

   (Pendik ve Tuzla’da kiralık ev bulmak oldukça zor.)

   Bu dolap burada kalacak, diğeri aşağıya inecek.

   (Bu dolap salonda kalacak, diğer dolap aşağıya inecek.)

   Şunları gözümün önünden kaldırın!

   (Masanın üstündeki telefonları gözümün önünden kaldırın!)

   Şunlara da bir örtü almak gerekiyor.

   (Koltuklara da bir örtü almak gerekiyor.)

   Onu, güzelce ütüleyip dolaba as.

   Gömleği güzelce ütüleyip dolaba as.

UYARI ⇒ Kişi zamiri olan “o” ile işaret zamiri olan “o” birbiriyle karıştırılmamalı.

O, dün akşam ödevlerini bitirdi.

O, bizim köyümüzün çeşmesidir.

İlk cümlede “o” kelimesiyle bir kişi kastedildiği için “o” sözcüğü şahıs adılı, ikinci cümledeki “o” sözcüğü ise çeşmenin yerine kullanıldığından işaret adılıdır.

3. Belgisiz Zamir

Adların yerini net olmayacak şekilde, aşağı yukarı karşılayan kelimelere “Belgisiz Zamir” denir.

Başlıca belgisiz adıllar şu şekildedir: biri, birkaçı, hepsi, pek çoğu, pek azı, herkes, bazısı, bazıları, tümü, tamamı, bütünü, bir kısmı, kimi, her biri, başkası, kimisi, kimse, hiçbiri…

   Örnekler

   Hiçbiri daha önce parkuru tamamlayamadı.

   (Yarışmaya katılan insanlar, daha önce parkuru tamamlayamadı.)

   Birkaçı bahçede top oynuyordu.

   (Öğrencilerden birkaç kişi bahçede top oynuyordu.)

   Tümünü satsak da bu evi almaya yetmiyor.

   (Elimizdeki tüm altın ve dövizleri satsak da bu evi almaya yetmiyor.)

   Bazıları bu dünyaya şanslı olarak gelir.

   Herkes rahat bir yaşam sürmek ister.

   (Dünyadaki her insan rahat bir yaşam sürmek ister.)

UYARI ⇒ Unutmayın, çoğu belgisiz sıfat ek aldığında belgisiz adıla dönüşmektedir. Yani yukarıda sıraladığımız kelimelerin önünde isim varsa belgisiz sıfattır.

UYARI 2 ⇒ “Herkes ve Kimse” sözcükleri her halükarda belgisiz zamirdir.

UYARI 2 ⇒ “Falan filan” sözcükleri de belgisiz adıl olarak kabul görür.

4. Soru Zamiri

Adların yerini soru yoluyla karşılayan adıllardır. Asıl soru adılları olarak “kim” ve “ne” sözcüklerini ayrıca vurgulamamız gerekir. Diğer soru adıllarının birçoğu ise bu sözcüklerden türetilmiştir.

Başlıca soru zamirleri şunlardır: ne, neyi, neye, neyde, neyden, nereye, nereden, kim, kime, kimde, kimden, hangi, hangimiz, hangileri, kaçı, kaça, kaçımız…

   Soru Zamiri Örnekleri

   Hangimiz sevmedik?

   (Ben, Mehmet, Kadir sevmedi.)

   Bu yaz hangisine gideceksiniz?

   (Bu yaz kamp alanlarına gideceğiz.)

   Kaçı sınıfı geçti?

   (Yedisi sınıfı geçti.)

   Yurt dışından bize ne getirdin?

   (Yurt dışından bize çikolata, elbise ve içecek getirdi.)

   Seni kimler aldı?

   Bu kitabı nereden alabilirim?

   (Bu kitabı Kadıköy kitapçılarından alabilirsiniz.)

UYARI ⇒ “Neden” sözcüğü eğer “Niçin” manasında kullanılırsa zarf ancak “Neyden yapılmış” anlamı katarsa zamir olur.

5. Dönüşlülük Zamiri

Yüklemdeki işin özne tarafından yapıldığını bildiren ve kişi zamirleriyle kullanıldığında pekiştirme yapan zamir çeşididir. Bu zamir çeşidinin “dönüşlülük” olarak adlandırılmasının sebebi ise; yapılan işin yapan şahsa dönüyor olmasıdır.

Dönüşlülük zamiri “kendi” sözcüğüdür. Dönüşlülük zamiri olan kendi sözcüğüne iyelik ekleri getirilebilir.

   Dönüşlülük Zamiri Örnekleri

   Tek taşımı kendim aldım.

   Sınıfı ben kendim çalışarak geçtim.

   (Bu cümlede pekiştirme yapmıştır.)

   Kendisini büyük görme hastalığına yakalanmıştı.

UYARI ⇒ Kendi sözcüğü, “kendiliğinden” anlamına sahip bir şekilde kullanılırsa zarf olur.

Çiçek kendiliğinden büyümüş.

6. İlgi Zamiri

Türkçede “-ki” eki ilgi zamiri görevinde kullanılır. İlgi adılı, her zaman kelimeye bitişik olarak yazılır ve herhangi bir ismin yerini tutar.

   Örnekler

   Ali’nin evi okula yakın, benimki uzaktı.

   (Ali’nin evi okula yakın, benim evim uzaktı.)

   Bizimki bugün yine sinirliydi.

   Bizim kedimiz bugün yine sinirliydi.

SIFAT NEDİR:

İsmi farklı yönleriyle niteleyip yani özelliklerini gösterip onları çeşitli açılardan belirten sözcüklere sıfat denir. Sıfatlar isimleri renk, şekil, biçim vb. durumlarla niteler.

Konuya ayrıntılı olarak girmeden, sıfatların özelliklerini vurgulamamız gerekiyor.

   Sıfatlar genellikle isimlerden önce gelir. Sıfatların bir isimle anlam oluşturması şarttır.

   Eğer sıfatlar isimden sonra gelirse sıfat özelliğini kaybeder.

   Sıfatlar hiçbir zaman çekim eklerini almazlar. Çekim ekini alan sıfatlar özelliğini kaybeder ve isimleşir. Çekim ekleri şunlardan oluşmaktadır: İsim hal ekleri, iyelik ekleri, çokluk eki –ler, -lar ve ilgi eki…

   Sıfatlar asla tek başlarına bulunmazlar.

   İsimlerden önce “bir” sözcüğü varsa o sözcükten önce sıfat bulunma olasılığı çok yüksektir.

Sıfatlar genel olarak niteleme ve belirtme sıfatları olarak iki başlıkta incelenir. Sıfat çeşitleri şu şekildedir:

Sıfat Çeşitleri

   Niteleme Sıfatı

   Sayı Sıfatı

   Asıl Sayı Sıfatı

   Sıra Sayı Sıfatı

   Üleştirme Sıfatı

   Kesir Sayı Sıfatı

   İşaret Sıfatı

   Belgisiz Sıfatlar

   Soru Sıfatı

   Adlaşmış Sıfat

A) Niteleme Sıfatı

İsimleri ve varlıkları durum, biçim, renk ve hareketini göstererek niteleyen sıfatlardır. Niteleme sıfatını alan isim “Nasıl” sorusuna cevap verir. Niteleme sıfatları isimlerin kalıcı özelliklerini gösterir.

Çalışkan öğrenci, kırmızı kalem, mavi araba, yuvarlak silgi, sararmış yaprak, küçük çocuk, akıllı tahta…

Yukarıda verilen örneklerde “Kırmızı, mavi, çalışkan, yuvarlak, sararmış, küçük, akıllı” sözcükleri niteleme sıfatlarıdır. Niteledikleri sözcüklere “Nasıl” sorusu sorularak cevap alınabilmektedir.

B) Belirtme Sıfatları

Belirtme sıfatları isimlerin öncesinde kullanılarak isimleri sayı, işaret, soru ve belgisizlik durumlarıyla belirtir. Belirtme sıfatları kendi içerisinde dört başlıkta incelenmektedir.

1. Sayı Sıfatı

İsimleri sayıları yönüyle belirten sıfatlardır. Sayı sıfatları da kendi içerisinde 4 başlıkta incelenir.

a. Asıl Sayı Sıfatı: Varlıkları ve isimlerin sayısını belirten sıfatlardır. Belirttiği varlığın kaç adet olduğunu gösterir. İsimlere sorulan “Kaç” sorusuna cevap verir.

Asıl Sayı Sıfatı Örnekleri

Üç saat sonra gelecekti.

15 yumurta alabilir miyim?

İki ay sonra mezun oluyorum.

b. Sıra Sayı Sıfatı: Belirttiği ismin ve varlığın sırasını belirtir. İsimlere sorulan “Kaçıncı” sorusuna cevap verir. Sıra sayı sıfatı “-ncı, -nci, -ncu, -ncü” ekleriyle yapılır.

Sıra Sayı Sıfatı Örnekleri

Okulda yapılan futbol turnuvasında üçüncü sırayı biz aldık.

Kitabın beşinci sayfasında bu konudan bahsedilmiş.

Koridorun sağından ikinci kapıda Ahmet’i bulabilirsiniz.

c. Üleştirme Sıfatı: Belirttiği isme paylaşma, bölüşme anlamı katan sıfattır. “Kaçar” sorusuna cevap verir. “-ar, -er, -şar, -şer” ekleriyle yapılır.

Üleştirme Sıfatı Örnekleri

Bu sınavda sıfat ve zamir konusundan altışar soru çıkacak.

Beşer lira ikramiye dağıtıldı.

d. Kesir Sayı Sıfatı: Belirtiği ismin oranını ve bütünün bir parçasını gösteren sıfattır.

Kesir Sayı Sıfatı Örnekleri

Bu sınavda sınıf yüzde yetmiş başarı gösterdi.

Öğle yemeğinde yarım ekmek yedim.

2. İşaret Sıfatı

Varlıkları işaret yoluyla yerini gösteren sıfatlardır. Başlıca işaret sıfatları şunlardır: Bu, şu, o, beriki, öteki, öbür…

örnekler

Bu masanın yerini değiştirin.

Öteki çocuğu da çağırın.

Öbür eve hırsız girmiş.

Not: Bazı işaret sıfatları yer de bildirir. Yer bildiren bu sıfatlar “-daki” ekini alır.

Buradaki ağaçlar çok büyük.

3. Belgisiz Sıfatlar

Belirttikleri isimleri tam olarak ve kesin olarak belirtmeyen, isimleri belli belirsiz belirten sıfatlardır. “Hangi” sorusuna cevap verir. Belli başlı belgisiz sıfat vardır. Bunlardan bazıları şunlardır: Bir, Birkaç, çok, birçok, bazı, tüm, her, bütün, hiçbir, herhangi bir, kimi, birtakım…

Örnekler

Tüm öğrenciler karnesini aldı.

Bazı insanlar kıymet bilmiyor…

Birçok soruyu yanlış yaptım.

Kimi sınıflar gürültü yapıyor.

Not: “Bir” sözcüğü tek anlamına gelecek şekilde kullanılırsa sayı sıfatı, herhangi bir anlamına gelecek şekilde kullanılırsa belgisiz sıfat olur.

Türk edebiyatı dersine bir gün çalışmak yeterli olmaz.

Bir gün bu dersten yüksek not alacağım.

Yukarıdaki örnekleri incelediğimizde “Türk edebiyatı dersine bir gün çalışmak yeterli olmaz.” cümlesinde “Bir” sözcüğü “tek” anlamına gelecek şekilde kullanıldığından dolayı sayı sıfatıdır. Yine yukarıda verilen “Bir gün bu dersten yüksek not alacağım.”  cümlesinde  ise “Bir” sözcüğü “herhangi bir” anlamına gelecek şekilde kullanıldığı için belgisiz sıfat olmuştur.

Eğer “Bir” sözcüğü  “Aynı” anlamına gelecek şekilde kullanılırsa da niteleme sıfatı olur.

Ahmet ile ben bir boydaydık. (Bu cümlede “bir” sözcüğü “aynı” anlama gelecek şekilde kullanılmıştır. Bu nedenle niteleme sıfatıdır.)

4. Soru Sıfatı

Soru sorarak isimleri belirten sıfatlardır. İsimlerin özelliklerini bulmamızı sağlayan sorular soru sıfatlarını oluşturur. İsme getirilen soru sıfatlarının cevapları yine sıfat olmaktadır. Soru sıfatlarının bazıları şunlardır: Hangi, nasıl, kaç, kaçıncı, kaçar, ne kadar…

Soru sıfatı örnekleri

Hangi arabayı aldın?   Bu arabayı aldım.

Nasıl bir kazak arıyorsun?   Boğazlı kazak arıyorum.

Kaçıncı katta oturuyorsunuz?   Beşinci katta oturuyoruz.

Bu işten kaçar lira kazandınız?   Bu işten onar lira kazandık.

Adlaşmış Sıfat

Niteleme sıfatları bazen ismi de karşılayacak şekilde kullanılabilir. Bu durumda sıfatın nitelediği isim düşer ve kullanılmaz. Sıfat ismin anlamını da üstünde taşır. Bu durumdaki sıfatlara “Adlaşmış Sıfat” denir.

Adlaşmış sıfat örnekleri

Yaşlı insanlar çok duygusal olur.

Yaşlılar çok duygusal olur.

Çalışkan öğrenciler sene sonunda ödüllerini alacaktır.

Çalışkanlar sene sonunda ödüllerini alacaktır.

Hastanede, doğan çocukları yoğun bakım ünitesine alıyorlardı.

Hastanede, doğanları yoğun bakım ünitesine alıyorlardı.  (Örnek)

ZARF NEDİR:

Zarf (Belirteç) konusunu iyi anlayabilmek için daha önce görmüş olduğunuz isim, sıfat ve özellikle de fiilimsiler konusunu iyice anlamanız gerekiyor. Çünkü zarflar; sıfatları, fiilimsileri ve bazen de kendilerine benzeyen sözcükleri yani yine zarfları durum, zaman, yer-yön, miktar, soru yönüyle belirten sözcüklerdir.

Zarfları cümlede diğer sözcük türlerinden ayırmak için diğer kelimelerle olan ilişkilerini iyice incelemek gerekir. Aslına bakacak olursak Türkçede asıl zarf olarak kullanılan sözcük sayısı çok azdır. Türkçede çoğu zarf diğer sözcük türlerinden alınan sözcüklerden oluşturulmuştur.

Zarf Çeşitleri (Belirteç Çeşitleri)

   Durum Zarfları

   Zaman Zarfları

   Azlık-Çokluk Zarfları

   Yer Yön Zarfları

   Soru Zarfları

Zarfların Özellikleri

   Zarflar da tek başına kullanıldığında isimleşir.

   Zarflar isim çekim eklerini alamaz.

   İsim cümlelerinde zarflar sıfat görevinde kullanılır. Yani yüklemi isim olan cümlelerde zarf olarak kullanılabilecek sözcükler sıfattır.

   Belirteçler aynı zamanda fiilimsi ve sıfatları da belirtir.

Zarfların sözcükleri çeşitli özellikleri bakımından nitelendirdiğini söylemiştik. Dolayısıyla özellikleri bakımından zarflar beş başlıkta incelenir.

Sınıfın kapısını sertçe kapattı. (Durum zarfı)

Sınavı yarın olacağız. (Zaman zarfı)

Yarınki sınava çok çalıştım. (Azlık-çokluk zarfı)

Bunalınca dışarı çıktım. (Yer-yön zarfı)

Sınavdaki bu soruyu nasıl çözdünüz. (Soru zarfı)

1. Durum Zarfları

Niteledikleri fiili durum yönünden belirten, onların durumlarını anlatan, onların nasıl yapıldığını belirten zarflardır. Zarfların en çok kullanılan çeşidi durum zarflarıdır.

Fiillere ya da fiilimsilere yöneltilen “nasıl, niye, neden, niçin” sorularının cevabı durum zarfıdır.

Örnekler

Dikkatli davranırım.

Senin değillermiş gibi davranacaksın.

Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.

Derslere çalışmadığından sınıfta kaldı. (Neden kaldın?)

Seni özlediğimden geldim. (Niye geldin?)

Halı dokur gibi yonttu mermeri.

Okula yürüyerek geldim.

Gözümün içine bakarak yalan söyledi.

Şimdi kuşlar usul usul denize uçuyordur.

* Zarfların fiilden hemen önce kullanılma gibi zorunluluğu yoktur. Araya başka sözcüklerde girebilir.

2. Zaman Zarfları

Fiilleri ya da fiilimsileri zaman yönünden belirten zarflardır. Zaman zarfları geldikleri fiillerdeki hareketin zamanını bildirir.

Fiil ya da fiilimsiye yöneltilen “ne zaman?” sorusunun cevabıdır.

Zaman zarfı olarak kullanılan sözcüklerden bazıları şunlardır: akşam, akşama doğru, sabahleyin, ara sıra, bazen, birdenbire, bu yıl, bu hafta, bu sefer, gün akşam, dünden beri, erkenden, geceleri, öğleye doğru, saatlerce, sonra, sonradan, şimdilik, şu anda, yıllardır, hala, haftaya…

Zaman zarfı örnekleri

Kargo henüz bize ulaşmadı.

Bu akşam dışarıda bir toplantım var.

Yarın bizimkilerle İzmir’e uçacağız.

Evin boya işi üç saate biter.

Bizim evin kışın ısınma sorunu var.

Sabah 7.20’de dersimiz başlıyordu.

3. Azlık-Çokluk (Miktar) Zarfları

Fiilleri, fiilimsileri, sıfatları ve kendisi gibi zarf olan kelimeleri miktar yönünden belirten sözcüklere “azlık-çokluk ya da miktar” zarfı denir. Miktar zarfları geldikleri sözcüklere “ayı, eşitlik, karşılaştırma, üstünlük, aşırılık, derece ” gibi çeşitli anlamlar katmaktadır.

Miktar zarflarını bulmak için sıfat, fiilimsi, fiil ya da zarf olan sözcüğe “Ne kadar?” sorusunu sorabiliriz.

Başlıca azlık-çokluk zarfları şunlardır: çok, biraz, eksik, fazla, azıcık, daha, oldukça, pek çok, gayet, bir hayli, ne kadar, en, en çok,  daha çok, çokça, bayağı…

Miktar zarfı örnekleri

Dünkü koşuda çok yoruldum.

Sınavda öğrenciler oldukça güzel cevaplar vermişler.

Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.

Çok sevmeyeceksin mesela.

Sizi içeri alana kadar biraz beklemelisiniz.

Azıcık daha çalışsaydım bugün daha kaliteli bir yaşamım olurdu.

Konserde bayağı şarkı okudular.

NOT: Bazı kaynaklarda “en” zarfı “en üstünlük zarfı” olarak kabul görmektedir.

En sevdiğim öğretmenimin tayini çıktı.

4. Yer Yön Zarfları

Fiil ve eylemsileri adından da anlaşıldığı gibi yer ve yön olarak belirten zarf çeşididir. Diğer zarf çeşitlerinin aksine ek almadan kullanılan yer yön zarfları sınırlı sayıdadır.

Yer yön zarfı olarak kullanılan sözcükler sadece şunlardan oluşmaktadır: Aşağı, yukarı, beri, öte, ileri, geri, içeri, dışarı.

Fiillere ya da fiilimsilere sorulan “Nereye?” sorusunun cevabıdır.

Yer yön zarfı örnekleri

Öğrenciler yukarı çıksın.

Ailece akşam dışarı çıktık.

Sokaktaki kalabalığı görünce içeri kaçtı.

Yollar bozuk olunca geri dönüşümüz gecikti.

NOT: Yer yön zarfları hiçbir şekilde çekim eki almazlar. Yer yön zarflarına çekim eki getirildiğinde zarf görevinden çıkar ve cümlede dolaylı tümleç görevinde kullanılırlar.

Öğrenciler yukarıya çıksın. (Yukarı zarf fiiline “-a” yönelme hal eki geldiğinden zarf özelliği kaybedilmiştir.)

Dışarıya atkını takmadan çıkamazsın.

NOT 2: “e doğru” sözcükleri de yer yön zarfı olur.

Okula doğru yürüyoruz.

5. Soru Zarfları

Fiilleri ve eylemsileri soru bakımından belirten zarf çeşididir. Diğer zarf çeşitlerini bulmak için sorulan sorular cümle içerisinde kullanılırsa soru zarfını oluşturur. Soru zarfları şunlardır: “Nasıl, ne kadar, ne zaman, niçin, neden, niye, ne(sebep anlamında kullanılırsa)”

Soru zarflarına cümle içerisinde verilen cevaplarda zarf olurlar.

Soru zarfı örnekleri

Nasıl başardın buraya gelmeyi?

Derslerine niye çalışmıyorsun?

Evine ne zaman dönmeyi düşünüyorsun?

Mesajıma niçin geri dönüş yapmadın?

Ne ağlarsın benim zülfü siyahım?

NOT: “Ne” sorusunun zarf olduğunu anlayabilmek için yerine “Neden, niçin?” sözcükleri getirilip getirilemediğine bakılır. Eğer yerine “Neden, niçin?” gelebiliyorsa soru zarfıdır.

FİZİK NEDİR:

Fizik, madde ve enerji arasındaki etkileşimi inceleyen, doğada gerçekleşen olaylarla ilgili mantıklı açıklamalar yapmaya çalışan uygulamalı bir bilim dalıdır.

Fizik; psikoloji, sanat, din gibi konularla ilgilenmez. Hayatımızın her alanında fizik bilimi ile karşılaşabiliriz. Evde elektronik araçların çalışması, otobüsteyken dur kalk sırasında vücudumuzun verdiği tepki, gelgit olayı, bardakta bulunan kaşığın kırık görünmesi gibi pek çok olayı fizik bilimi inceler. Elbette fizik bilimi inceleme sırasında kimya, biyoloji, matematik, astronomi gibi bilimlerden faydalanır. Fizikçi, bilimsel bilginin mutlak doğru olmadığını, doğmalara yer vermeyecek biçimde sınanabilir ve sorgulanabilir olduğunu bilmelidir.

Fen, bilimsel düşünme tekniğine dayanarak tüm doğa olaylarının açıklanmasında bizlere ışık tutan bir bilim dalıdır. Canlı varlıklarla ilişkili doğa olaylarını açıklayan bilim dalı biyolojidir. Biyoloji genel olarak canlıları inceler. Kimya, maddelerin yapısal özelliklerini ve maddeler arasındaki etkileşimleri inceler. Fizik ise madde ve enerji arasındaki ilişkiyi inceleyip bir takım doğa olaylarına açıklık getirmemize yardımcı olur.

Fizik bilimi ile uğraşan bilim insanlarına fizikçi denir. Bir fizikçi herhangi bir bilginin daima tam doğru olmayabileceği gerçeğini unutmadan çalışmalarını sürdürür.

Fizik, yaşantımızın her anında vardır. Okula giderken bindiğimiz otobüsün hareket etmesinden, bir hastanın röntgeninin çekilmesine kadar birçok konuda fizikten yararlanılır.

İnsanlar, yaşantıları sırasında çevrelerinde olup biten olayları anlamaya, bilmediklerini öğrenmeye çalışmışlardır. Bu istek, bilimin doğmasına neden olmuştur. Bilim, bir olayı ya da evrenin bir kısmını konu alarak araştırma yapan, deney ve gözlemlerle sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgiler topluluğudur.

Fizik ise maddeyi, enerjiyi ve madde ile enerji arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalıdır. Eski Yunancada “doğa” anlamına gelen “physic” aynı zamanda en temel doğa bilimi olarak adlandırılır.

Fizik, doğadaki olayları gözlem ve deney yaparak açıklar. Doğa olaylarına önerilen modellerden hangisinin doğru olduğuna karar vermek için tasarlanan deneyleri gerçekleştirir. Bu deneylerde bazen önerilmiş hiçbir modeli bulunmayan yeni doğa olaylarını da keşfeder. Bu kapsamda, gök cisimlerinden atom altı parçacıklara kadar birçok varlık, fiziğin uğraş alanına girer. Bu varlıkları incelerken kuvvet, hareket, enerji, ses, ışık, elektrik gibi konularla ilgilenir.

Fizik, doğadaki olaylardan elde ettiği bilgileri teknolojinin hizmetine sunmaktadır. Bugün her yerde kullandığımız alet ve makineler, fizikteki gelişmeler ve başarılar sayesinde üretilmişlerdir.

Neden Fizik Öğrenmeliyiz?

Fiziğin amacı, evrenin düzenini, evrendeki olayların nasıl gerçekleştiğini ortaya koyarak, bu olayların kontrol edilebilenlerini kontrol altında tutarak çalışmalar yapmaktır. Örneğin depremin nasıl oluştuğu, deprem sonrasında tsunaminin oluşup oluşmayacağı ile ilgili öngörülerde bulunarak hangi tedbirlerin alınması gerektiğini bilmek oldukça önemlidir.