10.sınıf ingilizce 2 ve 3. ünite kelimelerinin Türkçesini atar mısınız? ​

Sagot :

selam

2. ünite

VERBS

arrange a party: parti düzenlemek

arrive: varmak

be looking forward to: dört gözle beklemek

be over the moon: sevinçten uçmak

buy groceries: yiyecek almak

call: telefonla aramak

carry: taşımak

celebrate: kutlamak

celebration: kutlama

come back: geri dönmek

cook dinner: yemek pişirmek

cycling: bisiklete binme

doing shopping: alışveriş yapmak

eating out: dışarda yemek

enjoy time: iyi vakit geçirmek

fail: başarısız olmak

faint: bayılmak

finish homework: ödevini bitirmek

finish report: raporu bitirmek

fly to: uçakla gitmek

give a hand: yardım etmek

go shopping: alışverişe gitmek

going camping: kampa gitmek

going on a picnic: pikniğe gitmek

going out of the city: şehir dışına gitmek

going to a concert: konsere gitmek

hanging around with friends: arkadaşlarla dolaşmak

have a party: parti yapmak

having a barbecue: mangal yapmak

having dinner: akşam yemeği yemek

interested in: ilgisini çekmek

jogging: hafif koşu

joining a party: partiye katılmak

leave the house: evden ayrılmak

make a plan: plan yapmak

meet friends: arkadaşlarla buluşmak

pick up kids: çocukları almak

prepare a shopping list: alışveriş listesi hazırlamak

receive a message: mesaj almak

refreshment: canlanma

relaxation: dinlenme

represent: temsil etmek

ride: bisikletle gitmek

see dentist: dişçiye gitmek

seeing a movie: film izlemek

spend a week: bir hafta geçirmek

spending time together: birlikte zaman geçirmek

split: dökmek

staying in a tent: çadırda kalmak

take a quick decision: hızlıca karar almak

taking a city tour: şehir turu yapmak

throw a party: parti vermek

tidy: toplamak, temizlemek

trekking: doğa yürüyüşü

turn the light on: ışığı açmak

visiting a museum: müze ziyaret etmek

visiting the grannies: büyükanne ve büyükbabayı ziyaret etmek

watch a comedy: komedi filmi izlemek

NOUNS

arrangement: ayarlama

balloons: balonlar

barbecue party: mangal partisi

beauty contests: güzellik yarışmaları

birthday party: doğum günü partisi

cake: pasta

candles: mumlar

clowns: palyaçolar

cookies: kurabiyeler

decision: karar

decorations: süslemeler

destination: gidilecek yer

dinner party: yemekli davet

dormitory: yurt

dress: elbise

drinks/beverages: içecekler

earring: küpe

education: eğitim

emotions: hisler

family: aile

fancy dress party: kıyafet balosu

future plan: gelecek plan

games: oyunlar

garden party: bahçe partisi

gifts: hediyeler

graduation ceremony: mezuniyet töreni

graduation party: mezuniyet partisi

housewarming party: hoş geldin partisi

instructor: eğitmen

intention: niyet

long term plans: uzun dönem planları

memories: anılar

music: müzik

promise: söz

ring: yüzük

science competitions: bilim yarışmaları

shirt: gömlek

shoes: ayakkabı

social life: sosyal hayat

sporting event: sport etkinlikleri

surprise party: sürpriz parti

talent contests: yetenek yarışmaları

tie: kravat

trainer: eğitmen, antrönör

unplanned situations: planlanmamış durumlar

vacation: tatil

wedding anniversary: evlilik yıl dönümü

wedding ceremony: nikah töreni

work: çalışma

IMPORTANT EXPRESSIONS

I think … : Bence

I believe: İnanıyorum ki

I hope: Umarım

I’m sure: Eminim

Do you fancy: ister misin?

Shall we go to the park?

Why don’t we …? : neden … yapmıyorsun

Let’s… : haydi …

How about … : … nasıl olur?

What about … : … ne dersin?

Would you like to …? : … ister misin?

Yes, I’d love to: evet isterim

Yeah, why not?: evet neden olmasın?

That sounds wonderful: kulağa müthiş geliyor

Cool: harika

Good idea: iyi fikir

3. ünite

VERBS

accept: kabul etmek

argue: kavga etmek

attack: saldırmak, hücum etmek

be born: doğmak

become: olmak

begin: başlamak

believe: inanmak

besiege: kuşatmak

book: yer ayırtmak

borrow: ödünç almak

call: aramak

come across: karşılaşmak

come back: geri gelmek

come: gelmek

conquer: fethetmek

cope with: başa çıkmak

damage: zarar vermek

dare: cesaret etmek

decide: karar vermek

defeat: yenmek

describe: tarif etmek

design: tasarlamak

destroy: tahrip etmek

die: ölmek

dislike: hoşlanmamak

divide: bölmek

dunk: batırmak

establish: kurmak

feel scared: korkmak

fight: dövüşmek, savaşmak

find out: öğrenmek

find: bulmak

focus on: odaklanmak

give back: geri vermek

give permission: izin vermek

greet politely: kibarca selamlamak

grow up: büyümek

grow: yetişmek

help: yardım etmek

hit: vurmak

hug: kucaklamak

ignore: görmezden gelmek

injure: sakatlanmak

inspire: ilham almak

invade: ele geçirmek

invite: davet etmek

join army: orduya katılmak

join: katılmak

kill: öldürmek

land: karaya çıkmak

laugh: gülmek

learn the truth: gerçeği öğrenmek

live: yaşamak

look after: bakmak

lose: kaybetmek

make a change: değişiklik yapmak

manage to: başarmak

move: taşınmak

need: ihtiyaç duymak

offer: teklif etmek

order: emretmek

plant: ağaç dikmek

play a key role: önemli bir rol oynamak

promise: söz vermek

reach: ulaşmak

rely on: güvenmek

respect: saygı duymak

return: geri dönmek

revenge: intikam almak

save: kurtarmak

say: söylemek

see: görmek

stay: kalmak

surrender: teslim olmak

take care: dikkat etmek

take: almak

want: istemek

water: sulamak

welcome: karşılamak

win: kazanmak

work: çalışmak

worship: ibadet etmek

write down: yazmak

NOUNS AND ADJECTIVES

achievement: başarı

ambitious: hırslı

army: ordu

battle: savaş

blind: kör

brave: cesur

cannon: top

castle: kale

century: yüzyıl

commander: komutan

cruel: zalim

dead: ölü

determined: kararlı

enemy: düşman

enemy forces: düşman güçleri

fur coat: kürk manto

generation to generation: nesilden nesile

heroes: erkek kahramanlar

heroic: kahramanca

heroines: kadın kahramanlar

heroism: kahramanlık

hopeful: umutlu

importance: önem

impressive: etkileyici

intellectual: entellektüel

leader: lider

legendary: efsanevi

location: konum

mausoleum: türbe

motherland: ana vatan

painful: yorucu

poor: fakir

powerful: güçlü

prison: hapishane

race: yarış

religious: dini

respectful: saygılı

rich: zengin

siege: kuşatma

soldier: asker

statue: heykel

tale: öykü, masal

triumphant: zafer kazanmış

unique: eşsiz

veteran: gazi

victory: zafer

vizier: vezir

war: savaş

winner: kazanan

iyi dersler