Robotlar arası savaş ile alakalı bir hikaye yazar mısınız ? ACİLL

Sagot :

Bir gün R-01 Adlı 6 Tekerlekli Robot Şöyle Düşünmüş

- R-01 : Neden Tek Tekerlekli Robotların içinde Titanyum var Bizde yok!

Sonra R-01 düşünmüş ve Bir Slogan Hazırlayıp Şehirin Merkezine Gitmiş

Sloganda Şöyle Yazıyormuş:

AYRIMCILIK : TEK TEKER İLE 6 TEKER ARASINDA NE FARK VARR

Sonra Tek tekerli bir robot R-01 i itmeye başlamış Sonra R-01 Suya Düşmüş Ve Ölmüş(bozulmuş)

BÜTÜN HABER KANALLARINDA R-01 İN ÖLÜMÜNÜN HABERİ VARMIŞ

R-01 in ölümünden Sonra

R-01 i Öldüren robot İDAM EDİLMİŞ

Lütfen En iyi olarak seç

Cevap:

Savaş Mağduru Bir Robotun Hikayesi:

War Child UK, "Escape Robot" isimli filminde savaşın çocuklar üzerinde bıraktığı travmayı bir robotun hikayesi üzerinden işliyor.

Savaş, herkes için bir travma elbette ama özellikle çocuklar üzerinde hayat boyu sürecek etkiler bırakabiliyor. Çocuklar için bu kadar acı deneyimlerle başa çıkmanın yolları karmaşık savunma mekanizmaları geliştirmekten geçiyor. Savaş mağduru çocuklar konusunda çalışan yardım kuruluşu War Child UK de bu savunma mekanizmalarını etkileyici ve iç burkan bir filmle ele alıyor ve şu soruyu soruyor: Bir robot savaşla nasıl başa çıkar?

Reklam ajansı Raw London tarafından yaratılan “Escape Robot” isimli film, çok açık bir alegori elbette. Filmin baş kahramanı sevimli ve masum görünümlü küçük bir robot. Öyle savaşlarda kullanılan ölüm makinelerinden değil. Biz, bir distopya filmi içinde olduğumuzu düşünerek bu küçük robotun hayatından kesitler izliyoruz.

Robot, yanında bir kadınla birlikte yeni bir eve geliyor. Varsayımımız bu distopya içinde insanların robotları olduğu yönünde. Eve yerleştikten sonra ikilinin yeni hayatlarına uyum çabalarına tanık oluyoruz. Robotun da yeni bir odası, yeni bir okulu, yeni bir yaşamı var. Televizyonda ise savaş haberleri var.

Robotcuk hayatına uyum sağlamakta zorlanıyor. Kadını eski fotoğraflara bakıp ağlarken görüyor, yeni odası ona yabancı, okulda yalnız. Ama sonuçta o bir robot, vücut dili ve duruşuyla zorlanma hissini çağrıştırsa da yüzünde duygu yok, ifade yok. Ama bir gün, duvara çarpan bir top ile savaş günlerini hatırlıyor. Patlayan bombalar, ağlayanlar, çığlıklar, acı… Günümüze geri döndüğünde robot sarsılmış durumda. Biz de robotun nereden geldiğini anlamaya başlıyoruz

Filmin sonunda, kadın robotun yanına oturuyor ve bir düğmeye basıyor. Robotun başlığı açılıyor ve içerisinden küçük bir kız çocuğu çıkıyor. Bu bir robot ve sahibi değil; savaştan kaçmış bir anne-kız… Bu noktada film çocukların deneyimlerini bir zırh gibi giydiğini hatırlatarak savaş mağduru çocukların uzun süreli desteğe ihtiyaç duyduğunu vurguluyor.

Çocuksu Bir Tonla Verilen Çarpıcı Mesaj:

Thomas Paul Martin tarafından yönetilen bu nefis film; Marina and the Diamonds’ın “I Am Not A Robot” şarkısı eşliğinde ilerliyor. Şarkının neşeli tonu ve sözleri elbette filmde gösterilenle bir ironi yaratırken filme daha çocuksu bir hava katıyor. Anlatılan konu çok ağır olmasına rağmen seyrettiğimiz, içimizde suçluluk duyguları uyandıran, dramatik ve karanlık bir film değil; seyir zevki yüksek, sevimli ve bir o kadar da güçlü bir film. Belki de bu nedenle sonunun etkisi daha da çarpıcı.

“Escape Robot” gerçekten etkileyici bir film. Savaşın birincil etkilerinin yanı sıra bıraktığı psikolojik yaralara değinmesi açısından da önem taşıyor. Özellikle travma sonrası stres bozukluğu gibi sorunlara işaret ederken savaşın çocuklar üzerindeki etkisinin görünenden daha derine gittiğine de işaret ediyor. Ve yeni hayata uyum süreci içerisinde psikolojik desteğin altını çiziyor.

Film için hazırlanan mikrosite bu konuya ilişkin çarpıcı bilgiler de sunuyor. Buna göre savaş mağdurlarının %50’si çocuk. Dünya çapında 250 milyon çocuk savaştan etkileniyor. Ancak bunun pek azı psikolojik destek görüyor. Sığınma, barınma, yiyecek, su gibi yaşamsal ihtiyaçlar öne çıkarken çocukların ruh sağlığı geri planda kalıyor. Oysa travmalarla başa çıkmayı öğrenmek ve çocukların savaş psikolojisinden çıkmalarını sağlamak, gelecekteki yaşamları için büyük önem taşıyor.

Film, 15 Ocak’ta dijital ortamda yayına girdi. 2 dakikaya varan süresine rağmen sosyal medyada dikkat çekmeyi başardı. Filmin nihai amacı ise farkındalık yaratmak ve insanları mikrositeye çekerek desteğe çağırmak. Site üzerinden bağış yapmak, destek vermek, konu hakkında bilgi almak, eğitim malzemelerine ulaşmak ve harekete geçmek mümkün.

EN İYİ SEÇERSEN ÇOK MUTLU OLURUM