sosyolojinin temelarastirma yöntemleri kisaca? ​

Sagot :

Cevap:

Sosyolojiye Giriş

3. SOSYOLOJİK ARAŞTIRMA YÖNTEMİ

Giriş

Bilim adamaları, bilimi soru sormak ve sorgulamak olarak tarif ederler. Onlara göre bilim, belirli sistematik yöntemler ile insanların dünyasına ait soruların cevaplarını arama sürecinin adıdır. Bilimsel araştırma süreci bazen ihtiyaçtan bazen de sadece meraktan yapılır. Toplumsal araştırma yöntemleri ise yapılan araştırmalarda izlenen rotalardır. Bilimsel araştırmalar, büyük resme de odaklanabilir, mikro sorunlara da. Bilimsel araştırma sürecinde kullanılan teknikler büyük ölçüde farklı bilim paradigmalarına dayanır.

Bu bölümün konusu, bir keşif yolculuğu olarak adlandırdığımız sosyolojik araştırma süreci ve yöntemleridir.

3.1. Bilgi, Araştırma ve Bilim Olarak Sosyoloji

Bilindiği gibi bilimsel bilgi, insanlığın sahip olduğu bilgi türlerinden sadece biridir ve modern zamanların ürünüdür oysa insanlık, tarihi boyunca bilimsel bilginin dışında başka bilgi türlerine de sahip olmuştur. Sosyolojik araştırma süreci ile yöntem konusundaki tartışmalara geçmeden önce bu alt bölümde öncelikle bilgi ve araştırma türleri kısaca açıklandıktan sonra bir bilim olarak sosyoloji üzerinde durulacaktır.

3.1.1. Bilgi ve Araştırma Türleri

Sosyolojinin amacı, daha önceki bölümlerde de belirtildiği şekilde içinde yaşadığımız dünyayı anlamak ve onu daha yaşanabilir bir yer hâline getirmektir. Sosyologlar, bu amaçla bilgiye ulaşmak için araştırmalar yürütürler. Bilindiği gibi insanlar, kendileri ve başkaları hakkında meraklı varlıklardır. Bilimsel araştırmalar, bir taraftan bizim zihnimizi meşgul eden soruların cevaplarını ararken diğer taraftan da başka din, dil, kültür, siyasal ve toplumsal yapılarla bizimkileri karşılaştırma imkânı vermektedir. Artık başka insanlarla aramızdaki farklılıkları ve benzerlikleri daha rahat görebiliyoruz. Bilindiği gibi insanlar dünyayı anlamak için, farklı bilgi türleri kullanmaktadırlar. Thomson ve Hickey72, bu bilgi türlerini deneyim (experience), kültürel gelenek, inanç (faith), otorite ve bilim olmak üzere beş gruba ayırıyor:

Deneyim: Hepimiz için bilgiyi edinmenin en yaygın şekli, sınama yanılma yoluyla elde ettiğimiz deneyimlerimizdir. Bizler, aynı zamanda etkileşim içinde bulunduğumuz başka insanlardan ve gruplardan öğreniriz. Eskilerin dediği şekilde deneyim en iyi öğretmendir. Ancak deneyim, bilginin elde öğrenilmesinde son derece sınırlı ve kişisel bir süreçtir, insanların toplumsal ve kültürel geçmişlerinden çok büyük ölçüde etkilenir.

Kültürel gelenek: Gelenek bir kuşaktan diğerine geçen toplumsal pratiklerdir. Kültür, gelenek içinde son derece önemli bir rol oynar. Örneğin Anadolu’da bazı köylülerin yazın yaylaya çıkıp kışın yeniden köylerine dönmeleri ya da bizim geleneksel kültürümüz içinde önemli bir yeri olan “büyüğe saygı, küçüğe sevgi” anlayışı, binlerce gelenekten sadece ikisidir. Yine Anadolu kültüründe önemli bir yeri olan yaren sohbetleri, hem kendisi bir gelenektir hem de mevcut geleneklerin gençlere aktarılmasında son derece etkili bir yoldur.

İnanç (faith): Kişisel deneyimlerle doğrulanamayan hakikat olduğuna iman edilen inançlar, hemen hemen her kültürde bilginin en önemli kaynaklarından biridir. Hakikatin ne olduğu konusunda kültürler arasında büyük farklar vardır. Daha küçük ve homojen olan toplumlarda uzlaşma nispeten daha fazladır ancak daha büyük ve heterojen toplumlarda hakikat konusunda daha çok çeşitlilik söz konusudur.

Otorite: Belli alanlarda otorite ya da uzman olarak kabul edilen insanların sahip oldukları bilgidir. Otorite genellikle güçle ilişkilendirilir. Liderlik konumunda olanlar, diğerlerinden daha bilgili görülürler ve başkaları üzerinde otoritelerini kullanabilirler.

Bilim: Doğrudan ve sistematik yoldan elde edilen ampirik kanıtları temel alan bilgidir. Gelenek, inanç ve otoriteden farklı olarak bilimsel bilgi, somut deliller ve ampirik doğrulama talep eder. Bilim adamının hedefi, mümkün olduğu kadar nesnel ve sistematik bir biçimde verileri gözlemlemek, ölçmek ve yorumlamaktır. Bilim, olayları anlamak için, sebep-sonuç ilişkisi üzerine kurulur. Deneyim, gelenek, inanç, otorite ve bilim belirli gruplara özgü bilgi türleri değildir. Hepimiz onları farklı zamanlarda kullanırız. Örneğin modern dünyada bilimsel bilginin ağırlığına rağmen bilim adamları, geleneğe ve deneyime güvenebilirler.

Bilimsel araştırmalar ihtiyaç gerekçesiyle yapılabileceği gibi sadece merak duygusunu tatmin için de yapılabilir. Bir yazar araştırmanın bilimsel amacını en genel hatlarıyla keşif (exploration), betimleme (descriptive) ve açıklama (explanation) şeklinde üç grupta topluyor:73

Keşfedici araştırma: Burada araştırmacı yeni olanı veya konuyla ilgili daha derinlerde olanı öğrenmeye çalışır. Araştırma projesi, alanın detaylı bir haritasını çıkarmayı amaçlar. Keşfedici araştırma “Burada neler oluyor?” sorusunu sorar.

Betimleyici araştırma: Teorik sorunlarla ilişkili bir biçimde inceledikleri olguların açık ve kapsamlı bir fotoğrafını çekmek isterler, bir tür durum tespiti araştırmasıdır.

Açıklayıcı araştırma: Olguların betimlemesinin ötesine geçerek onların arasındaki nedensellik ilişkilerini ortaya koymak ister. “Neden bu oluyor?” ya da “Bunu ortaya çıkartan en önemli faktör nedir?” sorularını sorar.

3.2. Bilim Olarak Sosyoloji

Sosyoloji, sosyal bir bilimdir. Sosyologlar sorunlara gazeteci, filozof ve diğerlerinden farklı yaklaşırlar. Bilim, olguları açıklamak ve kanıtlamak için üzerinde uzlaşma sağlanan yollar kümesini ifade eder. Diğer bilimlerle birlikte sosyoloji beş ana özelliği paylaşır:74

Sosyoloji, sistematik gözlemle elde edilen kanıtlara dayanır. O, ampiriktir; gerçeklere dayanır. Sosyologlar, bağımsız gözlemle doğrulanmış enformasyona ve dillere dayanırlar.

Sosyoloji, hata ve önyargıları en aza indirmeye çalışır. Sosyologlar, bu amaçla kontrol grupları benzeri teknikleri kullanırlar. Bilimsel araştırma raporları, sonuçların güvenilirliğinin ölçümünü de içerir.

Sosyoloji, kamusal bir iştir. Sosyologların bulgularını ve metotlarını başkaları değerlendirebilir ve bağımsız olarak test edebilir. Aynı verilere bakarak sosyologlar farklı sonuçlara ulaşabilirler. Araştırmanın sorgulanması, sosyolojiye kendini düzenleme imkânı sağlar. Sonuçlar mutlak değildir. Onlar daima test edilmeye, sorgulanmaya ve revizyona açıktır.

Sosyoloji genellemeler yapar. Sosyologlar, aile üyeleri ile mülakat yaptıklarında onlar sadece o ailedeki bireylerle ilgilenmezler aynı zamanda bütün ailelerin de genel eğilimlerini anlamak isterler. Böylece bilim adamları, sosyolojik araştırma ile özeldeki genele ulaşmayı amaçlar.

Sosyologlar, birbiri ile ilişkili olguları ve teori üretmek için temelde yatan prensipleri ararlar. Sosyologlar sadece tasvir etmez aynı zamanda açıklamalar (explanation) yaparlar. Onlar, sosyal olguların sebeplerini, toplumsal grupların fonksiyonlarını, toplumsal eylemin anlamını bilmek isterler. Teori, sosyologların olayları açıklama, anlama ve tahminde bulunmalarına yardımcı olur.

Resim 3.1.

3.3. Sosyolojik Araştırma Süreci

3.3.1. Problemin Tanımlanması

Diğer bilim alanlarında olduğu gibi sosyolojik araştırma sürecinde de ilk aşama problemin tanımlanmasıdır. Biz toplumsal dünya hakkında merak ettiğimiz konuları test edilebilir bilimsel araştırma sorularına dönüştürürüz. Test edilemeyen konular, bilimsel araştırma alanının dışında kalır. Örneğin tanrının var olup olmadığını bilimsel yöntemlerle araştırmak ve test etmek mümkün değildir. Araştırma probleminin oluşturulmasında birçok faktörün etkisi olabilir. Mevcut teoriler kadar daha önceki araştırmacıların bu süreçte ulaştığı sonuçlar, yeni araştırmaların ateşleyicisi olabilir.

3.3.2. Literatür Taraması

Bilimsel araştırmanın bir diğer aşaması literatür taramadır. Araştırmacılar, seçtikleri konuda o alanının otoritelerinin ne yazdığını okumalı ve gereksiz tekrarlardan kaçınmalıdır. Hatta araştırmacılar devrim yaratacak görüşlere sahip olduklarına inansalar bile geçmişte o konuda çalışmış düşünürleri dikkate almalıdırlar. Gerektiğinde onların hatalarını düzetebilir veya o alanda yeni gelişmelere öncülük edebilirler. Her şeyden önemlisi ilgili literatürü okuma, araştırmacının daha önce düşünmediği boyutlarda yeni açılımlar yapmasını sağlar 75.

3.3.3. Hipotezlerin ya da Araştırma Stratejisinin Belirlenmesi

Hipotezlerin belirlenmesi son derece önemi bir aşamadır. Araştırmacılar, ilgili literatürü tarayıp bu alanda yazılmış başka dokümanları okunduktan sonra sosyolojik teorilerin de katkısıyla olgular arasındaki ilişkileri öngörmeye çalışır. İki veya daha fazla faktör arasındaki kurulan spekülatif iddialar, hipotez olarak adlandırılır. Bir diğer ifade ile hipotez, verili bir kuram içindeki kavramlar arasında gözlenen ilişkiyi (nedenselliği) konu alan test edilmemiş bir iddiadır76. Hipotez, bize araştırmamızda ne aradığımızı söyler. Anlamlı olabilmesi için mutlaka sınanabilmesi gerekir. Yine hipotezin spesifik olması gerekir. Örneğin “Bursa İstanbul’dan daha hoştur.” şeklindeki bir hipotez fazla geneldir ve yeterince açık değildir. Hipotezler belli değişkenleri içerir. Sosyolojik araştırmalarda din, cinsiyet, meslek vb. birer değişkendir. Hipotez geliştirmede sosyologlar iki veya daha çok değişken arasındaki ilişkiyi açıklamaya çalışırlar. Eğer bir değişkenin diğerini etkilediği varsayılıyor ise o bağımsız değişken olarak adlandırılır. Buna karşılık bağımlı değişken ise bağımsız değişken tarafından etkilenen değişkendir77.

3.3.4. Verilerin Toplanması ve Yorumlanması

Araştırmacı, hipotezleri ya da araştırma stratejisini belirleme aşamasından sonra materyallerini nasıl toplayacağına karar vermelidir. Farklı araştırma yöntemlerinden hangisinin seçileceği, araştırmanın genel amacına ve incelenecek toplumsal davranışın boyutlarına bağlıdır.78 Geniş kapsamlı kamuoyu araştırmaları için survey yöntemi uygun iken bazılarında da mülakat ya da katılımcı gözlem daha uygun olabilir. Öte yandan araştırmanın uygulanması aşamasında önceden öngörülemeyen zorluklar doğabilir. Hazırlanan anketin uygulanmasını hedef kitleyi oluşturan kişiler ya da kurumlar reddedebilir. Örneğin iş yerlerinde cinsel tacizi konu alan bir araştırmanın uygulanmasına birçok iş yeri hayır, diyecektir.

Verilerin toplanmasından sonra benimsenen araştırma stratejisine göre elde edilen veriler yorumlanır veya bir takım nicel tekniklerle analiz edilir. Bu tekniklerin hangilerinin kullanılacağı sosyoloji bilgisinin yanında oldukça iyi derecede istatistik bilgisini gerektirmektedir.

3.3.5. Araştırma Raporunun Yazılması

Diğer süreçler tamamlandıktan sonra araştırma raporunun yazımına geçilir. Bu aşamada nicel tekniklerle çalışan bir araştırmacı, varsayımlarının doğrulanıp doğrulanmadığını dayandığı teorik temelleri dikkate alarak tartışacaktır. Eğer hipotezler yanlışlanmışsa bu durum raporunda belirtilecektir. Dolayısıyla teori yeniden tartışmaya açılacaktır. Bu araştırmacının bulguları başka araştırmalar için yeni bir veri oluşturacaktır.

Buna karşılık başlangıçta hipotezleri olmaksızın yola çıkan yorumlayıcı araştırmacılar, bu son aşamada bulguları çok fazla genelleştirmeden ve kendi öznel kanaatlerini de göz ardı etmeden yazmak yoluna gideceklerdir. Yazılan raporlar, makale, kitap vb. şekilde okuyucuya ve diğer araştırmacılara ulaştırılacaktır.

3.4. Nicel (Kantitatif) Araştırma Yöntemleri

Nicel yöntem, çok büyük ölçüde istatistiki ve matematiksel tekniklere dayanır. Nicel yöntemi daha iyi anlamak için “Ne kadar çok çalışırsanız o kadar yüksek notlar alırsınız.” şeklinde bir iddiayı düşünün. Bu soruyu nicel yöntemlerle cevaplamak için bir grup öğrenciyi alıp kaç saat çalıştıklarını hesap etmeniz ve onlara not ortalamalarını sormanız gerekir. Eğer bu iddia doğru ise çok çalışan öğrencilerin not ortalamaları daha yüksek olacaktır.79

3.4.1. Toplumsal Anket Araştırması (Survey)

Toplumsal anket araştırması (survey) yöntemi, nicel teknikler içinde en çok kullanılanıdır. Ölçme ve istatistiki araştırmayı içerir. Bu tür araştırmaları tercih eden araştırmacılar, epistemolojik açıdan toplumsal araştırmanın birincil amacının toplumsal düzenlilikleri keşfetmek olduğunu iddia ederken ontolojik bağlamda toplumsal dünyada bir düzen olduğunu varsayarlar. Yöntem olarak ise örneklem, soru formu, ölçüm, göstergeler, seçim, kodlama, korelasyon ve çok değişkenli analizleri kullanırlar80.

Toplumsal anket araştırması, kantitatif yöntem içinde en yaygın veri toplama yoludur. Bu tür araştırmaların avantajlarını şu şekilde sıralamak mümkündür81:

Bu yöntemin bazı bakımlardan yürütülmesi daha kolaydır.

Kısa sürede çok geniş bir kitleye ve enformasyona ulaşmak mümkündür.

Diğer yöntemlerin kullanılamadığı mahremiyet içeren konularda bu çalışmaları yürütmek uygundur.

Yapılandırılmamış gözlemlerdeki birçok önyargıdan kurtulmak mümkündür.

Toplanan veriler, istatistiki yöntemlerle rahatlıkla kullanılabilir.

Toplumsal anket araştırmaları, Türkiye’de de çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Özellikle kamuoyunun eğilimlerini ölçmeye yönelik araştırmalar, bunların en popüler olanlarıdır.

Anket araştırmalarında kullanılan soru formu, kapalı uçlu olabileceği gibi açık uçlu da olabilir. Kapalı uçlu sorularda seçenekler, araştırmacı tarafından belirtilirken açık uçlu sorularda seçenekler sunulmaz. Dolayısıyla soruyu cevaplayanlar, daha rahat bir biçimde ve nispeten daha detaylı cevaplandırabilirler ayrıca araştırmacının düşünmediği birçok konuda önceden öngörülmeyen oldukça ilginç sonuçlara da ulaşmak mümkündür. Ancak kapalı uçlu soruları da bilgisayar programlarında değerlendirmek daha kolaydır.

Örneklem: Örneklem geniş bir nüfus ya da evren hakkında onun yalnızca bir parçası (yani örneklemi) aracılığıyla bilgi toplama ya da çıkarsamalar yapma yöntemi olarak tanımlanmaktadır82. Konunun uzmanları, araştırma evreninden amaca uygun örneklem seçiminde kullanılacak teknikleri dört gruba ayırmaktadırlar83:

Tesadüfi örneklem: Seçimin rastlantısal yapıldığı bu örneklem şekli kendi içinde basit tesadüfi örneklem ve sistematik tesadüfi (katmanlı) örneklem şeklinde ikiye ayrılır. Burada esas unsur, şans oyunlarında uygulanan eşit seçilme ilkesidir.

Tabakalı örneklem: Bu da kendi içinde orantılı ve orantısız tabakalı örneklem şeklinde ikiye ayrılır. Burada tabakaların örnek içindeki sayısal ağırlıkları önem kazanır.

Küme örneklemesi: Araştırmanın evrenini oluşturan birimlerin tam olarak listelenmediği hâllerde küme örneklemesi yolunu kullanırlar.

Bilinçli (mantıki ya da yargısal) örnekleme: Bu örneklem yöntemi de monografi, kota ve tipik birimler (güdümlü) örnekleme şeklinde kendi içinde üçe ayrılır. Tesadüfi örneklemin yapılamadığı durumlarda kullanılır.

3.4.2. Deney Yöntemi

Deney, kontrollü bir ortamda, iki veya daha çok değişken arasında ilişkilerin incelenmesi yöntemidir. Örneğin bir firma, ellerindeki eğitim filminin çalışanların moralleri üzerindeki etkisini öğrenmek istiyor. Öncelikle moral durumlarını ölçmeye yönelik bir soru formu oluşturulur. Daha sonra araştırmanın uygulanacağı grup tesadüfi olarak seçilir ve bu grup ikiye ayrılır. Bunlardan birincisine (deney grubuna) film izletilir, ikicisini oluşturan kontrol grubuna ise izletilmez. Daha sonra araştırmacı bu grupların moral durumlarını ölçer. Eğer film istenen etkiyi yapmışsa deney grubunda moral durumunun kontrol grubundan daha yüksek olması gerekir. Buna karşın kontrol grubunda da bir değişime olamaması beklenir. Eğer bu gerçekleşmişse araştırmacı, izlenen filmin çalışanların moral durumunu yükselttiğini iddia edebilir.84

3.4.3. Karşılaştırmalı Araştırma ve Tarihsel Analiz Yöntemi

Karşılaştırmalı araştırma sosyolojide yaygın olarak kullanılır. Belli alanlarda karşılaştırmalı araştırmalar yapmak oldukça aydınlatıcıdır. Örneğin ABD’deki boşanma oranlarını ele alalım. Bu ülkede boşanma oranları, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hızla artmıştır. Günümüzde her yüz evlilikten 60’ı on yılını tamamlamadan boşanma ile sonuçlanmaktadır. İstatistikler aile hayatında çok derin bir değişikliğin mevcudiyetini ortaya koymaktadır.85 Acaba bu değişiklik sadece ABD’ye mi özgüdür? Örneğin Batı Avrupa ülkelerinde ve Türkiye’de durum nedir? Biz farklı ülkeleri karşılaştırarak daha anlamlı sonuçlara ulaşabiliriz. Nitekim bezer şekilde boşanma oranları Batı Avrupa ülkelerinde de hızla artmaktadır. Türkiye açısından ise boşanma oranları, bu ülkelerdeki kadar olmasa bile, artış eğilimindedir.

Karşılaştırmalı araştırmalara benzer şekilde tarihsel analizler de sosyolojik araştırmalarda sıkça kullanılır. Sosyologlar, tarihi kendileri için bir laboratuvar olarak görürler. Bu amaçla doğrudan geçmişteki olaylarla ilgili araştırmalar yaparlar. Örneğin geçmişe ait arşivler, istatistikler ve diğer belgeler sosyolojik araştırmaların en önemli veri kaynaklarından bazılarını oluşturur. Ayrıca sosyologlar, bu iki yöntemi bir arada da kullanmaktadırlar. Özellikle günümüzün bilgisayar ortamında geçmişe ait milyonlarca veriye ulaşmak çok daha kolay hâle gelmiştir.

3.5. Nitel Araştırma Yöntemleri

Nitel araştırma yöntemleri, insanların toplumsal eylemlerinin anlamlarını yorumlamaya yönelik sistematik gözlemlerdir.

3.5.1. Etnografik Mülakat ve Katılımcı Gözlem

Etnografik görüşme yönteminde anketten oldukça farklı bir yöntem izlenir. Bu yöntem, insanların incelenmesinden daha ziyade insanlardan öğrenmeyi ifade eder. Etnografik görüşme, insanlar ve onların davranışları hakkında olabildiğince çok şey öğrenme çabasıyla araştırmacının konuşma tekniğidir. Etnografik araştırmacılar, belirli kültürlere veya alt kültürlere odaklanırlar, onların davranışlarının anlamını, nasıl yaptıklarını anlamaya çalışırlar. Etnografik görüşmeciler, araştırma ve analizde objektifliklerini sürdürmeye özen gösterirler. Onların yöntemleri, görüşme yapılan kişilerle oldukça yakın/samimi geçtiğinden dolayı araştırmacı, kendileriyle çalıştığı insanlarla güven ve empati kurmak zorundadır fakat bu durum, araştırmacıyı amacından saptırmamalı veya sübjektif gözleme yol açmamalıdır. Bulgular çarpıtılmaksızın yorumlanmalıdır.86 Bir diğer ifade ile etnografik yöntem, hem bir toplumsal grubun davranışının dolaysız biçimde gözlemlenmesini hem de buna bağlı olarak yazılı bir betimleme üretimini ifade eder. Alan çalışması olarak da bilinir. Etnografik araştırmanın başlıca tekniği katılımcı gözlemdir87.

Katılımcı gözlem yönteminde araştırmacı, incelediği grupla veya toplulukla birlikte yaşar, bazen onların faaliyetlerinin bir parçası olur. Katılımcı gözlemin temel amacı, Weber’in verstehen (yorumlayıcı anlama) anlayışına benzer bir biçimde, inceleme nesnelerinin öznel dünyalarına girmek ve bu dünyalara onların bakış açılarıyla bakmaktır. Bu yöntemde araştırmacı, araştırdığı kişilere amacını baştan açıklamalıdır. Onlarla iş birliği içinde olmalıdır. Ancak araştırmacı daima hayal kırıklığına uğrayabilir çünkü grup üyeleri açıkça konuşmayı reddedilebilir. Bazen de tehlikeli olabilir. Örneğin suç işleyen bir çeteyi inceleyen araştırmacı, polis muhbiri olarak görülebilir veya rakip çetelerin çatışması arasında kalabilir. Bu yöntemin toplumsal hayat hakkında diğer yöntemlerden daha zengin enformasyon sağlamak gibi avantajları vardır. İçlerine girildiği için insanların hangi davranışı neden yaptığını doğru anlama şansı daha yüksektir. Araştırmacıya esnek çalışma imkânı sağlar fakat çok küçük grupları incelemek gibi kısıtları vardır. Kalabalık gruplara uygulanması mümkün değildir. Geri çevrilme tehlikesi yanında araştırmacı kendisini incelediği grup ile özdeşleştirerek onlardan birisi olarak görebilir ve dışarıdan bakan gözlemcinin perspektifini kaybedebilir88.

3.5.2. Örnek Olay

Örnek olay incelemesi, konu olarak bir tek örneği seçen ya da bir toplumsal oluşumun birkaç seçme örneğini (cemaatler, toplumsal gruplar, işverenler, olaylar, yaşam öyküleri, aileler, iş yeri takımları, roller ya da ilişkiler gibi) alıp bunları incelemek üzere çeşitli yöntemlerden yararlanan bir araştırma tasarımıdır. Bu yaklaşım için örneklerin seçimini belirleyen kriterler, araştırma tasarımı ve onun teorik doğruluğu açısından son derece önemlidir.89 Örnek olay araştırması yapanlar, olabildiğince detaylı enformasyon toplarlar. Tipik örnek olay araştırmaları, etnografik görüşme ve katılımcı gözlem gibi diğer nitel araştırma yöntemlerini de çalışmasında kullanır. Örnek olay araştırması, bazı yazarlara göre bir yöntemden ziyade bir araştırma stratejisini ifade eder. Bu geniş strateji ve araştırma düzeninde nicel veriler de kullanılabilir. Ancak örnek olay çalışmaları, nitel araştırmalardır. Bu yöntemde veri toplama teknikleri gözlem, mülakat ve anketlerdir. Emek yoğun bir araştırmadır. Özellikle örgütlerdeki sosyal süreçlerin anlaşılması, örnek olayın güçlü yönü olarak değerlendirilmektedir. Örnek olay araştırmasında izlenen aşamalar şunlardır:90

Örnek olay seçimi: İlk aşamada araştırmanın gerçekleştirileceği örgüt, grup ya da birey vb. belirlenir.

Seçilen grupla bağlantı kurulması: Seçilen araştırmanın uygulanacağı grup ya da örgütten araştırma için izin alınır.

Teorik çerçevenin çizilmesi: Bu konu ile ilgili daha önce yapılmış akademik çalışmalar gözden geçirilir.

Sistematik veri toplama: Konu ile ilgili veriler, doküman, gözlem, mülakat ve toplantılara katılma yoluyla sistematik bir biçimde toplanır.

Veri analizi: Elde edilen veriler, bilimsel araştırma yöntemleri ile analiz edilir. Daha sonra da elde edilen verilerle ilgili genelleme yapılıp yapılamayacağı tartışılır. Ancak örnek olay yönteminin nihai amacı, genelleme yapmaktan ziyade problemin özüne ulaşmaktır.

3.5.3. Yaşam Öyküsü (Life History)

Yaşam öyküsü yaklaşımı, belirli bireyler hakkındaki toplanan biyografik materyallere dayanır. Değerler ve tutumların gelişimi üzerinde diğer araştırma yöntemleri genelde yaşam öyküsü kadar malumat sağlamaz. Ancak yaşam öyküsü yöntemi nadir olarak tümüyle ilgili kişinin hatıralarına dayanır. Örneğin mektuplar, raporlar, gazete yazıları hem kişisel enformasyonun doğruluğunu kontrol etmek hem de yeni bilgiler toplamak için bu yaklaşım içinde kullanılır. Sosyologlar yaşam öyküsü yaklaşımı konusunda faklı görüşlere sahiptirler. Bazıları, yararlı bilgiler toplamak için güvenilir bir yaklaşım olmadığını iddia ederken bazıları da diğer araştırma yöntemlerinin yapamadığı daha derinden (içeriden/insigth) kavrayışı sağladığını iddia ederler 91.

Uygulamalar

Türkiye’deki seçmen davranışı üzerine yapılan araştırmaları düşünün.

Mümkünse burada anlatılan süreçleri düşünerek mikro bir araştırmayı da siz yapın.

Uygulama Soruları

Bilimsel araştırmayı diğer araştırmalardan ne ayırır?

Bölüm Özeti

Nicel veya nitel araştırma yöntemlerini benimseyen araştırmacılar arasındaki tartışmanın kökleri oldukça derindedir. Her iki yöntem de faklı bilim anlayışlarına (paradigmalara) dayanır. Nicel yöntemde araştırmacılar, yansız ve nesnel olduklarını iddia ederken nitel yöntemde öznel perspektifler ve empati öne geçmektedir.

Kaynakça

EK KAYNAKLAR

ÜNİTE SORULARI

1. Aşağıdakilerden hangisi bilgi türleri arasında yer alır?

Deneyim

Kültürel gelenek

İnanç

Bilim

Hepsi

2. Olguların betimlemesinin ötesine geçerek onların arasındaki nedensellik ilişkilerini ortaya koymak isteyen “Neden bu oluyor?” ya da “Bunu ortaya çıkartan en önemli faktör nedir?” gibi soruları soran araştırma türü aşağıdakilerden hangisidir?

Keşfedici araştırma

Betimleyici araştırma

Açıklayıcı araştırma

Felsefi araştırma

Nitel araştırma

3. Aşağıdakilerden hangisi bir bilim olarak sosyolojinin özellikleri arasında yer almaz?

Sosyoloji, sistematik gözlemle elde edilen kanıtlara dayanır.

Sosyoloji, hata ve önyargıları en aza indirmeye çalışır.

Sosyoloji, kamusal bir iştir

Sosyoloji genellemeler yapmaktan uzak durur.

Sosyologlar, birbiri ile ilişkili olguları ve teori üretmek için temelde yatan prensipleri ararlar.

4. Verili bir kuram içindeki kavramlar arasında gözlenen ilişkiyi (nedenselliği) konu alan test edilmemiş iddialara ne denir?

Teori

Keşif

Hipotez

Gözlem

Hiçbiri

5. Toplumsal anket araştırmasının avantajları arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz?

Bu yöntemin bazı bakımlardan yürütülmesi daha kolaydır.

Kısa sürede çok geniş bir kitleye ve enformasyona ulaşmak mümkündür.

Diğer yöntemlerin kullanılamadığı mahremiyet içeren konularda bu çalışmaları yürütmek uygundur.

Toplumsal sorunları ve deneklerin sorunlara yükledikleri anlamları derinlemesine anlama imkânı sağlar.

Toplanan veriler, istatistiki yöntemlerle rahatlıkla kullanılabilir.

6. Eğer bir değişkenin diğerini etkilediği varsayılıyor ise o değişkene ne ad verilir?

Bağımsız değişken

Bağımlı değişken

Hipotez

Teori

Olgu

7. Monografi, kota ve tipik birimler (güdümlü) örnekleme şeklinde kendi içinde üçe ayrılan örneklem yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?

Bilinçli örneklem

Küme örneklemesi

Tesadüfi örneklem

Tabakalı örneklem

Rasgele örneklem

8. Aşağıdakilerden hangisi betimleyici araştırmayı tanımlamaktadır?

Burada araştırmacı yeni olanı öğrenmeye çalışır.

Bir tür durum tespiti araştırmasıdır.

Araştırmacı konuyla ilgili daha derinlerde olanı öğrenmeye çalışır.

Olguların arasındaki nedensellik ilişkilerini ortaya koymak ister.

“Neden bu oluyor?” ya da “Bunu ortaya çıkartan en önemli faktör nedir?” sorularını sorar.

9. Doğrudan ve sistematik yoldan elde edilen ampirik kanıtları temel alan .......... ……dir.

Cevap: bilgi

10. İki veya daha fazla faktör arasındaki kurulan spekülatif iddialar .................... olarak adlandırılır.

Cevap: hipotez

Açıklama:

umarım yardımcı olmuştur en iyi seçersen sevinirim iyi dersler