Sagot :
Cevap:
“Coğrafya”nın neyle ilgili olduğu, kolları, inceleme alanları, yöntemleri hakkında bu yarıyılda yer alan başka derslerimize ait notlarda ya da kitaplarda yer veriyoruz. Yeryüzündeki fiziki ve beşeri tüm olayların mekânsal çeşitlilikleri ve davranış kalıpları üzerinde odaklaşan coğrafyada nelerin nerede yer aldığı, mekânda nasıl örgütlendikleri, mekânda nasıl dağıldıkları incelenir.
“Coğrafya”nın neyle ilgili olduğu, kolları, inceleme alanları, yöntemleri hakkında bu yarıyılda yer alan başka derslerimize ait notlarda ya da kitaplarda yer veriyoruz. Yeryüzündeki fiziki ve beşeri tüm olayların mekânsal çeşitlilikleri ve davranış kalıpları üzerinde odaklaşan coğrafyada nelerin nerede yer aldığı, mekânda nasıl örgütlendikleri, mekânda nasıl dağıldıkları incelenir. Bu inceleme, bilindiği gibi, doğal olayların mekânsal özellikleri açısından fiziki coğrafyada, insanın davranışları sonucu meydana gelen olayların mekânsal özellikleri açısından da beşeri coğrafyada yapılır. Buradan yürüyerek,
“ekonomik coğrafya, kısaca, insanların hayatlarını kazanma yolları ile hayatını kazanma sırasında ürettiği mal ve hizmetlerin mekânsal bakımdan nasıl bir düzen gösterdiği ve bu düzenin nasıl açıklandığının incelenmesi”
olarak tanımlanmıştır diyebiliriz. Günümüzün gerçeklerine ve meydana gelen büyük değişimlere uygun olarak, ekonomik coğrafyanın tanımında ekonomik faaliyetlerin nerede yer aldığının ve mekânsal ilişkilerinin neler olduğunun incelenmesi başta gelmektedir. Ancak coğrafyanın ekonomik sistemlerin gelişme ve mekânsal örgütlenmelerini incelemek yanında, insanın yeryüzü kaynaklarından nasıl yararlandığı ve bunlara nasıl zarar verdiğini de inceleyen bir bilim dalı olma özelliği de artık iyice vurgulanmaktadır.
Ekonomik coğrafyada insanın hayatını kazanmak ve sürdürmek için uğraştığı üretim, tüketim, mübadele ve hizmet faaliyetlerindeki fonksiyonel bakımdan ilişkilerle alanlar arasındaki farklılık ve benzerlikler araştırılırken coğrafyacı:
a- ekonomik faaliyeti yaratan başlıca hususun ne olduğu;
b- ekonomik faaliyetin bulunduğu yerin bu faaliyet üzerindeki etkisinin ne olduğu;
c- ekonomik faaliyetin gerek yerel gerekse bölgesel ve küresel ilişkilerinin neler olduğu üzerinde durur.
Ekonomik coğrafyada da, coğrafyanın diğer dallarında da olduğu gibi, iki ana yaklaşım vardır: Bölgesel ve sistematik. Bu iki yaklaşıma birlikte yer verilmesi, ekonomik olayların daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunacaktır. Sistematik yaklaşımla faaliyet tek başına alınmakta ve genel bir değerlendirme yapılabilmektedir. Bölgesel yaklaşımda da, yerel ayrıntılar ağır basmakta, genel değerlendirmeler ihmal edilebilmektedir. Ancak, ekonomik coğrafya araştırmalarında aşağıdaki beş sorunun cevabının aranması, yaklaşım ne olursa olsun, bir ekonomik faaliyetin coğrafi açıdan her yönüyle değerlendirilmesini ve geleceğe yönelik önerilerde de bulunulabilmesini sağlar:
Ekonomik faaliyet nerede yer almıştır?
Ekonomik faaliyetin özellikleri nelerdir?
Ekonomik faaliyet başka hangi olaylarla ilgilidir?
Ekonomik faaliyet niçin şimdiki yerindedir?
Ekonomik faaliyetin yeri uygun mudur? Daha verimli olması için nerede yer almalıdır?
“Ekonomik coğrafya”, coğrafya içinde her zaman önemli bir yere sahip olmuştur; ancak akademik olarak üniversitelerde ders haline gelmesinin geçmişi yüzyıldan biraz daha gerilere gider –yani çok eski değildir. Bir teori kurma ve genelleştirmeler oluşturma çabaları yerine farklı yerlerin ayrı ayrı ekonomik özelliklerini tanımlamak ve açıklığa kavuşturmak şeklindeki bir çabayla geliştirilmiştir. Bunu da en eski Alman ekonomik coğrafyacılardan Karl Andree’nin sözleriyle örneklendirmek ve vurgulamak yerinde olacaktır:
Honduras’dan gelen maun bir masada otururum. Masanın üzerine konduğu halı İngiltere’de Kidderminster’de ya River Plate’den ya da Yeni Güney Galler’den bir denizci tarafından getirilmiş yünle imal edilmiştir. Berlin porselen çay fincanındaki çay Assam’dan ya da Çin’den, kahve Cava’dan, şeker Aşağı Saksonya, Brezilya ya da Küba’dan gelmiştir. Gövdesi Macaristan’da büyüyen ağaçtan yapılmış, gövdesi Küçük Asya’da madenden çıkarılmış ve Thuringia’da oyulmuş lületaşı ve amber ağız kısmı Baltık Denizi kıyısından gelmiş ve kenarındaki gümüş aksamlar Erzgebirge, Harz ya da belki de Potosi’deki (Peru) gümüş madenlerinden çıkarılmış madenle yapılmış pipomla içtiğim tütün Porto Riko’dan gelmiştir.
Bu satırlar 1867’de yazılmıştır ve hâlâ yankılanan çeşitli soruları ortaya çıkarmıştır. Günümüzde de değişmeyen bu sorular şunlardır:
Mallar nerede üretiliyor?
Hangi koşullar altında üretiliyor?
Bir yerde üretilenler nasıl başka bir yerde son buluyor?
Oraya nasıl gidiyor?
Ne yolla erişiyor?
Üretilen şeyler nelerdir?
Hangi yollarla üretilirler?
Bunları kimler alır?
1867’den beri ekonomik coğrafyanın hiç değişmediğini söylemek tabi ki olanaksızdır ama bu sorular ve bilim dalımızın gereği olan benzerleri ana hatlarıyla aynı kalmıştır -yoksa özellikle son yirmi-otuz yılda yaklaşımlarda çok büyük değişiklikler yaşanmıştır.
Bu tür sorular bilim dalımız dışından da çok ilgi çeker. Devlet de her zaman bu tür sorulara ilgi duymuştur –aslında ondokuzuncu yüzyıl sonunda ekonomik coğrafyaya ilginin başlangıcı da çeşitli Avrupa hükümetlerinin ekonomik coğrafyanın kendi sömürge projelerini güçlendireceği ve ülke içi faaliyetlerle uğraşan kesimlerin hasımlarına karşı potansiyel bir rekabet avantajı sağlayacağı inancıyla doğrudan bağlantılıdır.
Yakın zamanlarda sosyal bilimlerden de ilgi başlamıştır. İşte bu yeni bir gelişmedir: geçmişte ekonomik coğrafya başkalarından fikirler ödünç alırdı; şimdi ise vermeye başladı. Bu ilginin tek nedeni küreselleşmedir. Doğası gereği, “küreselleşme” bir ekonomik coğrafya olgusudur ve bu olgunun anlaşılması için mekânlararası akışlar, kontrol ve üretim yerleri gibi geleneksel ekonomik coğrafya fikirlerinin de iyi anlaşılması gerekir.
Her ne kadar ekonomik coğrafyanın yakın zamanlardaki bu çekiciliği daha çok sosyolog ve siyasal bilimciler için işlemişse de, bazı ekonomistler de coğrafyayı keşfettiler. Bunlar arasında en iyi örnek –ticaret ve büyüme üzerine olan çalışmasında (Geography and Trade, 1991’de yayınlanmıştır) ortaya koyduğu gibi- MIT (Massachusetts Institute of Technology) ekonomisti 2008-2009’da tüm dünyayı etkileyen ekonomik kriz sırasında ünü daha da artan Paul Krugman’dır. Krugman şöyle diyor:
evde tek basina bu dakikada real madrid real madrid takımı bu 7saat olan ve
Thank you for visiting our website wich cover about Kimya. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.