6.sınıf ingilizce before ve after cümleleriii türkçeleriyle birlikte yanlış yazanı şikayet ederim!



Sagot :


I can't figure out where we've met before. --> Daha önce nerede karşılaştığımızı tam çıkaramadım.

Dolmabahçe Palace would have to have been built before the beginning of the twentieth century. --> Dolmabahçe Sarayı yirminci yüzyılın başlangıcından önce yapılmış olmalı.

İstiklal Street in İstanbul would have to have been called as "Grand Rue de Pera" (The Great Street of Pera [Beyoğlu]), before the establishment of the Republic. --> İstanbul'daki İstiklâl Caddesi, Cumhuriyet'in kuruluşundan önce "Grand Rue de Pera" (Pera'nın [Beyoğlu] Büyük Caddesi) olarak adlandırılmış olmalı.

My lover called me up just before I leaved my home. --> Aşkım, ben evden ayrılmadan hemen önce telefonla aradı.

I met my old friend just before turning the corner of street. --> Caddenin köşesini dönmeden hemen önce eski arkadaşıma rastladım.

Learn to walk before you run! --> Koşmadan önce yürümeyi öğren!

Canned foods must be consumed before the expiry date. --> Konserve yiyecekler, son kullanma tarihinden önce mutlaka tüketilmeli.

Put mind in gear before opening mouth! --> Önce düşün, sonra konuş! (Ağzını açmadan önce zihnini dişlilere koy)

Since only a very few of you have probably ever been confronted with such a situation before, I explain everything about this situation. --> Muhtemelen sizin aranızdan yalnızca çok az bir kısım, böylesi bir durumla daha önce hiç karşılaşmadığından dolayı bu duruma ilişkin her şeyi açıklıyorum.

Come and see me before you leave! --> Beni terk etmeden önce gel ve beni gör!

Haven't we met before somewhere? --> Daha önce bir yerde karşılaştık mı?

A gambler has to motivate himself before every game. --> Kumarbaz her oyundan önce kendi kendisini motive etmek zorundadır.

How long does it take before we reach the solution? --> Çözüme ulaşmak ne kadar zamanımızı alır? (Çözüme ulaşmadan önce ne kadar zaman gider?)

Many people want to tidy his life up before the new year. --> Bir çok insan yeni yıldan önce yaşamını düzene sokmak ister.

All are equal before law. --> Herkes yasa önünde eşittir.

I think, I told something about this subject before. --> Sanırım, Bu konu hakkında önceden bir şey söylemiştim.

A goes before B in Alphabet. --> A, alfabede B'den önce gelir.

The year before, it had rained too much. --> Geçen yıl (önceki yıl) çok yağmur yağdı.

Read this line and the one before! --> Bu satırı ve bir öncekini oku!

It was an hour before the police arrived. --> Bir saat önce polis geldi.

Before we got the test results back, a month had gone by. --> Biz test sonuçlarını alana kadar bir ay geçti bile. (Biz test sonuçlarını almadan önce bir ay geçti)

It will be two weeks before he arrives. --> Onun gelmesi iki haftayı bulur. (O gelmeden önce iki hafta olacak)

sonra veya daha sonra=after   before=zarf=edat demekk