Bulun şunu :)      evrensel ahlak yasası yoktur neden münazara konum 



Sagot :

I ) Evrensel ahlak yasaları yoktur : Evrensel bir ahlak yasasının olmadığını ileri süren akımlar, haz ahlakı, fayda ahlakı, bencilik, anarşizm, hiççilik ve varoluşçuluk olarak özetlenebilir.

 

Bencilik (egoizm): İnsanın eylemlerini belirleyen duygu ben sevgisidir. Hobbes’e göre insanların davranışlarını da tıpkı hayvanlar gibi içgüdüler yönetmektedir ki ; bu içgüdüler “kendini sevme” ve “kendini koruma” dır.

 

Anarşizm : Ahlak da tıpkı diğer baskıcı kurumlar gibi insanı daha kolay yönetmek için uydurulmuş kurallar sistemidir. Başta devlet olmak üzere bu ve benzeri her türlü baskıcı kurumlara karşı olan anarşizm, bireyin sınırsız özgürlüğünü savunur. Anarşizmin kurucusu Proudhon (19 yy) tüm bu baskı unsurlarının temel nedeni olarak gördüğü mülkiyeti hırsızlık olarak tanımlar. Bakunin insanı kısıtlayan devlet ve benzeri kurumların yıkılmasını ister. Stirner’e göre; ahlaksal değerler bir soyutlamadır ve insanın da tıpkı bitki ve hayvanlar gibi kendine düşen bir görevi yoktur.

 

Hiççilik (Nihilizm); akıl yerine istenci, toplum yerine de bireyi koyan felsefe akımıdır. Nietzsche’ye (19 yy) göre iki tür insan ve iki tür toplumsal sınıf vardır: Halk ve Seçkinler. Din ve ahlak kuralları halk için geçerlidir. Zaten halkın da işlevi seçkin sınıfın oluşumuna elverişli bir ortam yaratmaktır. Seçkin sınıfın bireyleri için din ve kimi filozofların öne sürdüğü ahlaki değerler miskinlikten ve acizlikten başka bir şey değildir. Oysa bu sınıfın uyması gereken Ahlaki kurallarını dehalar üstün insanlar, en yüce iyiyi yani “güç”ü kullanarak belirleyeceklerdir.

 

Varoluşçuluk (Egzistansiyalizm): Sartre’ye göre insan kendini nasıl yaparsa öyledir. Bir çiçek yada bir böcek kendini kendi yapmaz. Çünkü onların bir özleri bir de varlıkları vardır.Burada öz varoluştan önce gelir. Çiçek, çiçek özüne uyarak çiçek olur. Ancak insan farklıdır. İnsanda var oluş özden önce gelir. İnsan önce vardır ve sonra ancak öyle ya da böyledir. Çünkü o özünü kendi yaratır, yani kendini kendi yapar. Everende kendi varlığını kendi yaratan tek varlık insandır. Nasıl mı? “ Dünyada acı çekerek, savaşarak yavaş yavaş kendini belirler. Bu belirleme hiç bitmez, sürer gider.” Bu nedenle kişi kendini tanımalı, benliğini kazanarak her türlü baskıdan kurtulmalı ve özgürleşmelidir. Yoksa toplum içinde eriyip giderek yok olacaktır.

 

Hiççilik (Nihilizm); akıl yerine istenci, toplum yerine de bireyi koyan felsefe akımıdır. Nietzsche’ye (19 yy) göre iki tür insan ve iki tür toplumsal sınıf vardır: Halk ve Seçkinler. Din ve ahlak kuralları halk için geçerlidir. Zaten halkın da işlevi seçkin sınıfın oluşumuna elverişli bir ortam yaratmaktır. Seçkin sınıfın bireyleri için din ve kimi filozofların öne sürdüğü ahlaki değerler miskinlikten ve acizlikten başka bir şey değildir. Oysa bu sınıfın uyması gereken Ahlaki kurallarını dehalar üstün insanlar, en yüce iyiyi yani “güç”ü kullanarak belirleyeceklerdir.