Sagot :
Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına,
Baka kalırım giden geminin ardından.
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul'u dinliyorum.
Kendimi kaptırarak tekerleğin sesine
Uzanmışım, kalmışım yaylının şiltesine,
Bir noktada birleşmiş vatanın dört bucağı
Gurbet çeken gönüller kuşatmıştı ocağı
* Belirtili isim tamlamalarında tamlayanla tamlanan arasına kelime(ler) girebilir. Bunların bir kısmı karma tamlama olarak bilinir:
Oğlumun yıllar önce alınan kazağı
Çocuğun minik elleri
Şehrin günlerdir akmayan suları
İhtiyarın bir kış gecesi ölümü
Üsküdar'ın dost ışıkları
Kocaman bir masası ve koltuğu vardı annemin.
Arkadaşımın bitmek bilmeyen aile sorunları beni üzüyor.
Serinliğini hissettin mi rüzgârın?
* Belirtili isim tamlamasında, tamlayanla tamlanan şiir ve konuşma dillerinde yer değiştirebilir:
Cevabı yok geçmişime yönelttiğim sorularımın.
Kocaman bir masası ve koltuğu vardı annemin.
Serinliğini hissettin mi rüzgârın?
Su mudur sadece derdi milletin?
Sırtına Sakarya'nın Türk tarihi vurulur.
Karanlık sokaklarına dalarak şehirlerin
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Kimse duymaz çilesini tütmeyen ocakların.
Bıraktım ardını yıllarca koştuğum hevesin.
Tahsilin ticarette yeri yok.
* Tamlanan sıfat-fiil veya sıfat-fiil grubu da olabilir. Tabi bu isim tamlamaları ya isim olarak kullanılacaklardır ya da bir simin sıfatı olarak.
Bingöl çobanlarının / koyun otlatırken çaldıkları
Tyn. Tnn.
Asabî bir ağırlığın / göğsümden yükseldiği (an)
Tyn. Tnn.
Çılgın fırtınaların / döve döve yosunlattığı (kayalar)
Tyn. Tnn.
Parçaların / hızla kayarak etrafa yayıldığı(nı)
Tyn. Tnn.
Buradan şu sonucu çıkarabiliriz: İlgi eki almış olan bütün kelimeler ve kelime grupları tamlayan, iyelik eki almış bütün kelimeler ve kelime grupları da tamlanandır.
* Tamlayan ya da tamlanan söylenmemiş olabilir.
Genellikle tamlayanı zamir olan tamlamaların tamlayanı düşer. Bu yüzden iki isimden de zincirleme tamlama oluşabilir:
Konuşması herkesi rahatsız edersi.
Yürüyüşünde de bir asalet vardı.
Kalemimin ucu bitti.
Benim kalemimin ucu
Karşılıklı konuşmalarda tamlayan da tamlanan da düşebilir:
─Şu gelen kimin kızı?
─Hüseyin'in (kızı)
─Bu bey Ali'nin nesi?
─(Ali'nin) Amcası.
Tamlanan tekrardan kaçınmak için söylenmeyebilir.
Bu ev bir zamanlar bizim(evimiz)di.
* Bazen tamlayan bir şeyin değil de bir niteliğin kime ait olduğunu bildiriyor olabilir:
öğrencinin çalışkanı,
sporcunun zekî, çevik ve ahlâklı olanı...
* Senli benli konuşmalarda “koca, karı, oğul” gibi kelimeler ve iyelik ekleri düşebilir:
Emine'nin oğlu Duran→Emine'nin Duran.
Asımoğulları'nın Ali(si)
Bizim evimiz→bizim ev
* “-den” eki tamlayan ekinin yerini tutabilir:
öğrencilerin bazıları→öğrencilerden bazıları
onların biri→onlardan biri
* Tamlayan ekinin ikiden fazla tekrarı anlatım bozukluğuna yol açar.
Masanın ikinci çekmecesinin kulpunun koptuğunu biliyorum.
Pencerenin kenarının tamirinin yapılması gerekli.
Sınıfın kapısı bozuldu.
Ahmet'in arabası yıkandı.
Rüzgarın uğultusu her tarafı kaplamıştı.
Ali'nin saçının kestirdiler.
Ayşe'nin ödevi varmış.
Onun ödevini yaptı.
Annemin kekleri güzeldir.
Benim saçım kısadır.
İnsanın kuyruğu yoktur.
Benim köpeğim var.
Thank you for visiting our website wich cover about Türkçe. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.