Sagot :
Vakıf Müessesesi
Vakıf Müessesesi
1. Vakfın Tarifi
Arapça bir kelime olan ?vakf? sözlük anlamı itibariyle durdurma, hareketten alıkoyma, hareketsiz bırakma manalarına gelir Eş anlamlısı ?habs?dır . Hukuki açıdan vakıf: ?menfaati ibadullaha ait olur vechile bir aynı (eşya), Cenabı Hakk ?in mülkü hükmünde olmak üzere temlik ve temellükten (mülk edinme) mahbus ve memnu (yasak) kılmaktır? İmam-ı Azim Ebu Hanife?ye göre vakfın tarifi şöyledir: ?Vakıf mülk olan bir aynı, vakfedenin mülkünde habsetmek ve menfaatlerini gelirini; fakirlere veya diğer hayır yollarına (İbn-i Kemal ?in ifadesi ile vâkıfın dilediği yere) tasadduk etmekten (sadaka vermek) ibarettir?.Ebu Hanife?nin talebeleri İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed (bunlara İmameyn de denilir)?e göre ise vakıf: ?Mülk olan bir aynı, devamlı olarak (alavechit-te ?bid) Allah ?ın mülkü olmak üzere temlik ve temellükten menetmek ve menfaatlerini Allah ?ın kullarına (diğer bir tabirle, vakfedenin dilediğine) tasadduk etmektir? . Bu ikinci tarif, incelediğimiz vakfiyelerde de görüldüğü gibi Osmanlı tatbikatında daha yaygındı.
Sosyo-iktisadi tarih açısından ise vakıf, VIII. asrın ortalarından XIX. asrın sonlarına kadarki dönemde İslam memleketlerinin içtima ve iktisadi hayatında önemli bir rol üstlenmiş olan din-içtima müessesenin adıdır5. Bu nedenle vesikalarda ?müessesat-ı hayriye? diye zikredilir.
Elimizde mevcut bir vakfiyede yer alan vâkıfın şu vakıf anlayışı da çok ilginç ve düşündürücüdür: ?Doğru yolu bulup hidayete ulaşmaya muvaffak olan bahtiyar kimse odur ki bu dünyanın ziynet ve süsünden vazgeçer, azimet bağlarını dünyanın lezzetinden keser. Dünya malından Allahın kendisine in?am (iyilik) etmiş olduklarının şükrünü öder. Türlü nimetlerin hakkını ifa eder. Mühimmatından artanları hasenat (hayırlı işler) uğrunda sarfeyler zaririyatından (geçim masrafı) fazla kalanları hayrat yollarına harcar. Zira onun için hayırlı olan budur. Allah indinde kurubata (Allah?a yakın olma) yakınlaştıran da budur. Bunlardan başka kalan işler boştur, havadır. Resulullah efendimiz buyurmuştur ki: ?dünyandan senin olan ancak yiyüp eksilttiklerin giyüp eskittiklerin ve sadaka verüp ipka (ibka?; sürekli kılma) ettiklerindir?. Bu düşünceler ışığında Osmanlılarda vakıf kurucularının en kalbi duygularıyla Allah?a yaklaşma ve onun rızasını kazanma arzusunda olduklarını anlıyoruz. Vakıf yapan kişiye vakıf ; vakfedilen menkul ve gayr-ı menkule de mevkuf denir.
2. Vakfiye
Vakıf tarafından vakıf şartlarının ve idare şeklinin tanzim; kadı tarafından da tescil edilen hukuki vesikalara vakfiyye veya vakıf-name denir. Bunlar kağıt, deri veya parşömen tomar üzerine yazılırlardı. Nadiren de olsa taşlar üzerine kazınan vakfiyeler de vardı. Bu gibi vakfiyelerde bazen tam metin bazen de vakfiyenin özeti olurdu?. Bir sayfadan oluşan vakfiyeler çoğunlukta olmakla beraber 400 sayfalık? vakfiyeler de mevcuttur. Bugün 1926 yılından önce kurulmuş vakıfların büyük çoğunluğunun vakfiyeleri Ankara?da Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi?nde (VGMA) muhafaza edilmektedir. 50 küsur tanesi Selçuklulara ait olmak üzere yaklaşık 29.000 vakfiyeden söz edilmektedir. Fakat başta şer?iyye sicillerinde olmak üzere diğer kamu arşivlerinde ve özel şahısların elinde olup da çeşitli sebeplerden dolayı Defter-hane?de kaydolmayan vakfiyelerle beraber bu rakamın yaklaşık 35.000?in üzerine çıkabileceği tahmin edilmektedir. Bununla birlikte VGM?nin resmi verilerine göre vakfiyelerin nihai rakamı 27,021?dir.
Vakfiyelerin sosyal tarih araştırmalarındaki önemi onun içerdiği bilgilerden ileri gelmektedir. Bu bilgiler rasgele sıralanmış değildir; aksine daima belli bir prosedüre bağlı kalınarak hazırlanmışlardır. İşte bu prosedürü Bahaeddin Yediyıldız şu şekilde sıralamıştır:
1. Kadı veya kadıların tasdik yazılan ve mühürlerinin yer aldığı bölüm
2, Allah?a hamd ü sena, Hz. Muhammed?e salat ü selamın yer aldığı dibace bölümü
3. Vakıfın kişisel bilgilerinin yer aldığı tanıtma bölümü
4. Kurulan vakfın vasıfları, akaratı hakkında bilgilerin yer aldığı tasvir bölümü
5. Vakfa ait gelir kaynaklarının işletilme biçimi, personel politikası vb. konuların yer aldığı şartlar bölümü
6, İslam hukukçularının vakıf hakkındaki görüşleri arasından en uygun olanını seçen kadının hükmünün yer aldığı bölüm
7. Bedduanın, vakfiye tarihinin ve şuhud?ul-hal jürisinin yer aldığı son bölüm
Yukarıda sıralanan şablon çerçevesinde hazırlanan vakfiye mahkemede tutulan şer?iyye siciline istinsah edilip, vesikanın aslı, vakıfa veya onun tayin ettiği mütevelliye veriliyordu. Eğer vakıf, kurduğu vakfın şer?iliğinden daha da emin olmak isterse vakfiyenin aslını İstanbul?da Defter-hane?nin ilgili bürosuna kaydettirebilme hakkına da sahiptir.
Yukarıda hem hukuk hem de ıstılah bakımından açıklamaya çalıştığımız vakıf müessesesinin menşei ve tarihi gelişiminden de kısaca bahsetmemiz gerekir.
Thank you for visiting our website wich cover about Sosyoloji. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.