Sagot :
Coğrafya insanın yaşadığı doğal çevre ile ilişkilerini konu edinen bir bilimdir.Coğrafyanın tanımı yapılırken en çok yapılan hatalardan biri de coğrafyayı sadece bir dağın yüksekliğini bilmek yada bir akarsuyun kaç km olduğunu bilmek sanmaktır. Biraz önce yapılan açıklamadan da anlaşılacağına göre doğal ortam ve bu doğal ortamın etkileri önemlidir. Bir coğrafyacı dağların yüksekliğini tam olarak bilmeyebilir ama o dağın tarım,ulaşım,turizm ve nüfuslanma üzerindeki etkilerini çok bilir.
Coğrafya Biliminin İlkeleri : Her bilim dalının olduğu gibi coğrafyanın da kendine özgü metot ve ilkeleri bulunmaktadır. Coğrafya bir olayı incelerken şu ilkelerden yararlanmaktadır. Bu ilkeler şunlardır ;teor
1. Nedensellik İlkesi : Coğrafi olayların araştırılması sırasında olayların nedenleri sorulmakta ve bunlara yanıtlar aranmaktadır. Örneğin Yağmur nasıl yağmaktadır ? , Deprem neden olan faktörler nelerdir ?
2. Dağılış İlkesi : Coğrafi olayların yeryüzündeki dağılımı incelenmektedir. Coğrafyacı bir olayın sadece nedenini araştırmakla kalmaz bu olayın yeryüzü genelinde dağılımını da incelemektedir. Yukarıda sorulan soruları coğrafyacı şöyle devam eder ; Yağmurun ülkemizdeki coğrafi dağılımı nasıldır ? Türkiye'de depremler hangi sahalarda daha fazladır ? :Dağılış ilkesi sadece coğrafya ya has bir özelliktir.
3. Karşılıklı İlgi İlkesi: Coğrafi olayların birbirleri ile olan bağlantıları da incelenmektedir. Örneğin Yağışın basınçla , sıcaklığın Güneş ışınlarının düşme açısı ile olan ilişkisi ya da Dağlık ve engebelik alanların nüfus ve yerleşme üzerindeki etkileri de incelenmektedir.
Coğrafya Biliminin Yararlandığı Diğer Bilim Dalları :
1. Astronomi : Uzay bilimi
2. Jeoloji : Yer Bilimi
3. Jeofizik : Dünyanın iç yapısının inceleyen bilim dalı
4. Hidroloji : Sular bilimi
5. Meteoroloji: Atmosfer olaylarını inceleyen bilim dalı
6. Kartografya :Harita bilimi
7. Zooloji : Hayvan bilimi
8. Botanik : Bitki bilimi
9. Antropoloji : İnsan bilimi
10. Etnoloji : İnsan ırklarını inceleyen bilim dalı
11. Sosyoloji : Toplum inceleyen bilim dalı
12. Demografi : Nüfus bilimi
COĞRAFYANIN TANIMI
Terim olarak Coğrafya ilk kez, M. Ö. 3. yüzyılda Eratosthenes tarafından kullanılmıştır. Eski Yunanca'da yer anlamına ge*len "Geo" ile yazılarak çizilerek tanımlama (betimleme) anlamına gelen "Graphie" sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur.
Coğrafyanın tanımı zaman içinde değişmiştir. Bu değişimin ne*deni, bilimlerdeki gelişmeler ve bilimlerin gelişmesini sağlayan bilim adamlarının görüş ve anlayışlarının değişmesidir. Yer'in düz bir şekilde olduğunun kabul edildiği dönemlerdeki coğrafya anlayışı ile günümüz*deki coğrafya anlayışının aynı olması beklenemez. Onun için tarihin akışı içinde coğrafyanın çeşitli tanımları yapılmıştır. Bunlardan bazıları şöyledir: "Yeryü*zünün bilgisi", "Yeryüzünün fiziki ve beşeri özelliklerini araştıran bilim", "Yeryüzünün fiziki özellikleriyle insan arasın*daki ilişkileri araştırarak ortaya koyan bilim", "İnsan ile onun yaşama ortamı olan çevre arasındaki ilişkileri araştıran bilim", "İnsan-doğal çevre etkileşimini kendi prensipleri çerçevesinde inceleyen bilim". İşte bunlardan da yararla*narak coğrafyanın tanımı şöyle yapılabilir: Coğrafya, insanın içinde yaşadığı çevrenin doğal özelliklerini, insan-doğal çevre etkileşi*mini ve bu etkileşim sonucu insanın ortaya koyduğu beşeri ve ekonomik etkinlikleri kendi prensipleri çerçevesinde inceleyerek sonuçlarını açıklayan bilimdir.
2) COĞRAFYANIN KONUSU
Coğrafyanın tanımında öne çıkan başlıca kavramlar, coğrafyanın konusunu da belirlemektedir. Bu kavramlar şunlardır;
• İnsan
• Çevre
• İnsan-çevre etkileşimi
• Prensipler
Bu kavramların açıklanmasıyla coğrafyanın ne olduğu ve hangi konuları kapsadığı yani coğrafyanın konusu kendiliğinden ortaya çıka*caktır.
İnsan: Coğrafya, insanı birey olarak ele alıp incelemez. Ancak coğrafya araştırmalarının odak noktasında her zaman insan vardır. İnsansız coğrafya olamaz. Elde edilen bulguların ve varılan sonuçların insana etkisi, her zaman göz önünde tutulur. Ancak burada unutulmaması gereken önemli bir nokta vardır. O da insanın birey olarak değil, her zaman topluluk halinde ya*şamakta olduğudur. Onun için insan, tarihin ilk dönemlerinden bu yana en küçük insan topluluğu olan aileden başlayarak günümüze ka*dar köy, kasaba ve kentlerde topluluklar halinde yaşamını devam ettir*mektedir.
Çevre: İnsanın içinde yaşadığı yere ortam veya çevre denir. İn*san, çevresinin etkisinde kalır. Bu çevre, küçükten büyüğe doğru farklı coğrafi terimlerle ifade edilir. En dar anlamıyla çevre, insanın yaşadığı meskendir.Daha sonra bunu mahalle, semt, köy, kasaba, şehir, yöre, bölüm, bölge, ülke, kıta, dünya ve hatta evrendir.
Çevrede canlı ve cansız varlıklar bulunur. Çevrede bulunan var*lıklar doğal ve beşeri (insan kökenli) varlıklardır. Doğal varlıkların başında dağlar, tepeler, platolar, ovalar ve vadiler gibi çeşitli yer şekilleri gelir. Yer şekilleri çeşitli özellikteki taş ve tabakalardan oluşurlar. Yer kabuğunun bu katı bölümü taş küre (li*tosfer) olarak ta ifade edilir.
Ayrıca çevremizde sular vardır. Bunlar akarsular göller ve deniz*lerdir. Bunların hepsine birden su küre (hidrosfer) denir.
Akarsular, göller ve denizler dışında bitkilerde, toprakta ve yeral*tındada su bulunmaktadır. Ayrıca yüksek dağların doruk kısımlarında ve kutuplarda buz halinde, atmosferde ise buhar halinde su mevcut*tur. Çeşitli ortamlardaki (kara, hava, deniz) su, hal değiştirerek (katı, sıvı, gaz) bir döngü içinde hareket eder. Buna su dolaşımı denir. Çeşitli gazların karışımı olan atmosferdeki hava, insanların ya*nı sıra diğer canlıların yaşayabilmeleri için ilk koşuldur.
Atmosferde meydana gelen olaylar (hava olayları) ise insanları çok yakından ilgilendirir. İnsanlar, yaşayabilmek için faaliyetlerini ha*vanın sıcak, soğuk, fırtınalı, yağmurlu, kar yağışlı olup olmamasına gö*re düzenlemek zorundadır. Çevrenin yukarıda belirtilmiş olan eleman*ları (taş, toprak, hava ve su) cansız elemanlardır. Bunlardan başka çevremizde bitkiler ve hayvanlar da vardır. Bunlar biyosferi oluştu*rur. Bu canlı elemanlarla birlikte çevrenin şimdiye kadar belirtilmiş olan elemanlarının hepsi birlikte doğal çevreyi oluştururlar. Doğal çevrenin elemanlarının tamamı doğal elemanlardır.
Biyosfer
Birde beşeri çevre vardır. Etrafımıza baktığımız zaman gördüğü*müz, binalar, yollar, köprüler, taşıtlar gibi varlıklar insanlar tara*fından yapılmıştır. Yani kültürel eserlerdir.
İnsanın içinde yaşadığı çevre (ortam), yukarıda belirtilmiş olan doğal çevre ile beşeri çevrenin bütünüdür.
Çevre bir bakıma coğrafi yeryüzü olarak da kabul edilebilir. Coğrafi yeryüzü yerkabuğunun veya dünyanın yüzeyi değildir. Çünkü bu yüzey derinliği olmayan ve sadece alanı olan bir yüzeydir. Ama coğrafi yeryüzü bundan farklıdır. Coğrafi yeryüzü coğrafyanın konusu olan olayların meydana geldiği üç boyutlu mekandır. Bu mekana atmosferin alt katları girer. Çünkü insanları çok yakından ilgilendiren (yağış ve rüzgar gibi) atmosfer olayları burada oluşur.
Katı yerkabuğunun üst kısımları da coğrafi yeryüzüne dahildir. Çünkü madencilik faaliyetleri ile yine insanları yakından ilgilendiren depremler ve volkanizma bu katlarda meydana gelir.
Denizlerin üst kısımları da coğrafi yeryüzü kapsamına dahildir. Deniz altı ulaşımı ile insanların beslenmesinde önemli yer tutan deniz ürünleri, denizlerin bu üst kısımlarında olur. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı gibi üç kürenin insanları etkileyen kısımları birlikte coğrafi yeryüzünü oluşturmaktadır.Çevreyi "insanların etkilediği ve etkilendiği yerler" olarak tanımlarsak çevre ile coğrafi yeryüzü bir*birine çakışmaktadır.
Coğrafi yeryüzü = coğrafi çevre = biyosfer demektedir.
Thank you for visiting our website wich cover about Coğrafya. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.