Sagot :
Kader is shorter than her son. --> Kader oğlundan daha kısa.
My suitcase is heavier than your suitcase. --> Benim bavulum seninkinden daha ağır.
Wool is warmer than cotton. --> Yün pamuktan daha sıcak.
Plane is faster than bus. --> Uçak otobüsten daha hızlı.
Hidayet is taller than İbrahim. --> Hidayet, İbrahim'den daha uzun.
Our grandfather is older than my mother. --> Büyükbabam annemden daha yaşlı.
Ships are slower than submarines. --> Gemiler, denizlatılardan daha yavaş.
Kızılırmak is longer than Çoruh River. --> Kızılırmak, Çoruh nehrinden daha uzun.
The Pacific Ocean is broader than the Mediterranean. --> Pasifik Okyanusu, Akdeniz'den daha geniş.
Ayşe is older Fatma. --> Ayşe, Fatma'dan daha büyük (yaşlı).
My camera is more expensive than yours. --> Benim fotoğraf makinam sizinkinden daha pahalı.
Taxi drivers drive less carefully than others. --> Taksi sürücülerinden diğerlerinden daha az dikkatli araba kullanırlar.
This winter is hotter than the winters of 1970's. --> Bu kış, 1970'lerin kışlarından daha sıcak.
İstanbul is more expensive than Malatya. --> İstanbul, Malatya'dan daha pahalı.
Maybe I am happier than you. --> Belki de ben senden daha mutluyum.
A great computer is better than PC's. --> Büyük bir bilgisayar PC'lerden daha iyidir.
Pelin is stronger at bridge than I am. --> Pelin briçte benden daha güçlü.
Truck is bigger than car. --> Kamyon arabadan büyük.
May be this grammar topic, comparative, is easier than others. --> Belki de bu dilbilgisi konusu, Comparative, diğer konulardan daha kolay.
There are more flowers in my balcony than in my kitchen. --> Balkonumda mutfaktakinden daha çok çiçek var.
In the refrigerator there is more cheese than jam. --> Buzdolabında reçelden daha çok peynir var.
Our grandfather drinks more tea than anyone else in our family. --> Büyükbabam ailemizdeki herkesten (herhangi birinden) daha fazla çay içer.
Our daughter eats more vegetables than her elder brother. --> Kızımız abisinden daha fazla sebze yer.
There are fewer watches than clocks in the watchseller. --> Saatçide duvar saatinden daha az kol saati var.
Yesterday was hotter than today.
(Dün bugünden daha sıcaktı)
Örnek cümleler
London is more expensive than Madrid.
(Londra Madrid'den daha pahalıdır)
Örnek cümleler
I am happier than you.
(Ben senden daha mutluyum)
Örnek Cümleler
Today is the hottest day of the summer.
(Bugün yazın en sıcak günü)
Örnek Cümleler
London is the most expensive city in England.
(Londra İngiltere'deki en pahalı şehirdir)
Örnek Cümleler
New York is the noisiest city in the USA.
(New York Amerika'daki en gürültülü şehirdir.)
Örnek Cümleler
This book is better than that one.
This is the best school in the city.
Comparativ
They chose a darker brown paint than their neighbors.
Komşularınınkinden daha koyu kahverengi bir boya seçtiler.
This apple is bigger.
Bu elma daha büyük.
This apple is smaller.
Bu elma daha küçük.
This man is taller.
Bu adam daha uzun.
This man is shorter.
Bu adam daha kısa.
Swimming is less dangerous.
Yüzme daha az tehlikelidir.
Bungee-jumping is more dangerous.
Bungee-jumping daha tehlikelidir.
Superlative
They chose the darkest brown they could find.
Bulabildikleri en koyu kahverengiyi seçtiler.
This apple is the smallest.
Bu elma en küçük.
This apple is the biggest.
Bu elma en büyük.
Swimming is the least dangerous.
Yüzme en az tehlikeli.
Bungee-jumping is the most dangerous.
Bungee-jumping en tehlikeli.
Thank you for visiting our website wich cover about İngilizce. We hope the information provided has been useful to you. Feel free to contact us if you have any questions or need further assistance. See you next time and dont miss to bookmark.