Tsunami felaketinden sonra güneydoğu asyda gerçekleşen göç hareketi



Sagot :

 Ailelerinden ayrılmak ve top­raklarından sökülmek zorunda bıra­kılan, oradan oraya savrulan, diline, dinine, kültürüne yabancı diyarlar­da başını sokabilecek bir çatı ara­yanlarla… Çoğu zaman, televizyon haberlerinde Afgan, Iraklı, Somalili, Pakistanlı “yasadışı göçmen” olarak görüyoruz onları. Bazen bir kamyo­nun kasasında, bazense bir şişme botun içinde Türkiye’den Avrupa’ya gitmeye çalışırken yakalandıklarını işitiyoruz. Ama onlar aslında ne “ya­sadışı”, ne de “göçmen”. Onlar, ha­yatlarını kurtarmak ve özgürlükleri­ni korumak için evlerini terk eden, yurtsuz, kimliksiz ve kimsesiz yaşa­mak zorunda bırakılan insanlar. On­lar, geçim kaynakları ve temel hak­ları olmayan dayanılmaz bir hayatın gölgesinde yaşamaya, hatta ölüme mahkûm edilen insanlar

bak arkadaşım   Ailelerinden ayrılmak ve top­raklarından sökülmek zorunda bıra­kılan, oradan oraya savrulan, diline, dinine, kültürüne yabancı diyarlar­da başını sokabilecek bir çatı ara­yanlarla… Çoğu zaman, televizyon haberlerinde Afgan, Iraklı, Somalili, Pakistanlı “yasadışı göçmen” olarak görüyoruz onları. Bazen bir kamyo­nun kasasında, bazense bir şişme botun içinde Türkiye’den Avrupa’ya gitmeye çalışırken yakalandıklarını işitiyoruz. Ama onlar aslında ne “ya­sadışı”, ne de “göçmen”. Onlar, ha­yatlarını kurtarmak ve özgürlükleri­ni korumak için evlerini terk eden, yurtsuz, kimliksiz ve kimsesiz yaşa­mak zorunda bırakılan insanlar. On­lar, geçim kaynakları ve temel hak­ları olmayan dayanılmaz bir hayatın gölgesinde yaşamaya, hatta ölüme mahkûm edilen insanlar